Sektör Diş Doktorları, Poliklinikler
Yayınlama Tarihi 28 Eylül 2011
Telefon (216) 456 32 31 Gsm: 533 486 55 41
Resmi Web Sitesi http://www.dentatasehir.com/
DENTATAŞEHİR
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ


Adres: Ataşehir Bulvarı 41 Ada, Ata 4-1 Çarşı Kat:1 No:12
Ataşehir /İSTANBUL


Telefon: (216) 456 32 31 – (216) 456 01 32 – (216) 456 56 33
Faks: (216) 456 56 34
Gsm: 533 486 55 41 – 546 719 56 37

E-Posta:[email protected]

Tarif: Ataşehir bulvarı üzerinde TEB, Startbucks ve Bolulu Hasan Usta’nın bulunduğu çarşıda hizmet vermekteyiz
         (Ata 4-1 Çarşı). Çarşı girişi Starbucks Cafe ve Bolulu Hasan Usta arasındandır.
        
Kliniğimiz 1. Katta yer almaktadır.





1996 yılından beri Ataşehir’de  hizmet veren kliniğinimizde, genel diş sağlığı hizmetleri yanında implantoloji, çene cerrahisi, ortodonti, periodontoloji tedavileri sunmaktayız.

Sitemizi kullanarak bize ulaşabilir, randevu alabilir, diş sağlığı hizmetleri ile ilgili bilgiler alabilirsiniz.

Çeşitli kurumlar ile anlaşmalı çalışabilmekteyiz. Kurumunuzla ilgili görüşmek için bizi arayınız.

Çalışan hastalarımız için esnek çalışma saatleri uygulamaktayız. Hafta içi mesai sonrası saatlere veya Pazar günlerine randevu alabilirsiniz.




İmplantoloji

DİŞ KAYBINA BAĞLI AĞIZ ORTAMINDA OLUŞABİLECEK DURUMLAR


Doğa asla boşluğu sevmez ve oluşan boşluğu kendi imkanlarınca doldurmaya çalışır bunun sonucunda da çekilen bir diş neticesinde ortaya çıkan boşluğu yanındaki dişler o boşluğa doğru eğimlenerek üstteki dişlerde o boşluğa uzayarak yada tam tersi alttaki diş üsteki boşluğa uzayarak kapatmaya çalışır. Böylelikle istemediğimiz diş pozisyonları, fonksiyon kayıpları ile karşılaşırız. Sağlam ve çürüksüz dişler aşırı uzama ya da eğilme nedeniyle kaybedilebilir. Pozisyon değişikliğine bağlı ağız hijyeninde bozulmalar olur. Bunu önlemek için ya çekim sonrasında o bölgenin statiğini korumak için köprü yapılabilir ya da biyouyumluluğu çok fazla olan titanyum vidalar ile yani implantlarla boşluğa diş ekilir. Böylece ağzın diş çekilmeden önceki durumu korunmuş olur.

ÇÖZÜM: İMPLANTOLOJİ

Yukarıda bahsedilen diş çekimi sonrasında oluşan dişlerin pozisyon ve fonksiyon farklılıklarını engellemek için çekilen dişlerin yerine uygulanan titanyum vida şeklindeki materyallere implant denir. İmplantlar sayesinde daha rahat güler, daha rahat konuşur ve daha rahat çiğneriz. Kısacası eksikliğini hissettiğimiz tüm fonksiyon ve estetik unsurlar tamamlanmış olur. Ön bölgedeki diş kayıplarında özellikle de tek diş kayıplarında implant estetik açıdan çok iyi sonuç verir. Çünkü o tek dişin boşluğunu kapamak için köprü seçeneğini tercih ettiğimiz zaman komşu dişlerin kesilip köprüyü taşıyacak dayanaklar haline getirilmeleri gerekir. Dişsiz ağızlarda ise en çok sorun oluşturan protezin stabil durmamasını da yine implantlar ile çözümleyebiliyoruz. Vakaya uygun tercihler ile protez sabit tutulabilir. Uygun yanak ve dudak desteği sağlanabiliyorsa implantlar ile dişsiz vakalarda sabit protezler de (köprü gibi) yapılabilir. Uygulanışı lokal anestezi ile gerçekleşir. Kontrol altına alınmamış sistemik rahatsızlıklarınız yok ise kolaylıkla uygulanabilir. Bu işlem için öncelikle panoramik röntgen çekilmesi gerekir. Bazen görülen lüzum üzerine daha ileri bir inceleme tetkiki de istenebilir



Ortodonti


Ortodontik tedavi de amaç,meydana gelebilecek anomalinin oluşmasını önlemek,meydana gelmiş ise tedavi ederek fonksiyon, fonasyon ve estetiği sağlayıp bunun devamını pekiştirmektir.
Bazen süt diş kavsindeki (özellikle süt azılarındaki) ara yüz çürükleri nedeni ile dişlerde ön arka yönde boyut kaybı olacağından daimi diş dizilerinde anomaliler oluşabilmektedir. Bu nedenle süt dişlerinde çürük profilaksisi, süt dişlerinin koruyucu tedavisi ve ya yer tutucular koruyucu ortodontik tedavi açısından önemlidir.
Ayrıca daimi dişlenmenin dönemlerini bilmekte fayda vardır. İlk olarak 6 yaş civarında süt diş dizisinin en son dişinin arkasından 6 yaş dişleri yani birinci büyük azı dişleri sürer. 7 yaş civarı sürekli kesici dişler sürmeye başlar ve 8-8,5 yaşlarına kadar sürmeleri tamamlanır. Kesicilerin sürmesinin tamamlanmasından 1,5-2 yıl sonra küçük azılar ve sürekli köpek dişleri(kaninler) sürmeye başlar. İlk etapta üst ve alt birinci küçük azı ve alt daimi köpekdişi ,yaklaşık 1 yıl sonra da 2. Etapta üst ikinci küçükazı,alt ikinci küçükazı ve üst daimi köpek dişi sürer.Böylece ağızda süt dişi kalmamıştır. İkinci küçük azının sürmesinden yarım yıl kadar sonra da 6 yaş dişlerinin hemen ardından 12 yaş dişleri olan ikinci büyük azı dişleri sürer. Bu sıradaki herhangi bir sapmaya neden olabilecek durum anomalilerin,çapraşıklıkların,pozisyon bozukluklarının oluşmasına neden olur. Süt dişlerini erken kayıpları ve boyutlarında değişikliğe neden olabilecek çürükler anomali oluşumuna neden olabilir.
Bazen anomaliler iskeletseldir. Genetik faktörler söz konusu olabilir. Bu durumda çocuğun gelişim döneminde tedaviye başlanması sonuca ulaşmayı kolaylaştıracaktır.

YETİŞKİNLERDE ORTODONTİK TEDAVİ

Günümüzde ilerleyen teknoloji ve bilgi birikimi ile yetişkinlere de ortodontik tedavi uygulanabilmektedir. İskeletsel olmayan çapraşıklıkların düzeltilebilmesi mümkün olup, porselen braketler ile de sosyal yaşamı olumsuz etkilemeyen bir tedavi yöntemi olmuştur. Bu sayede dişlerin kesilip protez yapılması yerine kişinin doğal dişleri ile estetiği sağlanabilmektedir.

İskeletsel problemi olan hastalarda ise cerrahi işleme gerek olmadan kısıtlı düzeltmeler yapılabiliyor.


Ağız ve Çene Cerrahisi

GÖMÜK DİŞLER


Diş dizilerinin genelde son dişleri gömük kalabilir. Bunlar çoğunlukla 20 yaş dişleri,köpek dişleri,ikinci kesici dişleri ve ikinci küçük azılar olabilir. Genelde gömük dişler sorun çıkarmıyorsa kemik içinde steril olduklarından çıkartılması taraftarı olmayız.  Ancak bazen enfeksiyona, diş dizisinde bozulmalara neden olup ya da komşu dişin köküne dayanıp o dişte sorun çıkardığında  alınmaları gerekebilir. Eğer bu tarz sorun çıkartan bir dişiniz var ise bunun alınması gerekir bunu yaşınız kaç olursa olsun ertelememelisiniz. Bazen yarı gömük kalmış bir 20 yaş dişi sorun çıkarmamsına rağmen alınması gerekir. Çünkü hem kendisi çürüyüp enfeksiyona ve ağrıya neden olur hem de komşu dişte sorun oluşturabilir. İşlem zorlu olabilir ancak lokal anestezi gerçekleşmesi gayet mümkündür. Unutulmaması gereken her vaka kendi içinde değerlendirileceğinden sizin kolaylıkla çekilen bir dişiniz bir başkasında aynı kolaylıkla çekilemeyebilir.

REZEKSİYON

Salt kanal tedavisi ile sonuç alınamayan dişlerde yardımcı tedavi olarak uygulanmaktadır. Amaç kök ucundaki enfekte bölgenin hem kök hem kemik olmak üzere uzaklaştırılmasıdır. Bu şekilde yeterli kron kök boyu oranı olan dişlere bir şans daha tanınmış olur, diş ağızda tutulabilir.


Estetik Diş Hekimliği

Estetik Çözümler


Bazen dolgu ile çözümleyemeyeceğimiz estetik sorunlar olabilir. Bu gibi durumlarda metal destekli ve ya metal desteksiz (empress,inceram, zirkonia) kuron (kaplamalar) yapılabilir. Bazen ön bölgedeki estetik sorunları çözmek için laminate dediğimiz sadece düşün ön yüzünden belli kalınlıkta mine dokusunun kaldırılması ile daha koruyucu çalışmalar yapılabilir. Laminate ve metal desteksiz kuronlar kişinin estetik kaygısına çok iyi cevap verecek klinik uygulamalardır. Ayrıca boşluk bulunan bölgeye komşu iki dişte çürük söz konusu ise bazen dişlerin durumuna ve pozisyonuna göre çürük bölgeler temizlenip dişlerin bu bölgelerinden destek alan inley köprüler yapılabilmektedir. Avantajı dişlerin kesilmemesidir fakat boşluğun çok uzun olmaması ve dişlerin uygun taşıyıcı durumda olması gerekir.



Diş Eti Tedavisi

DİŞTAŞI NEDEN TEMİZLENMELİDİR?


Diş taşları sanıldığının aksine ağız ortamından uzaklaştırılması gerekir. Diştaşı  bakterilerin ve artıklarının oluşturduğu ve tükürükteki mineraller ile sertleşen bir yapıdır. Diş üzerinde kaldığı sürece dişin çevre destek dokularına zarar verir. Önce dişetinde kırmızılık ve ödeme daha sonrasında da enflamasyona neden olur. Durum ilerledikçe dişetinde çekilme ve daha sonrasında kemikte erime (rezorpsiyon) olur ve sağlam bir diş destek dokusunu kaybettiği için çekilmek zorunda kalınır.

DİŞ FIRÇALAMANIN ŞEKLİ ve DİŞ İPİ KULLANIMI

Diş fırçalarken ağzın bir bütün olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle fırçalama yaparken dişler ile birlikte dişetlerinde fırçalanmalıdır. Diş fırçamızı diş ile dişetinin birleştiği bölgeye yerleştirip dairesel hareketler ile fırçalamak gerekir. Sağa sola /yukarı aşağı yapılan harektler yanlıştır ve diş etine zarar verdiği gibi dişte de aşınmaya neden olur. Bu dairesel hareket fırçanın temizleyebildiği diş sayısı kadar yer değiştirerek devam eder. Sadece ön yüzleri değil dişlerin arka yüzeyleri de bu şekilde fırçalanmalıdır.

Unutulmaması gereken nokta ise dişin 5 yüzeyi olduğu ve bunun sadece üç yüzeyinin fırça ile temizlenebileceği kalan 2 yüzey yani dişlerin birbirine bakan arayüzleri diş ipi ile temizlenmelidir. Diş ipini kullanırken dikkat edilmesi gereken husus diş aralarına her zaman temiz ipin sokulması ve temizlenecek dişe dayayarak diş etinden dişe (kırmızıdan beyaza) doğru çekerek yapılmasıdır. Asla arayüze yerleştirip sağa sola hereketler ile diş ipi kullanılmamalıdır.


DİLİ FIRÇALAMAK

Dilin yüzeyi oldukça pürüzlü bir yapıdadır ve bakterilerin yaşamasına elverişli bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle dili fırçalayarak üzerindeki kalıntılar temizlenebilir. Temzilenmemsi durumunda kokuya neden olabilir. Dil fırçalamak için firmaların üretiği özel fırçalar mevcut bunlar kullanılabilir eğer yapılabiliyorsa normal diş fırçası ile de dil temizlenebilir. Özellikle sigara içenlerin buna dikkat etmesinde fayda vardır.


Çocuk Diş Tedavileri

SÜT DİŞLERİNİN ÖNEMİ


Süt dişleri çocuklarda daimi dişlerden önceki diş dizisi olmanın dışında onların sürmesine rehberlik eden dişlerdir. Erken kayıpları sonucu çenede yer darlığına sebep olup daimi dişlerin sürememesine yada uygun olmayan pozisyonda ağzı içinde konumlanmasına neden olurlar.Erken çekim söz konusu olduğunda alttan sürecek daimi dişin uygun pozisyonda sürebilmesi için yer tutucu yapmak gerekir. Süt dişlerinin erken kaybı sonucu fonksiyon kaybı da olur.

Karışık dişlenme döneminde yani süt dişlerinin yoğun bir şekilde yerlerini daimi dişlere bıraktığı süreç içersinde; düşmeye yakın olan süt dişleri ve yeni sürmekte olan daimi dişler çürüğe daha yatkındır. Bu nedenle çocuğun hijyen sağlayışı mutlaka kontrol edilmeli, gerekirse anne veya baba tarafından dişinin fırçalanması sağlanmalıdır.

Çürüyen süt dişleri düşmesine yakın bir dönemde değil ise mutlaka tedavi edilip, hem alttan gelecek olan daimi dişlere rehberlik sağlar, hem doğal yer tutucu görevini görür, hem de çiğneme fonksiyonunda kayıp oluşmamış olur.

Biberon çürüğü:


Süt keser ve köpek dişlerini genelde kapsayan yaygın çürük şeklidir. Genelde emzik ve biberona alışılması için bunlara sürülen reçel bal gibi şekerli gıdaların etkisi ile olur.  Bu durumda dişler çürüyerek çocuğun yemem fonksiyonun bozulmasına hatta ısırma yetisinin yok olmasına sebep olur. Çürüklere bağlı ağrı da görülebilir. Eğer bu tarz bir alışkanlık yaratılmış ise mutlaka sonrasında bol su içirilmeli, peynir gibi ph yükseltici diş dostu besinlerden faydalanılmalıdır.

ALTI(6) YAŞ DİŞİ ve FİSSÜR ÖRTÜCÜ,FLUOR UYGULAMASI

Çocukların gençlik dönemlerinde ağız-diş sağlığı ile ilgili problem yaşamamaları için ailelerin üstüne düşen en önemli görev süt dişlenmenin bittiği 2,5-3 yaşından itibaren çocuklarını diş hekimine altı(6) ayda bir götürmeleri , çocuğun muayenehane ortamına alışmasını ve diş hekimiyle tanışmasını sağlamaktır. Bu tanışmanın gerçekleşmesi ile  ileriki dönemde çocuğun ağız-diş sağlığı ile bir problem yaşadığında daha önce hiç bulunmadığı ve tanımadığı bir hekim yerine; bildiği sevdiği bir ortam ve tanıdığı bir diş hekimiyle tedavileri yapılabilir
Bir çocuğun süt dişlenmeden itibaren ağız hijyenine önem vermek gerekir. Özellikle altı(6) yaş dişlerinin yani ilk daimi(sürekli) dişlerinin sürdüğü dönem çok önemlidir. Altı yaş dişi, 2,5-3 yaşında sürmesini tamamlamış süt azılarının arkasından alt ve üst çenede sağda ve solda olmak üzere sürerspan>
Bu diş, sürecek olan azı dişlerine ve diğer dişlerin diziliminde de dolaylı olarak rehber olacağından korunması gerekir.
Altı yaş dişi çürüdüğünde tedavi edilmesi şarttır çünkü yerine başka bir diş gelmeyecektir. Ancak çürümeden de önlemler alınabilir. Erken dönemde diş hekimiyle tanışmış olan çocuk ağız hijyenine daha çok önem verecektir. Ayrıca diş hekimi de altı yaş dişlerine koruyucu bir tedavi olan fissür örtücü uygulaması yaparak- -bu uygulama oldukça kolaydır ve anestezi gerektirmez,çocuk acı duymaz- – bu dişleri korunmuş olur. Altı aylık periyotlar halinde yapılacak kontroller ile de tedavinin devamlılığı sağlanır. Bu seanslar arasında çocuğun diş fırçalama alışkanlığının ebeveynleri tarafından takip edilmesi büyük önem taşırspan>
Bu uygulama on iki(12) yaşında sürecek olan ikinci büyük azı diş için de uygulanabilir.
Fluor tableti kullanımı ise tam bir muammadır. Çocuk doktorları bunu kolaylıkla yazarken bir diş hekimi gerçekten bu sistemik uygulamaya gerek var mı diye düşünür. Çünkü içilen suda yediği yiyeceklerde hatta mamasında fluor var iken bunun gerçekten yetersiz olması durumunda bu tablet önerilebilir. Çünkü fazla kulanımı fluorosis dediğimiz diş minesinde koyu kahve renkleşmeye neden olan durum ile karşılaşılabilir. Fluorun  topikal yani diş yüzeyine doğrudan uygulaması ile  daha iyi sonuç verecektir.

PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI

Anne rahminde iken iç güdüsel olarak başlayan bu alışkanlık 3-4 yaşına kadar herhangi psikolojik ve patolojik etken olmaksızın görülür. Bu durum beslenme isteğinden ziyade uyku ile yakın bağlantısı olan bir alışkanlıktır (Ritvel alışkanlığı) . Fakat ; “Bebek beslenme bittikten sonra parmağını emerse ve faaliyeti beslenme süreleri arasında uzun süre emerse, emme arzusunun yeterince doyurulmadığı düşünülmeli bu durumu giderici tedbirlerin neler olabileceği üzerinde durmak gerekir”.(S. Gider 1996). 3 yaşına kadar bu alışkanlıktan vazgeçirmeye çalışmak çocuk tarafından dirençle karşılanır. Diş çıkarma dönemleri,utanma- korkma gibi duygular yine çocuğu parmak emmeye yönlendirebilir.

Genelde 4 yaşını dolduran çocuklarda bu alışkanlığı bırakmış olmaları beklenmektedir. %-6 yaşına kadar devam eden olgularda sıkıntı daha az olmakla birlikte ileri döneme taşınan bu alışkanlık damak gelişimindeki deformasyona (V şeklinde damak) bağlı olarak dişlerin diziliminde farklılık yaratacaktır. 4 yaşından sonra devam etmesi durumunda altında yatan psikolojik neden araştırılmalıdır.

Parmak emmenin süresi ve parmağın ağızda kalma zamanına göre etkinin miktarı da değişmektedir. Gelişmekte olan kas ve kemik üzerindeki etkisi ile dişlerin pozisyonlarında değişikliğe neden olarak üst ön dişlerin öne ve alt ön dişlerin geriye doğru pozisyon aldığı görülür, böylece ön açık kapanış meydana gelir. 3,5 yaşından sonraki durumdaki kalıcılık artmaya başlar.

Bu alışkanlıktan vazgeçirmek için oldukça sabırlı davranmak gerekir. Bu durumun hş olmadığının ve bu davranışın artık uygun olmadığı çocuğun anlayacağı dil ile ifade edilmelidir. Sürekli konunun açılması ve eleştiri yapmak ters etki yapacaktır. Bu alışkanlığa misal yeni doğan kardeşine yönelen ilgiyi tekrar kendi üstüne çekmek için başvurabilir. Çocuğunuzu oluşabilecek köklü değişikliklere önceden hazırlamak gerekir. Önemli olan olumlu tepki verdiği etkenleri göz önünde bulundurarak bu alışkanlıktan rencide olmadan kurtulmasını sağlamaktır. Çocuğa meşguliyetler sağlamak bu alışkanlığın önüne geçilmesini sağlayabilir. Aynı zamanda anne baba olarak çocuğunuzla iletişim kurmanız oldukça önem kazanmaktadır. Çocuklar korkutularak bu alışkanlıktan kurtulamazlar. Ödüllendirme yöntemine de gidilmesi faydalı olabilir. Öncelikle çocuk kendi iradesi ile bu alışkanlıktan kurtulmak isterse bunu başarabileceğini unutmamak gerekmektedir.

Parmak emmeye başlayan veya bunu alışkanlık haline getirmiş çocuklara bu alışkanlıkları terk etmeleri için uygun olmayan tedbirlerin, cezaların uygulanması sonucu bir çok uyum ve duyusal problemlerin ortaya çıkmasının nedeni olabilir. Basit bir alışkanlığı terk ettirmek için uygulanan metotlar durumla ilgisi olmayan yeni ve kronik bazı uyum bozukluklarına sebep olabilir. (D. Çağlar-1981)

Belki çocuk parmak emme veya lastik meme emmeden özel bir haz duyabilir. Bu hiçbir zaman zararlı bir alışkanlık değildir. Normal davranışlar ve ilişkiler yoluyla bu alışkanlık 1 yaşının sonunda terk edilebilir.(D. Çağlar-1981)

Çocuğun erken memeden kesilmesinin karamsar, sadist geç memeden kesilmesininse güvenli ve iyimser bir kişilik geliştirdiği açıklanmıştır.(H. Yavuzer-1997)

Ayrıca son söz olarak, bebeğin ayına uygun büyüklükte ve diş gelişimin bozmayacak formda emzikler kullanılmalıdır. Kauçuk emzikler daha ziyade dişler çıkmadan önce tercih edilmelidir. Yumuşak olduklarından dişlerini tamamlamış bebeklerde yırtılıp bozulurlar. Kauçuk emzikler daha sık yenilenmelidir.


oruyucu Diş Hekimliği

DİŞ DOSTU BESİNLER


Gıda maddeleri, şekerli ve asitli gıdalar ile dişler üzerine yapışıp kalan, kolay temizlenemeyen maddelerin diş sağlığı için sakıncalı bir durum yaratmaktadır. Bunlar uygun şekilde tüketildiklerinde çürük riski yüzdesi düşmektedir. Misal öğün aralarında elma, havuç gibi sert besinler yenerek (eğer erosiv rahatsızlık yok ise- asidik ürünlerin dişler üzerinde erimeye neden olması-) diş yüzeylerinin temizlenmesine yardımcı olunur. Ayrıca şekerli, yapışkan gıda yendikten sonra dişlerin fırçalanması mümkün değilse ağız suyla çalkalanmalı ya da bir bardak su içilmelidir. Yine şekerli gıda yendikten sonra ağza atılacak bir parça peynir, şekerin dişi çürütme etkisini gidermesi açısından son derece önemlidir. Böylece tükürüğün asitle savaşmasına yardımcı olur,ağız içi ph değerini yükseltir.Beslenme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak ülkemizde çürük görülme sıklığı artmıştır.Özellikle dişlere yapışma özelliği gösteren bisküvi, şeker, çikolata, kola gibi yiyecekler ağız içinde asit oluşumunu arttırmaktadır. Bundan kaçınmak için diş dostu olarak kabul edilen gıda maddelerinin başında gelen proteinler tüketilmelidir. Özellikle peynir, şekerli gıda tüketimi sonrası tavsiye edilen bir besindir. Yer fıstığı da içeriğindeki fosfat nedeniyle çerez türü yiyecekler arasında diş dostu olarak nitelendirilen bir besindir. Rafine edilmemiş hububat (beyaz undan yapılmış ekmek yerine kepekli esmer ekmek) diş sağlığı açısından

REFLÜ VE AĞIZ SAĞLIĞI İLİŞKİSİ

Mide yanması,kaynama, ağıza kadar gelen mide içeriği ile daha çok karakterize olan reflü tedavi edilmediği zaman genel vücut sağlığını ve yaşam kalitesini tehdit eder duruma gelmektedir. Özetle yemek borusu ve mide arasındaki kapağın anatomik sapmalar ve patolojik durumlar nedeni ile düzgün çalışmaması ile reflü açıklanabilir.

Sigara ve alkol kullanımı, çikolata, soğan, sarımsak, baharatlar, turşu, asitli içecekler, aşırı yağlı yiyecekler, poğaçalar mide kapağının çalışmasını olumsuz etkileyen yiyeceklerdir. Tükürük salgısı az olan hastalarda bu durum daha fazla sıkıntı yaratacaktır. Mide içeriğinin, mide asidiyle birlikte ağıza gelmesi dişlerde erozyona neden olup, aşınmalar ortaya çıkacaktır. Bunlar hassasiyete neden olabilir. Bu sebeple flor oranı yüksek gargaralar kullanıp, aşındırma özelliği az olan diş macularına yönelmek doğru olacaktır.

Ayrıca sert diş fırçalamaktan kaçınılmalı , yemeklerin hemen akabinde fırçalamak yerine bir süre beklenmeli, ağız su ile sık sık çalkalanmalı ve ya ph dengesini sağlamak için peynir yenilip, süt içilebilir. İlerlemiş reflü vakalarında kusmaya ve mide içeriğinin ağıza gelmesi ile oluşacak asitli ortam tükürük ile tamponlanması daha zor olacaktır, özellikle tükürük akış hızı az olan hastalarda bu durum ağız sağlığı açısından ciddi sorun oluşturur, bu hastalar ksilitollü sakızları günde 2-3 defa 5-10 dakika çiğneyerek tükürük akışını stimüle edebilirler. Diş dostu ürün oldukları için bunların herhangi bir zararı yoktur.

Ancak uzun süreli sakız kullanımında mide asidi de harekete geçeceği için bu noktada dikkat etmek gerekir. Reflü zaman zaman ağız kokusu şikayeti olan hastalarda görülmektedir ve ya bu şikayetle başvuran hastalarda reflü hikayesi bulunmaktadır. Mide içinde sindirilmekte olan oluşumun asitle birlikle yemek borusu düzeyinden ağıza yakın bölgelere ulaşması ve bunun rutinleşmesi ile ağız kokusu şikayeti ile karşılaşılır. Ağız içi kaynaklı bir koku odağı yok ve diğer sistemik rahatsızlıkların elimine edilmesi durumunda reflü açısından araştırma yapmakta fayda vardırspan>

Çocuklukta Koruyucu Hekimlik

    Diş fırçalama
    Diş gelişiminin takip edilmesi
    Diş ipi kullanma
    Florür uygulaması
    Kötü alışkanlıkların kontrolü (parmak-dil emme, tırnak yeme vb.)
    Ortodontik tedavi
    Uygun beslenme alışkanlığı kazandırma
    Fissür örtücüler
    Darbelerden koruma (spor koruyucuları)
    Ailenin işbirliği konularını kapsar.

Yaşlılıkta Koruyucu Hekimlik

    Bu yaş grubu hastalarda, ağızda dişler mevcutsa düzenli temizlik uygulamak gereklidir.
    Çürük ve diş eti hastalıklarının ilerlemesi engellenmelidir.
    Ağız içi kanser muayenesi bir başka önemli konudur. Kızarıklık, kanama, acı, ısı değişikliklerine duyarlılık gibi rahatsızlıklar günlük çiğneme fonksiyonlarında başlamış ve iki haftadan uzun sürmüşse mutlaka hekim kontrolü gereklidir. Herhangi bir kanser lezyonu dişsiz ağızda da ortaya çıkabilir.
    Ayrıca, hastaların kullandığı protezlerin de belli aralıklarla hekim tarafından temizlenip cilalanması gereklidir



DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,DENTATAŞEHİR, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI POLİKLİNİĞİ,