“TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” SEMPOZYUMU TAMAMLANDI

“TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” başlıklı sempozyum 22-23 Eylül tarihlerinde, 20 konuşmacının katılımıyla 5 oturum halinde yapıldı.

“TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” SEMPOZYUMU TAMAMLANDI
 “TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” SEMPOZYUMU TAMAMLANDI

“TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” başlıklı sempozyum 22-23 Eylül tarihlerinde, 20 konuşmacının katılımıyla 5 oturum halinde yapıldı.

9-16 Kasım 2017 tarihleri arasında Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek 7. Malatya Uluslararası Film Festivali, bu yılki yenilikler kapsamında, ‘Festivale Doğru’ başlığıyla önemli bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. Festivale bir ay kala gerçekleştirilen “TÜRK SİNEMASINDA YEREL KODLAR” başlıklı sempozyum 22-23 Eylül tarihlerinde, 20 konuşmacının katılımıyla 5 oturum halinde yapıldı.

Sempozyumun 22 Eylül Cuma sabahı gerçekleştirilen ilk oturumunun açılışına Malatya Uluslararası Film Festivali Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter YardımcılarıMalatya Uluslararası Film Festivali Direktörü Suat Köçer, Battalgazi Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Kırçuval, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nusret Akpolat, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mahmut Öner Özer, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları, Şube Müdürleri, Meclis Üyeleri, muhtarlar, üniversite öğrencileri ve Malatyalı sinemaseverler katıldı.

100 yılı geride bırakan Türk sinemasının yerel değerler ve yerliliğe bakışını çok sayıda önemli ismin katılımıyla, etraflı biçimde masaya yatıran sempozyumun açılış konuşmasını Festival Direktörü Suat Köçer yaptı. Bu yıl 7.’si düzenlenecek Malatya Uluslararası Film Festivali çatısı altında Türk sinemasının temel bir meselesini tartışıyor olmanın önemine dikkat çeken Suat Köçer, bu tartışmayı çok sayıda değerli sinemacıyla Malatya’da yapıyor olmanın ayrı bir mutluluk olduğunu söyledi. Sempozyumun kitaplaştırılarak önemli bir kaynak esere dönüştürüleceğinin altını çizen KöçerMalatya Uluslararası Film Festivaliiçin hazırlıkların tüm hızıyla devam ettiğini ve 9-16 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalde sinemaseverleri çok önemli sürprizlerin beklediğini sözlerine ekledi.

Açılışta bir selamlama konuşması yapan Malatya Uluslararası Film Festivali Başkanı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Türk Sinemasında Yerel Kodlar Sempozyumu’nun festivale ayrı bir boyut kazandıracağını söyledi. Birbirinden değerli sinemacıları Malatya’da ağırlıyor olmaktan duydukları mutluluğu dile getiren Başkan Ahmet Çakır, Türk sinemasının kimlik tartışmaları etrafında önemli bir kavram olan yerliliği çok boyutlu biçimde tartışılmasının sinemamızın düşünsel boyutuna büyük katkılar sağlayacağını ifade etti. Çakır ayrıca 9-16 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 7. Malatya Uluslararası Film Festivali’ne büyük bir heyecanla hazırlandıklarını söyledi.

Yerlilik Akademide Değil Sanatta Bulunur

Açılış konuşmalarından ardından yapılan ‘Türk Sineması ve Yerellik’ konulu ilk oturumun başkanlığını İshak Aslan üstlendi. ‘Yerellik tartışması hemen karşısında evrensellik meselesini aklımıza getiriyor’ diyen Aslan, giriş konuşmasının ardından sözü Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı’ya bıraktı. “Türk Sinemasında Yerellik mi, Yerlilik mi?” başlıklı konuşmasında Kemal Tahir ile başlayan yerlilik vurgusunun ilk kuşak yönetmenlerle beyazperdeye taşındığını hatırlatan Prof. Kayalı, akademi çevrelerinin yerlilik arayışında sahadaki çabalara nispeten geride kaldığını belirterek, 'Bu toplumun değerlerini akademik metinlerde değil, sanatta buluruz.' ifadelerini kullandı. Daha sonra söz alan Barış Saydam’ın ‘Ulusal Tarih Tezi'nden Ulusal Sinemaya Geçiş: 1950’lerin İlk Yarısının Panoraması” başlıklı tebliği ile devam eden oturum, Arş. Gör. Mesut Bostan’ın sunumu ile sona erdi. Bostan, Kemal Tahir’in yerliliğe dair kaygılarını en kapsamlı biçimde Lütfi Akad sinemasında kendisini gösterdiğine dikkat çekti.

Kemal Tahir En Önemli Durak

“Yeşilçam’da Arayışlar” konulu ikinci oturumuna Abdulhamit Güler Başkanlık etti. Yerliliğin yalnızca sinemada değil hayatın pek çok alanında yokluğunu hissettiren önemli bir gereksinim olduğunu belirten Güler, sözü Malatya Uluslararası Film Festivali Direktörü Suat Köçer’e bıraktı. Kemal Tahir’i okumanın Türkiye’nin bir dönemini okumakla eşdeğer olduğunu söyleyen Suat Köçer, Tahir’in romancı ve yazar kimliğinin ötesinde tezleri ve düşünceleriyle kuşakları etkileyen önemli bir ideolog olduğunu belirtti. Köçer, Kemal Tahir’in yerliliğe giden yolda ilk durak olduğunun altını çizerek özellikle genç sinemacıların yerlilik başta olmak üzere bu büyük düşünce adamının görüşlerinden yararlanması gerektiğini ifade etti. Oturumun ikinci konuşmacısı yönetmen Mesut Uçakan, Yeşilçam’daki manevi arayışlar ve Milli Sinema çabasına değindi. Uçakan, yerlilik tartışmasının temelinde inanç olgusunun yattığını, Milli Sinema düşüncesinin bu bağlamda üzerinde durulması gereken temel bir anlayış olduğuna dikkat çekti. Son olarak söz alan yönetmen Nazif Tunç ise “Halit Refiğ ve Ulusal Sinema Kavgası” başlıklı konuşmasında, Halit Refiğ’in yerlilik noktasındaki çabalarına değindi. Tunç, Refiğ’in ulusal sinema kavgası ile sinemamızın meselelerini incelemekle kalmadığını, “Gurbet Kuşları”, “Bir Türk’e Gönül Verdim”, “Harem’de Dört Kadın” gibi filmleri ile ulusal sinema akımının en güçlü filmlerini verdiğini dile getirdi.

Çare ‘Süreklilikte’

Sempozyumun ikinci günü “Teori ile Pratik Arasında” konulu oturumla başladı. Yrd. Doç. Dr. Hediyetullah Aydeniz’in yönettiği oturumda ilk sözü Türkiye’de Sinema Araştırmaları ve Yerlilik/Yerellik” başlıklı konusmasıyla Öğr. Gör. Dr. Yusuf Ziya Gökçek aldı. Türkiye'de sinema çalışmaları alanında kurumsal ayrışmanın olduğunu ifade edem Gökçek, Türk sinema teorisine ilişkin yeteri kadar çalışmalar yapılmadığına değindi. “Türkiye Sinemasında Yerellik; Ayşe Şasa Örneği” konulu tebliğiyle oturuma katılan Öğr. Gör. Meltem İşler Sevindi, yaşadığı dönemde çevresindeki yapımcılar ya da yönetmenlerin Ayşe Şaşa'nın senaryolarına müdahale etmesine rağmen Şaşa'nın kendine has eleştirel bir dili olduğunu savundu. Oturumun son konuşmacısı yönetmen Derviş Zaim oldu. “Sinemada Biçim ve Geleneksel Sanatların Yansımaları” hakkında kapsamlı bir konuşma yapan Zaim, geleneksel biçimlerin günümüz şartlarında yeni formlarla üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. 60’lı yıllarda yerlilik kavramı etrafında gelişen tartışmaların somut neticelere dönüşmediğini savunan Zaim, tek çıkar yolun üretimin sürekli hale gelmesi olduğunu ifade etti.

Taşraya ‘İçeriden’ Bakış Yok

Sempozyun dördüncü oturumu “90 Sonrası Türk Sineması” başlığıyla gerçekleşti. Oturumu İhsan Kabil yönetirken ilk sözü “Taşraya İçeriden Bakmak; Ahmet Uluçay Sineması” konulu konuşması için Hilal Turan’a bıraktı. Turan, yaptığı konuşmasında Türkiye’de yerli bir sinemadan bahsedilecekse, Uluçay’ın mirasının meseleye büyük iddialardan değil “sahicilikten” başlamamızı öğütlediğini söyledi. “Halk Edebiyatı ve Destan Geleneğinin Sinemadaki Karşılığı” başlığını taşıyan konuşmasında Türk sinemasının halk edebiyatından yeterince beslenmediğini söyleyen yönetmen Reis Çelik, kadim hikâye, destan ve masalların güncel bir anlayışla beyazperdeye aktarılması gerektiğini savundu.

Oturumun son konuşmacısı Atalay Taşdiken ise “Yeni Türk Sinemasında Yerellik”konulu konuşmasında son dönem Türk sinemasının taşraya içeriden bakamadığını ifade etti. Bir yönetmenin taşrayı yaşanmaz bir yer olarak tarif etmesinin dışardan bakmak olduğunu söyleyen Atalay, hakim algı sebebiyle taşraya ait sahici bir film yapmanın küçümsendiğini belirtti.

İran Sineması Örneği

Sempozyumun son oturumunda İran Sineması örnekleri Faysal Soysal başkanlığında tartışıldı. Soysal, “İran Sinemasında Taşra ve Taşralı Temsili / Türk Sineması ile Karşılaştırılmalı Analiz” konuşması için sözü Rıza Oylum’a bıraktı. Oylum, İranlı sinemacıların taşra kavramını ve taşralı imajlarını, bireysel hikâyeler üzerinden başarıyla beyazperdeye yansıttıklarının altını çizerken, aynı başarıya Türk sinemasında rastlanmadığı tezini savundu. Sempozyuma İran’dan katılan Uluslararası Fecr Film Festivali danışmanı Majid Sheikh Ansari, dünya sinemasında yer edinmek için var olana yenilik ve farklılık katmak gerektiğini belirtti. Majid Sheikh Ansari, İranlı sinemacıların cevapları verilmemiş sorulara cevap arayarak özgün bir dil yakaladıklarını söyledi. Ansari, Türk sinemasının yerli bir anlayışla benzer başarılar yakalayabileceğini de sözlerine ekledi.

Son oturumun ardından sempozyumun kapanış konuşmasını yapan 7. Malatya Uluslararası Film Festivali Direktörü Suat Köçer, verimli tartışmaların yaşandığı sempozyumun yerlilik tartışmalarına büyük katkı sağlayacağını dile getirdi. Köçer, sözlerini konuşmacı ve dinleyicilere teşekkür ederek tamamladı.

//www.malatyafilmfest.org.tr

facebook/malatyafilmfestivali

twitter/‪malatyafilmfest

instagram/malatyafilmfest

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER