736. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri Kurultayı gerçekleştirildi.

Bilecik Valisi Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın Ertuğrul Gazi Türbesi önünde karşılanması ile tören başladı.

736. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri Kurultayı gerçekleştirildi.
736. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri Kurultayı gerçekleştirildi.

Bilecik Valisi Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın Ertuğrul Gazi Türbesi önünde karşılanması ile tören  başladı. 

Bilecik Valisi Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın başkanlığında gerçekleşen kurultaya Milletvekili Halil Eldemir, Söğüt Kaymakamı Berkan Sönmezay, Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu,  çok sayıda Yörük Türkmen konfederasyon, federasyon ve dernek başkanı ile temsilcileri katıldı. 

Söğüt Türk Sofrası'nda gerçekleştirilen kurultay, Bilecik Valisi Doç. Dr. Tahir Büyükakın'ın Ertuğrul Gazi Türbesi önünde karşılanması ile başladı. Ardından Küre Mehter Takımı sahne aldı. Vali Büyükakın ve beraberindekilerin Ertuğrul Gazi Türbesi'ne ziyaretinin ardından kurultay yemeğine geçildi.

 
Kurultayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, Eruğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nin bir ahde vefa göstergesi olduğuna vurgu yaptı. Ecdadımız olan borcun ve ödenmesi mümkün olmayan bir sorumluluk olduğunu belirten Başkan Aydoğdu," Ahlat, Malazgirt, Çanakkale ve Söğüt. Söğüt, Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Dolayısıyla Söğüt'e ne yapsak ne kadar hizmet etsek malımızı, mülkümüzü bu yolda feda etsek ben o borcu ödeyebileceğimizi zannetmiyorum. Milletvekilimiz Halil Eldemir'in desteği ile tören alanındaki tribünlerin üstünün kapanacağını, Anadolu'nun dört bir yanından ata toprağına gelen Yörük Türkmen kardeşlerimiz artık güneşin altında kalmayacak." şeklinde konuştu. 
Belediye Başkanı Halil Aydoğdu'nun ardından konuşan Kaymakam Berkan Sönmezay ise Anadolu'nun dört bir köşesinden kurultaya katılan davetlilere teşekkür etti. Sönmezay, ata ocağı Söğüt'ün anlam ve öneminin gelecek kuşaklara aktarılması adına şenliklerin büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir'de, Osmanlı çınarının filizlendiği Söğüt'ün çok kıymetli topraklar olduğunu ifade ederek, bir önceki yıl terör olayları nedeniyle iptal edilen, geçtiğimiz yıl bayram arefesine denk gelmesi dolayısıyla sönük geçen şenliklerin bu kez daha güçlü şekilde kutlanması gerektiğini söyledi. Milletvekili Eldemir konuşmasının devamında,"Bu topraklar, büyük Osmanlı çınarının filizlendiği topraklar. Buradan hareket ederek dünyada bir medeniyet kurduk. Kurmuş olduğumuz medeniyet dünyanın dört bir köşesine adalet götürdü. Neticesinde de 6 asır gibi dünyaya adaletle hükmeden bir devlet olduk, onun için bu toprakların değeri gerçekten çok mühimdir." ifadelerine yer verdi. 
 
Cuma günü göreve başlayan ve ayağının tozuyla kurultaya başkanlık eden Vali Doç.Dr.Tahir Büyükakın, kurultayın son konuşmacısı oldu. Vali  Büyükakın, açıklamaları ve verdiği mesajlarla çok kez davetlilerden alkış aldı. Kurultaya katılmasının kendisi için bir şeref olduğunu aktaran Vali  Büyükakın şöyle konuştu:
"Cuma günü göreve başladım. Arkadaşlarımız Pazar günü kurultayımız var dediler ve ne yapalım diye sordular. Bende dedim ki bu kurultaya katılmamak bizim için vebaldir, katılmak ise onurdur, şereftir. Ayağımın tozuyla kurultaya iştirak ettim. Sizler Türkiye'nin dört bir yanından üşenmeyip buraya geldiyseniz bizde buraya geleceğiz, bu bizim boynumuzun borcudur." dedi. 
Konuşmasının büyük bölümünde Söğüt ruhuna vurgu yapan Vali  Büyükakın, Söğüt'ün bir varoluşun, bir dirilişin adresi olduğunu söyledi. Söğüt'ü bir çınarın filiz veren dalı olarak tanımlayan Vali Büyükakın, şunları aktardı:
"Söğüt, bir ruh. Bu ruhu yaşatmamız lazım. Tarih boyunca bir sürü devlet kurduk ve her seferinde yeniden var olmayı bildik. Bu coğrafya  başka milletlerin bu kadar uzun süre hakimiyet kurabildiği bir coğrafya değil. Bu sadece bizim aziz milletimize nasip olmuş bir başarı. Anadolu coğrafyasında bu kadar uzun süre ayakta durmayı başarmak, küllerinden yeniden doğmak ve oradan dünyaya adalet götürmek sadece bizim kalbi yüce milletimizin başarması mümkün olan bir durumdur. 
Dolayısıyla Söğüt bir ruhtur, bu ruhu yaşatmak bizim öncelikli borcumuzdur. Diğer bütün işlerimiz bir kenara kalkacak olsa tek bir şey yapmamız gerek desek önce Söğüt ruhunu yaşatacağız. Bu ruh bittiği zaman bu devletin ayakta durma şansı yok. Bu ruh, bu devleti her seferinde yeniden canlandıran bir ruh. Bu ruh, milletin yüreğinin derinlerinde yaşattığı bir ruh. Çıkarıp ortaya koyması gerektiğinde hiç tereddütsüz gösterdiği bir ruh. Çanakkale'de, 15 Temmuz'da olduğu. Bunun için bizim birinci vazifemiz Söğüt ruhunu yaşatmak. Öncelikle bu ruha hizmet edeceğiz.
İçinden geçtiğimiz dönemde bu ruh kendini bir kat daha önemli hale getiriyor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir dünya kuruldu. Emperyalist devletler, dünyayı bölüştüler, sınırları çizdiler. Biz tutunabileceğimiz coğrafya olan Anadolu'yu savunduk. Şimdi aynı dedemiz Ertuğrul'un burada bir medeniyet kurduğu döneme benzer bir dönemden geçiyoruz. O dönemi hatırlayalım; bir tarafta Şeyh Edebali var gönül sultanı, öbür tarafta kılıcı temsil eden Ertuğrul Gazi, diğer tarafta aklı temsil eden Dursun Fakih var, Geyikli baba dediğimiz bektaşi  şeyhleri var. Ruh, akıl, kılıç hepsi bir arada olduğunda medeniyet alıp başını gidiyor. Şu anda aynı dönemi yaşıyoruz. 
Dışarıdakilerin maşası olan içerideki hainlere karşı bir varlık mücadelesi verdik. Allah'a hamdolsun başardık. Durmayacaklar, içeriden dışarıdan uğraşacaklar çünkü bu coğrafya zor bir coğrafya. Ama başaramayacaklar. Ne diyor Mehmet Akif 'Korkma' diyor. Akif çok büyük bir şair, her şiirinde bir ayetten ya da hadisten alıntı var. Kur'an-ı Kerim'de 'Korkma' diyor. Yurdumuzun üzerinde tüten son ocak sönmeden, aramızdan en sonuncumuz canını vermeden bu dava bitmez. Biz teslim olmayız Allah'ın izniyle. 
Türk Milleti var olduğu müddetçe dünyadaki ezilen milletlerin gözyaşını da biz dindireceğiz, atalarımızın yaptığı gibi. Mihalgazi niye bizim saflarımıza geçmiştir? Budapeşte'de Gül Baba'nın Türbesi ne arar? Japonya'da, Afrika'da dünyanın neresine giderseniz gidin en düştüğümüz dönemde bile  Sultan Abdülhamit Han döneminde Japonya'ya fırkateyn göndermişiz. Ne için adalet için. Dünyada nerede kan ve gözyaşı varsa onu dindirmek için gitmişiz. Biz büyük bir milletin evlatlarıyız ve bizi büyük yapan bu ruh. Biz bu ruhu yaşattığımız müddetçe kıymetliyiz. Onun için Söğüt ruhu yaşamalı ve Söğüt Şenlikleri bu ruhu yaşatmanın sembolü olarak her sene bir öncekinden daha güçlü kutlanmalı. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri sadece Söğüt'ün varlığını ve törenleri değil Söğüt ruhunu anlatmalı. Bu ruh, Söğüt'ten Türkiye'ye ve dünyaya anlatılmalı. Şenlikleri her seferinde daha güçlü hale getirmek ve bu ruhu dünyaya anlatmak üzere var gücümüzle çalışacağız" diye konuştu. 
Vali Büyükakın'ın konuşmasının ardından 736. Ertuğrul Gazi ve Söğüt Şenlikleri ile ilgili davetlilerin görüş, öneri ve talepleri alındı. Kurultay, davetlilerin hediye takdiminin ardından Türk Büyükleri Anıtı önünde çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER