23 Nisan’ın anlamını tam olarak   söylemek gerekirse, ‘Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ dememiz gerekir.

Dilimize, bilincimize çocuk bayramı olarak yerleşmiş olan 23 Nisan’ın anlamını tam olarak   söylemek gerekirse, ‘Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ dememiz gerekir. Biraz açarsak,  TBMM’sinin açıldığı, çalışmalarına başladığı gün demektir.

Devam edersek, 100 yıl önce bugün, bu tarihi günde, halkın iradesini 700 yıldır elinde tutan Osmanlı Ailesi, bu yetkilerini  ülkenin  çeşitli yerlerinden gelen, halkın belirlediği temsilcilerine bırakmış ve TBMM’si böyle doğmuştur. (Başka bir anlamda ise, gelecekte yaşayacak bu ülkenin çocukları için, ülke toprağına, yeşerip, eşitlik, özgürlük, adalet...çiçeklerini açacak  demokrasinin çekirdeği  bırakılmıştır.)

23 Nisan 1920'de açılan ilk  meclisin başkanlığına, Cumhuriyet Devrimleriyle birlikte Atatürk adını da alacak olan   Mustafa Kemal seçilir. Büyük Kurtarıcı Mustafa  Kemal’in doğru önderliğinde ve meclisin doğru kararlarıyla büyük zafer  kazanılır.  Bu elbette hiç kolay olmaz.  Başta Sakarya, Dumlupınar, Başkomutanlık Meydan Muharebeleri olmak üzere,  Baş Komutan Mustafa Kemal’in önderliğinde, yediden yetmişe kadın erkek Türk halkının seferber olmasıyla zafere ulaşılır.

Etnik köken, din, dil mezhep farkı bilmeden,  Misak-i  Milli dediğimiz sınırlar içinde yaşayan Türkiye  halkı için bir çağ kapanırken, yeni bir çağ açılır.

Bu tarihten sonra, dünyada eşi benzeri olmayan ve dünyanın tüm ezilen halklarına esin kaynağı olan  ÇılgınTürkler’in devrimleri başlayacaktır.  Atatürk Devrimleri  ya da  kısaca Cumhuriyet Devrimi diyeceğimiz  devrimler…

 

Kurtuluştan sonra, bunlardan en önemlisi olan,  29 Ekim 1923’te,  her şeyden önce  kadın devrimi demek olan Cumhuriyet ilan edilir. 3 yıl sonra 100. Yaşını kutlayacağımız   Cumhuriyet ilan edilir.  

Bugün  dünyada tek çocuk bayramı olan  23 Nisan’ın 100.  yılını da ancak balkonlardan kutlayabiliyoruz. 

Umuyor ve diliyoruz ki küresel bir salgın değil, küresel bir saldırı olan Korono’yu  da yeneriz. Tüm dünyaya, tüm insanlığa ilan edilmiş bu biyolojik savaşı da bu bilinçle kazanırız.

Kazanırız da  Cumhuriyet’in 100. Yılını, çocuklarımızla, torunlarımızla birlikte, bugünkü gibi koronoyla değil de, kornalarla, alaylarla, şarkılar, türkülerle alanlarda kutlarız.

Umuyor ve diliyorum ki dünyayı dayanışma kurtaracak, işbirliği kurtaracak, güzellik  kurtaracak.      Ferhat Özen