Ataşehir önemli İstinye vitrin

Ataşehir önemli İstinye vitrin

Ataşehir önemli İstinye vitrin
Ataşehir önemli İstinye vitrin   İMKB'nin taşınmasıyla ilgili olarak ise Erkan, şunları kaydetti: ''Bize 2 tane operasyon merkezi lazım. Tek merkezle bu borsa olmaz."

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, Türkiye'de hisse senedi bakiyeli gerçek kişi yerli yatırımcı sayısının il nüfusuna oranında Karabük'ün yüzde 6,4 ile ilk sırada yer aldığını belirterek, ''Hemşehri yatırımını geliştirmek için şehir endeksleri oluşturduk. Bu konuyla ilgili bankalara çağrı yapmak istiyoruz. Lütfen şehir endekslerini kullanın ve şehirlere ait borsa yatırım fonu çıkarın'' dedi.

Erkan, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından düzenlenen ''Finansal Eğitim ve Finansal Farkındalık: Zorluklar, Fırsatlar ve Stratejiler Konferansı''nın ikinci gününde, ''Finansal eğitimin sermaye piyasası açısından önemi'' konulu bir konuşma yaptı.

Dünyadaki yatırımcı profiline bakıldığında, hisse senedine yatırım yapan yatırımcının yetişkin nüfusa oranının yüzde 20 ile 50 arasında değiştiğini, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 2'lerde olduğunu ifade eden Erkan, çok düşük olan bu oranın yükselmesi için bazı çalışmalar yapılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

Türkiye'de hisse senedi bakiyeli gerçek kişi yerli yatırımcı sayısının il nüfusuna oranına dikkati çeken Erkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Karabük, yüzde 6,4 ile ilk sırada. Kendi ilindeki şirkete ortak oldukları için... Karabük Demir Çelik Fabrikası, en yüksek oranlı halka açık şirketlerden biri. Ortakları Karabüklüler. Bu hemşehri yatırımını geliştirmek için şehir endeksleri oluşturduk. İMKB endeksinden ayrışmış, çok farklı performanslı şehir endekslerimiz var. Bir Tekirdağ, Konya'ya yönelik borsa yatırım fonu çıkarsak çok güzel olmaz mı? Şehir endeksi olmaksızın Karabüklüler bunu yapmışlar. Bu konuyla ilgili bankalara çağrı yapmak istiyoruz. Lütfen şehir endekslerini kullanın ve borsa yatırım fonu çıkarın. Dünyada bunun örneği yok. Özelikle bu konuda bankalarımızın desteğini istiyoruz. Biz zaten şehir endekslerini borsa yatırım fonu oluşturulsun diye çıkardık. Fakat bankalar bunu küçük diye dikkate almıyorlar. Bankaların yerel düşünmesinde fayda var. Söz konusu oranda en düşük temsil ise yüzde 0,1 ile Şırnak'ta.''

Erkan, konferans sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, planlanan halka arzlarda piyasalarda son günlerde yaşananlara rağmen bir ötelemenin söz konusu olmadığını, 12-13 başvurunun bulunduğunu söyledi.

İMKB'nin taşınmasıyla ilgili olarak ise Erkan, şunları kaydetti:

''Bize 2 tane operasyon merkezi lazım. Tek merkezle bu borsa olmaz. Yedeğimiz, ikizimizin olması şart. Ataşehir, bizim için çok önemli. Ataşehir'de yapmayı düşündüğümüz yedeğimiz için yürüttüğümüz arsa fizibilitesi 1-2 hafta içinde sonuçlanacak. Çalışmalar bitince orada bir mevcudiyetimiz olacak. Eski yerimiz de kalacak. Çünkü İstinye bizim için bir vitrin gibi...''

Hüseyin Erkan, İMKB'nin ''olağanüstü bir yedek merkezi''nin de olması gerektiğine dikkati çekerek, ''Bu, İstanbul dışında deprem riski bulunmayan bir yer olmalı. Ankara, Konya, Çankırı gibi Orta Anadolu şehirleri öne çıkıyor. Henüz fizibilite çalışmamız sonuçlanmadı'' diye konuştu.

''GAZİNO BANKACILIĞI VARSA BİTECEK Mİ?''

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince de konuşmasında, günümüzde güven unsuru olan bankacılık sektörüne ne olduğunun ciddi biçimde tartışıldığını ifade etti.

Finansal eğitimin aslında insanların parasıyla ilgili eğitim olduğunu belirten Özince, ''Paramızı emanet edeceğimiz bankalarda neler oluyor? Gazino bankacılığı.... Nedir gazino bankacılığı? Ben bir tasarruf sahibi olarak ne bilmeliyim? Böyle bir şey varsa bitecek mi?'' dedi.

Finansal farkındalığa dikkati çeken Özince, bugün finansal piyasaların uluslararası boyutu, hizmetin, ürünün çeşitliliği, kanalların farklılığı, teknoloji ve hızla değişen düzenlemeler dikkate alındığında konunun giderek daha karmaşık hal aldığını söyledi.

Globalleşme ortamında dünyanın finansal bilgilerde çok daha standartlara uygun, anlaşılabilir, paylaşılan bilgi ortamına ihtiyaç duyduğunu, bu konuda hala çok büyük karmaşa bulunduğunu belirten Özince, şöyle devam etti:

''Örneğin Türkiye'de bankalarımızdan çok memnunuz, övünüyoruz. Bankacılık sistemimiz çok güçlü. Neye göre? Uluslararası standartlara... Basel... Basel III gelse bankalarımızın neredeyse bir sorunu olmayacak. Avrupa Bankacılık Otoritesi, her ülkede farklı rasyolarla stres testi yapılmasına eğilimli. Netice itibarıyla uluslararası finansa bakış açısından, gelişen ülkeler özelinde ben Türkiye'nin çok özel bir konumu olduğunu düşünüyorum.''

''FİNANSAL EĞİTİM YALNIZCA FAİZ HESAPLAMAK DEĞİL''

Avrupa'da bugün hala banka sahipliği konusunda çok ciddi tabular bulunduğuna ve bu tabuların kırılamadığına dikkati çeken Özince, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biz Türkiye Bankalar Birliği olarak Yunan meslektaşlarımızla karşılıklı ziyaretler yaptık. Sonra Yunan bankası, Türkiye'de banka aldı. Biz burada toplum olarak, sektör olarak, otorite olarak çok ciddi bir tabuyu Türk-Yunan ilişkisi açısından nazarı dikkate almadan, finansal birikimimizi, finansal öğretimizi komple değiştirmek samimiyetinde olduk. Neden? Finansal ezberimizi, bilgimizi güncellemek için... Bunları başarıyla yaptık. Bugün Türkiye sanıldığı gibi bu alanda hiç geri olmayan, bilakis farkındalığın çok yüksek olduğu ülke. Finansal eğitim, finansal kültürün yalnız oturup faiz hesaplamayı bilmek veya parayı yastığın altından çıkarmak seviyesinde alınmaması lazım. Kaldı ki Türkiye gibi ülkelerde parayı yastığın altına koyanlar dahi altın olarak koydular.''

Ersin Özince, finansal eğitim ve finansal farkındalık konusunda Türkiye Bankalar Birliği'nin gerçekleştirdiği çalışmaları da anlattı.

Sorular üzerine de Özince, ''Bir yandan insanlara yüzme öğretirken tsunami etkisini de anlatmak gerekir. Bu konuda en önemli konu olan güven ve standartların her aşamada çok iyi algılanması gerekiyor'' dedi.


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER