Abir-i Sebil Yazı Dizisi - 1






Abir-i Sebil  Yazı Dizisi - 1



Gelelim bir önce ki yazımızda bahsettiğimiz Abir-i Sabil yazı dizisine. Bundan birkaç zaman evvel bir zat-ı muhterem tanımıştım. Aynı ortamlarda olmamıza rağmen bir birimizden haberimizin olmaması tuhaf bir durum. Fakat ben kendi kariyerimde yükselmeyi göz önüne alarak bazı sosyal aktivitelerden uzaklaşmış olmamın verdiği rahatlık ile kendisini tanımış oldum.

İyi ki tanıdım! Cümlesini rahatlıkla kurabilirim.

Kendisine gelince şu an bu yazıyı yazdığımdan bile bir haber.

Bazen anlatılmaz okunur hayatlar…

Benim bildiğim kadarı ile tek bir tanımı var aslında.

Kısaca, öz ve keskin…

O bir Anne…

Annelik iç güdüsü ile hareket eden, 3 çocuğunu okutmak için çaba sarf eden bir kalp.

Arkadaş mı dersiniz, dost mu ya da hemşeri mi? O size kalmış artık.

Adı Saniye AKÖZ. Yukarıda saydığım unvanlardan daha değerli benim için. Bu yazıyı dizisini hazırlamam da ki amaç ise en büyük kızı Rabia.

Rabia ismi ve kişiliği ile Peygamber Efendimiz soyundan gelen bir melek. Bir de müjdemiz var elbet…

Rabia artık bir devlet memuru…

Yaşı 20. Ailesi ile birlikte birçok zorluğa göğüs germiş, annelerine destekte bulunmuş ve yeri geldi evin reisi olmuş.

Onlar anlattı ben yazdım. Ben yazdıkça düşündüm. Düşündükçe hayatıma, aileme, işime ve mesleğime daha çok bağlandım.

Bir annenin uğraşması ve kızının birçok sınavlardan sonra yaşadığı topraklar üzerinde kurulan devletin bir parçası olması.

Hayırlı olsun demesi düşer bize…

Şimdilik Rabia ile ilgili birinci yazımızın sonuna geldik.

Daha neler var neler…

Gökten üç elma düşmüş…

Pardon bu yazı dizisinin sonunda yazılacaktı…

Şimdilik kalın sağlıcakla…

[email protected]

https://www.facebook.com/oozdemiroglu

https://twitter.com/ilgazoz

YORUM EKLE