SUSMAK BİR ŞİİRDİR
Çoğumuz suskunluğu sever, hayatın birçok anında. Her zaman  anlaşılabileceğimizi düşünmeden susmak gerektiğine inanır ve bazı  anlarda sessizliğimizle dinleriz insanları. Asalında sakinlik güzel  olduğu kadar şiirsel bir duygudur. Bu yüzden suskunluk da bir şiirdir  çoğu zaman.
Kimimiz de susmak yerine konuşmayı, anlatmayı, ifade etmeyi sever.  Duyguların veya sözcüklerin doğru ifade edilebildiği anda insan kendini  huzurlu hisseder. Konuşmaktan ve anlatmaktan hoşlanmak da hayatın  içerisinde binlerce kelimenin bir arada oluşturduğu uzun şiirlerden  biridir.
Aslında şiirler hayatımızın her yerindedir. Suskunluğumuz da bir  şiirdir, konuşkanlığımızda. Belki de sadece anlatımları ve ifade  edilişleri farklıdır. Ama hepimiz ruhen de olsa dışa vuramadığımız ya da  kağıda dökemediğimiz şiirlerimizi yazmışızdır birçok defa. Şiirler de  mutluluk gibi göreceli aslında, kimi şair susar, kimi şair haykırır…  İşte benim şiirlerim de her zaman kendi içinde benliğimi anlatmıştır…
HAYATIMIZIN İÇİNDEKİ PERDE
Bir sahneyle çevrelemişler dört bir yanımı
Etrafımda profesyonel oyuncular var
Değişik renklerle ve alacalı ışıklarla süslenmiş kocaman dekorlar içinde
Kocaman büyük bir oyun sergileniyor hayatımın tam orta yerinde
Oyuncuların yüzündeki ifadeler makyajla bütünleşmiş 
Müthiş bir anlatımla sergiliyorlar kendilerini
Seyirciler boyanmış yüzlerin etkisinde büyük bir alkış atıyorlar
Yüzleri gülümsüyor sonucu merak ediyorlar
İşte sahne işte oyun ve giriş, gelişme, sonuç
Oyun bitti, ışıklar söndü seyirciler ayakta
Hayranlık içinde el çırpıyorlar
Perdeler kapandı oyuncular yüzlerindeki maskelerden uzaklaştı
Gerçek hayata geri döndüler;
Orada ne sahne ne ışıklar ne de izleyiciler var
Gerçek hayatın içinde oyunları sergileyen ve….
Sergiledikleri oyunları hayranlıkla izleyenler var…
Peki ya Biz neredeyiz? SAHNE DE Mİ OYUNUN İÇİNDE Mİ?
Tuğçe YILMAZ            
                      
                            
