Hakan Peker İstanbul’u Anlattı
Hakan Peker / Dansçı, müzisyen.
10 soruda İstanbul köşemizin bu haftaki konuğu, Hakan Peker.
10  soruda İstanbul köşemizin bu haftaki konuğu dansçı, sanatçı Hakan  Peker. Kendisiyle yaptığımız bu keyifli sohbeti sizlerle paylaşıyoruz.
1. İstanbul’u hayatında hiç görmemiş birine İstanbul’a dair ilk neyi anlatırsınız?
İstanbul  deyince benim ilk aklıma gelen İstanbul Boğazı haritası. İstanbul  Boğazı’nın güzelliği, heybeti, iki tarafın yeşilliği ve üzerindeki Boğaz  Köprüsü’nün doğası, büyüsü ve romantizmi… “Bizde öyle bir Boğaz var ki  görülmesi lazım” diyebileceğim bir yer. Geçtiğim zaman kendimi çok iyi  hissediyorum. Çok seviyorum İstanbul Boğazı’nı.
2. İstanbul’u ilk defa ziyaret eden birini çıkartacağınız bir günlük İstanbul turunun olmazsa olmazları nelerdir?
O  kadar güzel yerleri var ki İstanbul’un. Önce bir Topkapı Sarayı’ndan  başlamasını isterim gezecek kişinin. Topkapı Sarayı, tarihi anlamda  gezilmesi gereken, görülmeye değer bir yer. Osmanlı’dan buyana  geçmişimizi yansıtıyor. Aynı zamanda İstanbul, Marmara Denizi’nin en  güzel köşesi olması açısından çok anlamlı. Beşiktaş, Haliç, Kağıthane  taraflarının mutlaka görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki şehrin  merkezi Taksim, Ortaköy, Sirkeci, Unkapanı civarının da gezilmesi  gerekir.
3. İstanbul’un en önemli mimari yapısı sizce hangisi?
İstanbul’da  camiiler çok önemli. Sultanahmet Camii, Ayasofya, Mimar Sinan Camii  bence çok önemli. Aynı zamanda Topkapı Sarayı mimari olarak çok öne  çıkan yapılardan. Benim bildiğim kadarıyla İstanbul’da geçmiş dönemde  büyük bir yangın çıkıyor. Bu yangında ahşap binaların büyük bir bölümü  yanıyor. Yangının ardından daha çok taş mimari kalıyor. O dönemin  ardından ayakta kalan bu camiler çok önemli.
4. Son 10 yıla baktığınızda İstanbul’da en büyük değişimin hangi konuda yaşandığını söyleyebilirsiniz?
İstanbul  çok büyük bir şehir, büyük bir metropol. İşimiz gereği yurt dışındaki  birçok ülkeye gidiyoruz. İstanbul çok sayıda ülkeden nüfus yoğunluğu  olarak geniş bir şehir statüsünde. Bu durumun aynı zamanda çok büyük  sorunları da olabiliyor. Son zamanlarda özellikle metro, Marmaray,  metrobüs ve tercihli otobüs yolları gibi ulaşımı rahatlatan ve sürekli  genişletilen projeler dikkatimi çekiyor. Bunlar kesin çözüm getirmese de  trafiğe büyük oranda bir rahatlama getirdi. Bu yollarla insanlar  seyahatlerini daha hızlı yapıyor. Bana göre son zamanlarda alt yapıya  verilen değer ve ulaşım konusundaki projelerde büyük bir değişim  yaşandı. Bu projeler ilerde daha da genişletilir ve fazlalaşırsa  İstanbul çok rahatlayacak. Özellikle 3. köprünün tamamlanmasının  ardından İstanbul’un yükü hafifleyecek. Son dönemlerde İstanbul’daki  peyzaj sistemi de dikkatimi çekiyor. Parklar, bahçeler, yol kenarları,  çevre düzenlemeleri için sürekli çalışmalar yapılıyor. Bu durum estetik  olarak İstanbul’un eski çehresini büyük ölçüde değiştirdi. Avrupa’da  bile bizdeki kadar peyzaj çalışmalarına önem verilmediğini görüyorum.
5. Son dönemde İstanbul'da müzikal açıdan yapılan çalışmaları nasıl buluyorsunuz?
Çeşitli  etkinlikler oluyor İstanbul’da. Özel sektörün, belediyelerin yaptığı  konserler mesela. Biz bunlardan birçoğuna katılıyoruz. Ama ben yine de  İstanbul’da sadece konser salonu olarak yapılan bir yer olduğunu  düşünmüyorum. Konferans salonlarında ya da Harbiye Açık Hava  Tiyatrosu’nda konser vermek durumunda kalıyoruz. Her sanatçının gidip  orada konser vermesi de vatandaşın oraya gelip konser dinlemesi de  mümkün değil. Bana göre sadece konser salonu olarak kullanılacak yerler  olmalı. Bu konuda çalışmaların yapıldığını biliyorum. Ortalama 3 bin  kişilik, 3-4 tip konser salonun yer aldığı mekanların bulunması  gerekiyor. Benim için bu çok büyük bir eksiklik.
6. İstanbul’da yaşayan biri olarak karşılaştığınız sıkıntılar nelerdir? Çözülmesini istediğiniz en acil sorun nedir?
Herkesin  olduğu gibi çok acil olarak çözülmesi gereken sorunların başında trafik  geliyor. Trafik çok önemli bizim için. Ama bir taraftan da diğer  ülkelere gidip gördükçe İstanbul’un kalabalığını ve trafiğini  İstanbul’un kaderi gibi algılamaya başladık. Belki sonraki yıllarda  metrolar fazlalaşıp, hatlar açılınca daha da rahatlayacak. Bir yerden  başka bir yere giderken geçirdiğimiz zamanın kaliteli ve konforlu  olmasını bekliyoruz. Bunun yanında şehrin çok büyük olmasından kaynaklı,  güvenlik meselesi de sorunlardan biri sayılabilir.
7. Sizin İstanbul hakkında bir projeniz olsaydı ne yapmak isterdiniz?
Sanatçılar  genelde İstanbul üzerine şarkı yapıyor. Benim projem olsaydı konser  salonlarının her ilçeye bir iki tane yapılmasını isterdim. Toplum için,  sanat ve kültür çok önemli. İnsanlar sosyal olarak rahatlamaya,  kendilerini iyi hissettikleri etkinliklere katılmaya hakları olduğunu  düşünüyorum.  Konser salonlarının inşa edilirse, konser verecek kişiler  de vatandaş da daha uygun koşul ve şartlarda bu etkinliklere  katılabilir. 
8. Gelecekte görmek ve yaşamak istediğiniz İstanbul’u bize biraz anlatır mısınız?
Ben  geleceğin nasıl olacağının hayalini kuramıyorum. Bardağın dolu  tarafından bakarsak, insanların gerekmedikçe özel arabalarını  çıkarmadıkları, evlerinin en fazla 500 metre ya da 1 kilometre  ilerisinden metro, metrobüs gibi ulaşım araçlarının olduğu bir şehir  isterdim. İmarın ve göçün durduğu bir İstanbul. İnsanların iyi ve  kaliteli yaşaması gereken bir yer idealimdeki. Bu durumun tersi de  olabilir. Daha çok kalabalıklaşan ve trafiğin arttığı bir İstanbul da  olabilir. Bu durum tamamıyla hükumetlerin alacağı karar ve yapılaşma  süreciyle ilgili. Son zamanlarda halkımız da çevreye çok önem veriyor. 
9. Sizce İstanbul'u en iyi anlatan şiir/şarkı/roman hangisi?
O  kadar çok var ki. Şiirlerden “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı”  çok etkileyicidir. “Kız sen İstanbul’un neresindensin” şarkısı da güzel  bir şarkıdır. En son 2014’te Yonca Evcimik İstanbul diye bir şarkı  yaptı.
10. İstanbul üzerine bu kadar konuştuktan sonra son bir  soru daha... Şu an gözlerinizi kapatıp açsanız İstanbul’da hangi zaman  ve mekânda olmak isterdiniz?
Ben eski İstanbul fotoğraflarına çok  meraklıyım. İnternetten eski fotoğraflara baktığımda 1660’lü1700’lü  yıllarda çekilmiş deniz kenarında, yeşillik arasında, at üstünde bir  adam fotoğrafı beni çok etkiler. O dönemde olmak ve İstanbul’un o  sakinliğini, insanlarını görmek isterdim. O yıllarda Bebek, Çamlıca,  Taksim nasıldı acaba? Keşke bir zaman makinası olsa da o dönemlere  gidebilsek.
Hakan Peker kimdir?
Sanat  yaşamına Seyyal Taner ve Deniz Erkanat'ın dansçısı olarak başlayan  Hakan Peker, 1981 yılında Türkiye Dans Yarışması'nda birinci oldu.  TRT'nin eğlence programlarında ve çeşitli yurtiçi ve yurtdışı konser  organizasyonlarında yer aldı. Nisan 1989 tarihinde ilk albümü piyasaya  çıktı. Bir Efsane ismini taşıyan albümle aynı ismi taşıyan çıkış şarkısı  hit oldu. 1990 yılında çıkardığı Camdan Cama adlı albümüyse sanatçıya  istediği başarıyı ve ünü getirdi. 
Albümlerinden elde ettiği  başarıların ardından Peker Müzik adlı plak şirketini kuran sanatçı bir  yanda Hey Corç, Amma Velakin gibi kariyerini sağlamlaştırdığı  albümlerini çıkarırken diğer yanda Türkçe sözlü popüler müziğe yeni  isimlerin kazandırılmasını sağladı. Burak Kut'un, Zafer Peker'in, Özlem  Tekin'in, Ali Güven'in ve Erhan Güleryüz'in ilk albümleri Peker  Müzik'ten çıktı. 
1995 yılında çıkardığı Ateşini Yolla albümündeki  klip şarkılarının yönetmenliklerini de üstlenen Peker, 1998 yılında  Dünden Bugüne Hakan Peker adlı toplama albümünde hit şarkılarının yeni  düzenlemelerine yer verdi. “Bir Efsaneydi” şarkısı bu albümle bir kez  daha kez hit yaptı. 2000 yılında İlla ki albümüyle Türkiye Müzik  Ödüllerinde “en çok satan albüm” ve “yılın en iyi erkek sanatçı”  ödüllerini kazanan isim oldu. 2001 yılında sanatçının dinlemekten zevk  aldığı Türk sanat müziği şarkılarından oluşan Canım İstedi adlı özel  albüm izledi. 2003 yılında Aşk Bana Lazım adlı stüdyo albümünü, 2004  yılında Taş Gibi adlı kariyerinin ilk teklisini piyasaya süren Peker,  sırasıyla 2004 yılında Yak Beni, 2006 yılında Gece Gözlüm ve 2011  yılında Karamela adlı Çalışmalarıyla Müzik hayatını sürdürüyor. Son  olarak klibini Özge Ulusoy ile çektiği “Mütemadiyen” isimli single  çalışmasını sevenleriyle buluşturdu.
Stüdyo albümleri:  Bir Efsane (Nisan 1989),Camdan Cama (Mart 1990), Düş ve Fantezi (Eylül  1990), Hey Corç (Seni Unutmalı) (14 Ağustos 1991), Amma Velakin (1 Kasım  1993), Hakan Peker' (8 Haziran 1995), Salına Salına (Temmuz 1997), İlla  ki (16 Şubat 2000), Canım İstedi (28 Ekim 2001), Aşk Bana Lazım (Mayıs  2003), Yak Beni (1 Eylül 2004), Gece Gözlüm (21 Temmuz 2006), Hakan  Peker 2011 (7 Temmuz 2011), Mütemadiyen (Mayıs 2014).
Teklileri: Taş Gibi (Temmuz 2004), Mütemadiyen (Mayıs 2014).
Toplama albümleri: Dünden Bugüne Hakan Peker (Aralık 1998).
Haber: Burcu KASARCI / İstanbul Ajansı
              
           
