Takas anlaşması kapsamında 11 Filistinli tutukluyu sürgün için  Türkiye’ye getiren uçaktan sürpriz bir isim çıktı. İsrailli bir genci  “bal tuzağına” düşürüp öldürten, cezaevi koğuşunda kendisine başkaldıran  Filistinli kadınları kızgın ağdayla haşlayan, uluorta seksten  bahsettiği için Hamaslıların da sevmediği kadın mahkum Amina Muna.
Uçaktan çıkan sürpriz
İSRAİL’in, esir asker Gilad Şalit’i kurtarmak için Hamas ile yaptığı  takas anlaşması, Filistinli iki kadın mahkumun Gazze Şeridi’ne  gönderilmek istememeleri nedeniyle önceki gün az kalsın son dakikada  suya düşecekti. Ancak iki kadın mahkumdan birinin sonunda Gazze’ye  gitmeye razı edildiği, ötekisinin ise Mısır’a gönderileceği bildirildi  ve böylece Şalit serbest kaldı.
Takas anlaşması kapsamında Türkiye’ye gönderilen 11 Filistinli  geceyarısı Ankara’ya ulaşırken, uçaktan sürpriz bir isim çıktı. Üç  ülkeye sürgüne gönderilen 40 sürgünden 11’i Türkiye’ye gelirken  bunlardan birinin kadın tutuklu Amina Muna olduğu anlaşıldı. Mısır’a  değil Türkiye’ye sürgüne gönderildiği anlaşılan Muna, Esenboğa’dan çıkan  araçtaki tek kadın Filistinli olarak ön koltukta zafer işareti yaptı.
SERBEST BIRAKILAN FİLİSTİNLİLER TÜRKİYE'DE 
Koğuştaki lakabı Al Capone
Takas anlaşmasına destek veren İsrail halkının, salıverilmesine en çok  tepki gösterdiği isimlerden biri 34 yaşındaki Muna. Takasın durdurulması  için açılan ve İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından reddedilen 4 davadan  birinin nedeni de Muna’nın salıverilecek olmasıydı. Dün Muna’nın  Ankara’daki “muzaffer” fotoğraflarını yayınlayan İsrail gazeteleri  birçok okuyucunun tepkisine maruz kaldı. Çünkü Batı Şerialı Muna, 2001  yılında henüz 24 yaşındayken 16 yaşındaki İsrailli Ofir Rahum’u “bal  tuzağına” düşürüp öldürmüştü.
Muna’nın hikayesi İsrail’de birçok kitaba konu oldu. Masum gencin  öldürülmesine tanık olmanın “çok heyecan verici” olduğunu polis  ifadesinde söyleyen Muna, 2003’te müebbet hapse çarptırıldı. Pişman  değildi. Hatta cezaevinde İbranice “Anne yardım et” diyerek kurbanının  taklidini yaptığı duyulmuştu.
El Fetih üyesi Muna cezaevindeki koğuşunu “Al Capone” gibi yönetiyordu.  Onun “emirlerini” uygulamayan diğer mahkumlara ağır cezalar veriyordu.  Başkaldıran birçok mahkumu ısırarak, bazılarını kızgın ağda dökerek  yaralamıştı. Filistinli bir kadın mahkum, “O kadına karşı duyduğum  nefret, İsraillilere karşı duyduğumdan daha fazla” diyordu.
Herkes ‘canavar’ diyor
Sadece İsraillilerce değil, Gazze’de iktidarı elinde bulunduran Hamas  sempatizanları başta olmak üzere birçok Filistinli için de bir “canavar”  olan Muna, bu yüzden demir yumrukla yönettiği cezaevi koğuşunu bırakıp  Gazze’ye gönderilmekten çekindi. İsrailli yazar Anat Berko’ya göre Hamas  camiasında Muna’nın sevilmemesinin bir nedeni de çekinmeden seksten  uluorta bahsedebilmesiydi. Muna şimdi Türkiye’de.
Yemekle kandırdı, üç militana vurdurdu
Muna, 2001’de İsrailli bir sivili öldürmeye karar verdi. İnternette  avını ararken Ofir ile tanıştı. Kendisini “Sally” adlı Amerikalı bir  turist olarak tanıttı ve Ofir’i romantik bir yemek için Kudüs’e çağırdı.  Ofir, “Gelemem, ailem merak eder” dedi. Muna, “Seni sabırsızlıkla  bekliyorum, gel, saat 5 olmadan evine dönersin” yanıtını verdi. Ofir  kabul etti. Yemekten sonra Muna, “Ramallah’taki evime gidelim” dedi.  Bunu da kabul eden Ofir, Muna ile beraber otomobille Ramallah’a giderken  kadının çağırdığı üç Filistinli tarafından durduruldu ve yol kenarında  15 kurşunla öldürüldü.  /_np/8491
İkinci kadın da Hamas’ın düşmanı
GAZZE Şeridi’ne gönderilmeyi reddederek takas anlaşmasının az kalsın  suya düşmesini sağlayan ikinci kadın mahkum, Meryem Salim Tarabin.  Sürgün yerine itiraz eden Tarabin, Hamas’ın siyasi büro şefi Halid Meşal  ile birlikte Kahire’den Suriye’nin başkenti Şam’a götürüldü. 2005’te  tutuklanıp 8 yıl hapse çarptırılan Tarabin de Hamaslılar tarafından hiç  sevilmiyor. Nedeni aynı: Diğer mahkumlara ve gardiyanlara kötü muamele.  Eriha doğumlu Tarabin bu nedenle Neve Tirza cezaevinde 6 ay hücrede  tutulmuştu.
Fuhuş için geldi evlenip militan oldu
İSRAİL’in salıverdiği 477 kişi içinde Filistin ve İsrail dışında doğan  tek tutuklu Ukraynalı İrina Polişçuk. Kocası İbrahim Sarhana bir intihar  bombacısını saldırı mahalline götürmesine yardımcı olunca 2002’de 20  yıl hapis cezasına çarptırılan 31 yaşındaki Polişçuk, ülkesine sınırdışı  edilmek yerine Batı Şeria’daki ailesinin yanına gönderildi. Polişçuk  2000 yılında yasadışı yollardan İsrail’e gelip fuhuş yapmaya başlamış.  Muhabbet tellalına aşık olup evlenmiş ve çocuğu olmasına rağmen  Filistinli militanlara katılmış. Takas anlaşması imzalanınca “Beni  Ukrayna’ya göndereceksiniz, hapiste kalayım daha iyi” demiş, hatta  dilekçe vermiş. Bunun üzerine İsrail, Polişçuk’un Batı Şeria’da  yaşamasına izin verdi.
Kendileri adres seçer MİT adım adım izler
İSRAİL, Filistin ve Mısır topraklarında yaşamalarını kabul etmediği için  önceki gece Türkiye’ye gelen 11 Filistinli sürgünün isimleri, adresleri  ve Türkiye’de bundan sonraki yaşamlarıyla ilgili doğrudan ilgilenecek  kuruluşun MİT olduğu bildirildi. Filistinlilerin MİT’e ait  misafirhanelerde kaldıkları ileri sürüldü.
Türkiye’ye gelen 11 kişi arasında “Al Capone” lakaplı El Fetihçi kadının  Amina Muna’nın da olduğu İsrail basınına yansırken, Dışişleri  kaynakları gelenlerin isimlerine ilişkin bilgiye sahip olmadıklarını öne  sürdüler. Gelenler arasında El Kassam Tugayları’nın kurucularından  birinin olduğu iddiasına da Dışişleri’nin yanıtı aynı doğrultuda oldu.  Bir yetkili şunları söyledi:
“Tek söyleyebileceğimiz 10 erkeğin Hamas, kadın Filistinlinin de El  Fetih’ten olduğudur. Artık bundan sonra devletin istihbarat birimleri  daha çok devrededir. Gelenler arasında kamuoyunca bilinen isimler varsa,  bunlar şimdi olmasa bile belki ileride açıklanabilir. Bu kişilerin  Türkiye içinde yaşamlarını nerede sürdüreceklerine sonuçta kendileri  karar verecektir. Elbette kimi zaman hissettirilerek, kimi zaman  hissettirilmeyerek takip altında olacaklardır. Bundan sonraki süreçte  istihbarat birimleri daha etkin halde olacaktır.” / Uğur ERGAN / ANKARA
Şalit’i zorla konuşturmadım
MISIR’daki halk ayaklanması sırasında Nil televizyonundaki sunuculuğu  bırakarak meydanlara inen Mısırlı gazeteci Şehire Emin, İsrailli esir  asker Gilad Şalit’le önceki gün serbest bırakıldıktan sonra ilk  röportajı yapan kişi oldu. Ancak Şalit röportajı İsrail’den büyük tepki  gördü.
İsrail Emin’i hem takası geciktirmek hem de Mısır’ın propagandasını  yapan “uygunsuz” sorular yöneltmekle suçladı. Emin ise dün Jerusalem  Post Gazetesi’ne yaptığı açıklamayla kendisini şöyle savundu: “Şalit’i  görene kadar onunla röportaj yapıp yapmayacağımı bile bilmiyordum. Ona  röportaj yapmak isteyip istemediğini sorduğumda olumlu yanıt verdi.  Hangi gazeteci böyle bir röportaj yapmak istemez. Kızılhaç yetkilileri  bana sağlığının iyi olduğunu söyledi. Onun için bir annenin çocuğuna  karşı duyduğu şefkati hissettim. Onu beklettiğim için özür dilerim ama  bunca başarısız girişimden sonra Mısır’ın takastaki rolünü vurgulamak  önemliydi. Soruların hepsini ben hazırladım. Kimse Şalit’i cevapları  konusunda zorlamadı.”
5.5 yıl neredeydi
BEŞ buçuk yıllık esaretin ardından gelen takas sırasındaki ilk  muayenesinde sağlam çıkan, ancak evine dönerken helikopterde fenalaşan  İsrailli asker Gilad Şalit’i dün sabah doktorlar yeniden muayene etti.  Doktorlar onay verirse, İsrail ordusu yıllardır nerede tutulduğunu  anlayabilmek için Şalit’i sorgulayacak.
Babası Noam Şalit, “Oğlum yıllardır sık sık günlerce karanlık bir  dehlizde tutulmuş. Vücudunda şarapnel yaraları var. Son iki yıldır  kendisine daha iyi davranılmış” dedi. Twitter’da ise Filistinliler  arasında espri konusu: “Şalit zayıflamış, Hamas iyi besleyememiş  diyorlar. Ortalama bir Gazzeli zaten ancak bu kadar beslenebiliyor.”
ABD, takastan endişeli
Takasın ardından dünyada ihtiyatlı bir iyimserlik hakim. Tarihi takasa  ilişkin açıklamalarda, anlaşmanın sağlanmış olmasından duyulan  memnuniyeti ifade eden sözleri Ortadoğu’da kalıcı barış için daha fazla  adım atılması yönünde uyarılar takip ediyordu. ABD ise Şalit’in serbest  kalmasının bedelinden endişeli.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “serbest kalanların  yaratabileceği terör tehlikesinin” ülkesini endişelendirdiğini söyledi.  Toner’e göre ABD, bu takasın İsrail-Filistin barış görüşmelerini  hızlandıracağı yönündeki görüşlere de katılmıyor, sadece bir jest  niteliğinde olduğunu düşünüyor.
Fransa: Yeterli değil
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de dün yaptığı açıklamada takasın  barış umutlarını artırdığını söyledikten sonra “Ama bir Şalit yetmez.  Hamas’ın, İsrail’i tanıyıp terörün her türlüsü kınadıktan sonra barış  masasına taraf olarak oturması gerekir” dedi. Şalit’in Fransa pasaportu  da var.
(Hürriyet)
Uçaktan çıkan takas sürprizi, Filstinli kadın!
Takas anlaşması kapsamında 11 Filistinli tutukluyu sürgün için Türkiye’ye getiren uçaktan sürpriz bir isim çıktı. İsrailli bir genci “bal tuzağına” düşürüp öldürten, cezaevi koğuşunda kendisine başkaldıran Filistinli kadınları kızgın ağdayla haşlayan, uluorta seksten bahsettiği için Hamaslıların da sevmediği kadın mahkum Amina Muna.
                        YORUM EKLE
    
              
          1
          Çukurca'daki Saldırıda cevap bekleyen sorular
        
            
          2
          Türk gemisi "Ankara" Adriyatik'te kaza yaptı!
        
            
          3
          Tarık Akan için Zaman'daki 3 iddia; 3 yanıt
        
            
          4
          “Barbie Prenses Okulu“ özel gösterimini kaçırmayın
        
            
          5
          Gaziantepliler İstanbul'da kahvaltıda buluşacaklar.....
        
            
          6
          Atık yağlarınızı dökmeyin!
        
            
          7
          Kaddafi'yi Bu kanaldan çıkarıp döve döve öldürdüler
        
            
          8
          Meclis terörü görüşmek için kapalı oturuma...
        
            
          9
          Başbakan'ın Konut'ta davet etmediği 3 gazete
        
            
          10
          Bodrum’da ABD'li askerleri protesto edip çuval...
        
        
  SON DAKİKA HABERLERİ
  ANKETTüm Anketler
  SIRADAKİ HABER