FARKSIZ OLDUĞUMUZ KADAR FARKINDA DEĞİLİZ
Boyut  değiştirir çoğu zaman insanlar, sadece göründükleri gibi  olmadıklarından her an her dakika farklı bir karakter oluşumu içerisine  girerler.  Çünkü ne yazık ki bahşedilen karakterlerin hiç birinin ne  yeri, ne yurdu ne de vatanı bellidir. Değişken bir toplumun içerisinde,  milyarlarca insan ile aynı havayı solumak kimi zaman zor olabiliyor. 
İşte  sırf bu yüzden mutluluk arayışı dediğimiz dürtüler,her geçen gün  bizleri biraz daha hırpalıyor.  Farkında olmasak da yoruyoruz kendimizi  hatta çevremizdekileri… Bazılarımız dünya bizim etrafımızda dönsün  isterlerken, bazımız da sadece birileri içinden kendinden neler feda  edebilirim diye bakıyor.
Kirleniyor dünyamız farkında olmadan kişilikler, karakterler, elimizde olan nedenlerden dolayı değişiyor. 
Evet  aslında her şey bizim elimizde fakat biz yaşarken sadece nefes almaktan  yana mutlu olduğunu zanneden varlıklar haline geldik. Büründüğümüz  kılık, içine girdiğimiz kılıf ile uyuşmuyor. Kimimiz kendi cehenneminde  diri diri can çekişirken kimimiz de sahte mutluluklar ile besliyor  bedenini.
Yıpranmamak adına kendimizi sevmek adına verdiğimiz  çaba nerde kaldı? Kendimizi sevmeden önce insanları severdik biz.  Birliktik, hep birlikteydik, ayrımlarımız olmadan yaşayan insanlarımızın  dönemi ne kadar da çabuk kalktı ortadan…  
Eskiyen onlar değil  biziz aslında; geçmişimizi unutan, duygularımızı yok eden,  mutluluklarımızın da mutsuzluklarımızın da tek nedeni kendimiziz.  Kendiniz dışında kimseyi suçlamayın, önce kendinizi yargılamaktan  başlarsanız evrendeki mutluluk katsayınızı arttırırsınız.
            
                      
                            
