Yılbaşı

Nasılda geçti koca bir yıl. Daha şurada sanki dünmüş gibi 2013’den 2014’e girdiğimiz gün. Plânlar yaptık; nereye gideceğiz, neler yiyeceğiz bir de yeni bir yıldan beklentilerimize yönelik. Kaygıları, stresleri ve üzüntüleri eski yılda bırakıp yeni yıla temiz bir sayfayla girelim dedik. 1 yıl, 4 mevsim, 12 ay, 52 hafta ya da 365 gün nasıl geçti, neler yaptık, nelere sevindik, nelerle üzüldük. Aramıza katılanlarla mutlu olduk, kaybettiklerimiz için kahrolduk. Gelene hoş geldin dedik de gideni bir türlü kabul edemedik. İşte bitti bir yıl daha. Şimdi yeni umutlar yeni isteklerle gireceğiz yeni bir yıla.  

Yeni bir yıla girdiğimize sevinmeli mi ki insan. Yeni bir yılı gördüm mü demeli. Yoksa sevincimiz bir önceki yılı sağ salim tamamlamamıza mı olmalı. Durakta beklerken bir arabanın altında kalmadığımız, çeşitli grip mikroplarına bulaşıp hastanelerde yaşam savaşı vermediğimiz, bayramlardaki geleneklere uyup da hız yapan bir arabayla çarpışmadığımız, tecavüz edilmediğimiz, serseri bir kurşuna hedef olmadığımız, askere gönderdiğimiz çocuğumuzun tezkere alıp eve gelecek derken hainlerin hedefi olup da al renkli bayrağa sarılı tabutla karşılaşmadığımız, gözümüz gibi baktığımız çocuklarımızı bir bavul içerisinde görmediğimiz, alış-veriş yaparken patlayan bir bombanın menzilinde olmadığımız, bir tinerci tarafından bıçaklanmadığımız, yağan bir yağmurda oluşan sele yavrumuzu veya kendimizi kaptırmadığımız, içtiğimiz içkilerin sahte olup da ölmediğimiz, sürekli yedirilen GDO’lu gıdalardan kaynaklanan kansere yakalanmadığımız, sakin sakin giderken üzerimize molotofkokteyli, tuğla, saksı veya bir insan düşmediği için şükür mü etmeliyiz. 

Sevinmeli miyiz yeni bir yıla girerken.  Yoksa üzülmeli miyiz yeni bir yılda bunlara ilâveten nelerle karşılaşacağımıza. Yok yok yine de sevinmeli insan. Umut var ya umut. Yaşama yönelik beklenti, hırs ve azim olmalı hepimizde. Değiştirebiliriz demeliyiz. Hep birlikte el ele mücadele etmeliyiz. İyi düşünüp iyi şeylerle karşılaşalım. Yine gidelim bilet alalım Ali Haydar’dan, Nimet abladan. Yine giyinelim kırmızı iç çamaşırlarımızı. Geçmişe takılıp da geleceğimizi yok saymayalım.

Güzel Türkiye’mizde herkesin maddi güce fazlasıyla sahip olduğu, milli ekonomimizin hep artılarda gözüktüğü, doların on kuruşa eşitlendiği, işverenlerin işçi bulmak için kampanyalar yaptığı, emeklilerimizin dünya turlarına çıktığı, çiftçilerimizin dört mevsim mahsul aldığı, terörün almış olduğu kanları artık dünya televizyonlarında bile görmediğimiz, yüzümüzdeki gülücüklerin hiç eksik olmadığı yeni bir yılımız olsun. 2015 yılınız kutlu olsun. Sağlıcakla kalın……..