Türkiye’de Kadın Olma(ma)k



Türkiye’de Kadın Olma(ma)k

  Yurdumda;genç,yaşlı,tesettürlü ya da şuh olun fark etmez eğer ortak paydanız kadın olmaksa pek çok şeyden bilerek yada zorla vazgeçmişsiniz demektir.

  Evde ağabeyinizden,babanızdan ya da kocanızdan gördüğünüz şiddetten, sokakta sözlü, fiziki tacizden bahsetmiyorum bile.Malumunuz bunu hepimiz biliyoruz.

  Bir kadın olarak sabah uyandığınızda dünyadaki işleyiş tersine dönse.Yataktan kalkıp yanınızda hala uyumakta olan kocanıza bağırmaya başlasanız…Dürterek uyandırıp “Neden hala kahvaltının hazır olmadığını” sorsanız… Eee işe gidiyorsunuz ve eşinizin asli görevlerinden birisize kusursuz bir hizmet sunmak sonuçta.

  Öfkeli bir şekilde, günün başlangıcında kocanıza o sabahı dar ederek yolla düşseniz ve sokakta ilk gördüğünüz erkeğe laf atıp onun da canını bir güzel sıksanız…Yolda şöyle kendinize güvenerek, rahat rahat yürürken; her erkeğin omuzları çökmüş gözleri yerde  “aman kimse bulaşmadan gideyim” dercesine,hızlı hızlı yanınızdan geçtiğini görseniz…Bir toplu taşıma aracında bacaklarınızı alabildiğince açıp yanınıza ola ki oturacak olan karşı cinsin sanki suç işler gibi küçücük bir alana sinmesini sağlasanız…

  Ne keyifli olurdu değil mi?

  Sadece bir gün döngü değişse bu egemenliği sürekli kılmak istemez misiniz?

  Erkeklerimiz istiyor!

  Bu üstünlüğü elde ettiler ve asla bundan vazgeçmeyecekler.”Çiğnediğimiz haklarınızı size geri veriyoruz” demeyecekler.

  Ama hayır! Burada hiçbir erkeği zan altında bırakmak istemem çünkü bu onların sorunu değil bizim sorunumuz.Kim , güç elde etmek istemişte sonrasından bundan vazgeçmiş?

  Bir çemberin içinde Ying ve Yang gibi paylaşıyoruz hayatı lakin kadınlar olarak kendi alanımızı daralttıkça erkekler alanlarını genişletiyor.Hayat boşluk kabul etmez…

  Kadın olarak bir hizmetkar,çoğu zaman iki erkeğin iktidar kavgasının nesnesi ve edilgen bir objeyiz.Toplumsal güdümlemenin bir getirisi olarak annelerin kızlarıyız. Aynı kaderi paylaşmalı baba evinde yaşananları evliliğimizde devam ettirmeliyiz.Zira baba da koca da kadından aynı şeyi bekler…

  Bu gidişat asla erkeklerin suçu olmadı.Biz sustuk, biz her denileni yaptık ya da yaptırıldık.Fiziksel ve psikolojik olarak hep zayıftık.Üstünlük kurmalarını, namus bekçilerimiz olmalarını hatta bizi katletmelerini izledik…

  Bazen bir şeyler yapmak istedik.Bize en yakın kadına annemize gittik.

“Sus” dedi.SUS…Sineye çek…İşte eziliyorsan,sus.Sen kadınsın laf etme.Kadın dediğin hanım hanımcık olur.Öyle çok konuşmaz hatta hakkını bile aramaz.

  Bazen daha güçlülerimiz oldu.Anneden duydukları avutmadı onu.Derneklere,vakıflara gitti.Örgütlenmek,bilincini yükseltmek için.Daha amacını bile belirleyememiş güdümlü kuruluşlara sığındı.Olayların nedenlerine inemeyen sadece sonuçlarına baş kaldıran kuruluşlara…Kaldı yine içimizdekiler.Öldürüldük yine…Dövüldük,sustuk…
  Hala umut edebiliyorum ben.Bir gün farkına varacağız kendimizin,eşit olduğumuzu sadece dilimizle değil davranışlarımızla anlatacağımızın.

  Bir gün çemberden eşit pay alacağız.Birbirimizi sadece anlamakla kalmayıp harekete geçeceğiz.

Hilal ÜNSAL





YORUM EKLE

banner110

banner109