Saadet Garan Koçlu, Ataşehiri Yönetmeye Talibiz

Ataşehir Demokratik Sol Parti İlçe Başkanlığı Belediye Başkan Adayı Saadet Garan Koçlu'yu düzenlemiş olduğu kahvaltı programı ile yerel basına tanıttı.

Saadet Garan Koçlu, Ataşehiri Yönetmeye Talibiz
Saadet Garan Koçlu, Ataşehiri Yönetmeye Talibiz 

Ataşehir Demokratik Sol Parti İlçe Başkanlığı Belediye Başkan Adayı Saadet Garan Koçlu'yu düzenlemiş olduğu kahvaltı programı ile yerel basına tanıttı.

Programa İlçe Başkanı Öznur Takuş, KADER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) Başkanı Zafer Berkol ve ilçe yönetimi katıldı. Belediye Başkan Adayı Saadet Garan Koçlu  kahvaltı eşliğinde basın mensupları ile birlikte adaylık sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Ataşehir Demokratik Sol Parti Ataşehir Belediye  Başkan Adayı Saadet Garan Koçlu ‘’ Yerel basınımızın yeri gerçekten çok önemli. Bunu seçim zamanı duyuyorsunuzdur muhtemelen. Basın, halkla yönetimin arasındaki en önemli organ. Siz genelde halkın arasında olan ve o fısıltıları duyan, yayınlayan bir organsınız. İnşallah iktidara gelirsek belediye binasının içinde her basının bir odası olsun istiyorum. Çünkü siz aldığınız duyumları yönetime iletirseniz, yönetim kusursuz bir yönetim olur. Çünkü halk belediyelere ulaşamıyor. Her belediyede basının yeri olmalıdır. Ben eğitimci bir insanım. 15 yıl devlete öğretmenlik yaptım, 22 yıllık anaokulculuğum var. Bir kentin uygar olması, bir ülkenin mutlu olması, yaşamın insana yakışır olmasının temeli ilkokuldan, eğitimden geçer.

Ataşehir’de önemli bir ulaşım sorunu var. Bir mahalleden bir mahalleye 2 vasıta ile gidiliyor. İnanılmaz bir kaos, bu sorun niye şimdiye kadar çözülmemiş. Sağlık sorunları, hizmet sorunu var niye yapılmamış? Habitat ödüllü bir Ataşehir deme şansımız yok. Habitat ödüllü bir Ataşehir bu mudur? Daha sağlık sorunu varken… Tam teşekküllü hastanemiz, kent meydanımız yokken, ben hala İski’deki problemim için Kadıköy’e, Ayedaş için Küçükyalı’ya gidiyorsam bir kent yaşamından, uygar yaşamdan bahsetmemiz mümkün müdür? Trafiğin en büyük etkeni bizim yaşadığımız sıkıntılar. İski’de bir sorununuz olsa aç-kapa işlemi için yarım gününüz gidiyor ki o da aracınız varsa, aracınız yoksa bir gününüz gidiyor. Bizim hedeflerimiz gayet sade, kimseye vaatte bulunmuyorum. Sadece verdiğim sözün arkasında olan bir insan olurum ve verdiğim söz de uygarca yaşam sözüdür. Uygarca yaşam da ayağınıza gelen hizmettir.

Ataşehir’de gereksiz bir avm kirliliği var. Sabahtan akşama kadar ellerinde çocuklarıyla dolaşan insanlar var. Bu kültür Türkiye’deki kadar hiçbir yerde yok. En sağlıksız yer. Binlerce insanın yürüdüğü en sağlıksız yer. Ama ne yazık ki küçücük çocuklar oralarda. İnsanlarımıza ‘bilinçli yaşam’ kavramını öğretmemiz lazım. Bir Almanya’da bunu göremezsiniz. Başka bir gelişmiş ülkedeki doku böyle değildir. İnsanların gerçekten uygar yaşama ihtiyacı var. Ben halkın içinden bir insanım, öğretmenin. Yurt dışına gidip geldiğimde üzülmüşümdür. Neden biz bunları yapamadık, yapamıyoruz diye. Çünkü 77 milyon ve genç nüfus neler neler yapar.

Ataşehir’de bir diğer problemlerimizden birisi bir engelli parkımız yok. Bu da bizim projelerimiz içerisinde. Bir engelli okulu yok. Ben 5 yıl işitme engelliler okulunda çalıştım ve engelli okullarındaki öğrencilerin yaşam standartları daha farklıdır. Onun için Ataşehir’de uygar bir kente lazım olan noksanları tamamlamak zorundayız öncelikle. ‘Okuyan toplum’ projeleri ile halkın okumaya yönelmesi, bilinçli olmaya, yönetimde söz sahibi olmaya yönelmesi. ‘İlgisiz değil ilgili toplum’, ‘şeffaf ve katılımcı yönetim’. Alınan kararların hepsinde halkın, muhtarların isteği ile onların ihtiyaçları doğrultusunda olmalı. Bizim kent konseylerinde bile Ataşehir’de yaşamayan insanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani birimlerin normal ve doğru bir şekilde çalışması ülkeyi, kenti, mahalleyi daha iyi yaşama götürür. Amacımız; ‘Mutlu, sağlıklı, doğru, güzel yaşamak’….’’ İfadelerine değindi.

Güncelleme Tarihi: 26 Şubat 2014, 09:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner110

banner109