Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan ile görüşmeniz olabilir mi'' sorusunu, ''Ona karar verecek olan Sayın Başbakan'' dedi. Gazetecilerin, ''Başbakan'ın bu hafta sizi davet edeceği söyleniyor. Gidecek misiniz'' sözleri üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan'a bir bakalım önce, ne söyleyecek. Tatilden bir dönsün'' ifadesini kullandı. Gezilerde gördüğü ilginin kendisini son derece memnun ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, ortaya çıkan tablonun, ''Türkiye'nin demokrasiye özlem duyduğu, baskı rejiminden kurtulmak istediği ve yoksulluğun Türkiye'nin kaderi olmaktan çıkması gerektiği'' isteğini gösterdiği yorumunda bulundu.
Gazetecilerin, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen için ''davet bekliyor gibi bir ifade kullandı. Siz kendisine böyle bir davet götürecek misiniz'' sorusuna Kılıçdaroğlu, ''Sayın Büyükerşen'i aramızda görmek bizi çok mutlu eder. Kendisiyle konuşacağım'' dedi.
Bir başka soru üzerine de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in kendisine yönelik sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, bu tür eleştirilere yanıt vermenin doğru olmadığını ifade ederek, ''kendisine özgü, kendisine yakışan bir ifade kullandı'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bugün gazetelerde yer alan sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de henüz bu değerlendirmeleri okumadığını belirterek, ''Ama şunu söyleyeyim, parti içinde kavgaya yer yok, parti huzur içinde iktidara koşacak. Temel hedefimiz bu'' dedi.
Kılıçdaroğlu, sınır bölgesine yaptığı gezinin hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de şunları söyledi:
''Askerlerin morali iyi ama gördüğüm tablodan çıkardığım sonuç şu; terör olgusunu sona erdirmek sadece askerlerin görevi değil. Siyasilere bu konuda çok büyük görevler düşüyor. İktidar bu konuda üzerine düşeni yapmıyor. Terörle mücadele kararlılık ister, azim ister, tutarlılık ister, iç ve dış politikalarda tutarlılık ister. Bu tablonun Türkiye'de olmadığını gördüm. Doğudan Ankara daha farklı görünüyor.''
