Selam Ben Ema

Selam Ben Ema

Yeniden merhabalarla…

Yaz dönemi her zaman diliminde olduğu gibi kısacık geçiverdi.Sonbahar derken ,sulu sepken karlar ile İstanbul’umuz bir kışa daha merhabalar diyor.Her kış gelişinde aklım sokak yaşamı süren insanlarımız ve dört ayaklı dostlar ile kuşlarda kalır.Akşam işimden evime dönerken şükürler ederek gelirim.Başımı sokabileceğim bir evim aşım ,ekmeğim var diye.Yolumu bekleyenler ise akşamın o saatinde kendilerine verilecek bir tas süt ile ,geceye tok karınla devam etmenin telaşında ki pisiciklerdir.

Yalnız yaşamak her ne kadar güzel olsa da arada insan sımsıcak bir dost sohbeti ve ya bu hayvan dediğimiz dostlarımızın sımsıcak müteşekkirlikleri insanın içini ısıtıyor.Biliyorum ki karınları doydu.Bu ne büyük bir huzurdur benim için.
Sabahları sonbahar boyu işe giderken kargalar yolumu bekliyordu!Neden mi ağaçlarda ki cevizi ayaklarımın dibine atmayı öğrenmişlerdi.Ben o cevizleri ayakkabımın topuğu ile hafifçe kırıyordum ve yürüyüp ilerliyordum.Bazen bu cevizler kafama bile düşüyorduPeş peşe atıyorlardı.Tembel kargalar diyordum onlara beni ceviz kırma makinası sanıyorlardı.

Şimdilerde cevizler bitti ağaçlarda yanıma aldığım ekmeği onlara ikram ediyorum.Huy işte bir lokma bile girse kursaklarına ben mutlu oluyorum.Evimin önün de yaz kış bir su kabı doludur.Ya kediler ya da kuşlar mutlaka içerler.
Ne kadar artsalar da son dönemlerde elini bana uzatmış bir yaşlıyı ve ya dilenciyi boş çeviremiyorum.Belki yetiştiriliş belki de benim vicdanım bu.

Tüm bunları kendimi iyi göstermek adına anlatmadım.İş yerim caddede her gün binlerce insanı izlemliyorum.Hele hele de bayanlarımızı!

Cep telefonlarına gelen indirimlere öylesine saldırıyorlar ki!Hatta bazı mağazaların önün de kuyruklar olmakta imiş anlatılanlara göre.Tüketici bir toplum olduk vesselam.Aldıkları ürünlerin kalitesini araştırmak şöyle dursun evde olanları bile yeniden yeniden alan doyumsuz bir kesim var.Bir de falanca da şunu gördüm ,filanca da bunu gördüm bende de olmalının peşinde düşünsüz alışverişleri yapan kesim var.

Yanlarından geçen ve bir ekmek al bana diyen bir ihtiyaç sahibine ise bön bön bakan bu elleri kolları alışveriş torbaları ile dolu olan bayanlarımız var.

Bunca alışveriş peşinde gereksiz şeyleri alarak koşuşturan bu hanımlara şunu sormak isterim;boşu boşuna ego tatmini için ha bire gereksiz yaptığınız harcamaların üç de birini bir çocuğa yapsanız maddi imkansızlıklar yüzünden okulunu bırakmak zorunda kalmaz! Değil mi!!

İnsan olabilmek zor zanaat galiba.Şuna da eminim ki kimse alınmayacaktır bu söylemimden.

-Paramız ancak bize yetiyor diyenden tutunda

-Ben müsrif değilim diyene, kadar binlerce dereden binlerce su getirilecektir.

Ben düşünlerimi yazdım.

Şimdi sizler düşünmeye başlayınız sevgili hemcinslerim.Bir öğrenciyi okutmak inanın büyük sevap,bir hayatı sokaklardan kurtarmak demek.

Empati yapabilmek önemli sokakta yatan birinin yerin de bizde olabilirdik ya da evine bir somun ekmeği isteyen de biz olabilirdik.Alışveriş tutkusunun dengeli yapılması ve artırılan maddi kaynakların hayırlı yerlere harcanması dileklerimle.

………………………………………………………………………….EMA(E.Merih Argiş)
YORUM EKLE

banner110

banner109