Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli

Uzmanlara göre haftada 20 gram bitter çikolata ara öğün olarak tüketilebilir.

Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli
 Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli
Uzmanlara göre haftada 20 gram bitter çikolata ara öğün olarak tüketilebilir.
İçeriğindeki güçlü kakao antioksidanları, karbonhidratlar, yüksek miktarda bitkisel protein, potasyum ve magnezyum nedeniyle oldukça besleyici bir besin kaynağı olan çikolata, büyük küçük herkes tarafından sevilerek tüketiliyor. Çikolatanın içindeki Feniletilamin maddesinin güven duygusu vererek kişiyi iyi hissettirdiğini belirten uzmanlar, yüksek kalorisi nedeniyle tüketimin sınırlı olmasını tavsiye ediyor. Uzmanlara göre haftada 20 gram bitter çikolata ara öğün olarak tüketilebilir.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, herkes tarafından sevilerek tüketilen, bayramların da sembolü olan çikolatanın sağlığa faydaları hakkında bilgi verdi.

Çikolata besleyici bir içeriğe sahip


Çikolatanın miktar olarak küçük olmasına rağmen büyük bir enerji kaynağı olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “Çikolatanın içeriğinde güçlü kakao antioksidanları,karbonhidratlar, yüksek miktarda bitkisel protein, potasyum ve magnezyum, az miktarda kalsiyum ve tuz, demir zerreleri,A vitamini, B1 tiamin vitamini, B2 riboflavin, D, E vitaminleri ile kafein bulunur. Pek çoğunun çikolatayı sağlık açısından faydalı kılan besleyici maddeler olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Hafızaya ve cilde de iyi geliyor


Feniletilamin içerdiği için çikolatanın güven duygusu verdiğini ve kişiyi iyi hissettirdiğini ifade eden Özden Örkçü, “Çekirdeğinde bulunan flavanol maddesi, beyne fazla oksijen gitmesini sağladığı gibi bellek sorunlarını da azaltır, yorgunluğu giderip, enerji verir. Ayrıca kakao yağının cilt besleyici ve koruyucu özelliği herkes tarafından bilinir. Hemen hemen hiç kimse çikolataya hayır demez, çikolata kelimesi bile mutluluk hissettirip beyindeki haz duygusunu dolayısıyla serotonin hormonunu harekete geçirir” dedi.

Çikolatanın kalorisine dikkat!


Örkçü, hayatımızdaki ödül ceza işleyişinden dolayı çikolatanın hep özel bir yere sahip olduğunu söyledi:

“Çikolata çoğunlukla keyifle tüketiliyor ama mutluluk kaynağının bizi ilgilendiren kalori kısmı burada ön plana çıkıyor. Önerilen doz esasında çikolatanın içeriğindeki kakao miktarıyla orantılı olarak değişirken ortalama 5 gramlık 1 parça çikolata 25-30 kalori arasında değişebiliyor. Bireyde haz duygusu uyandıran ve mutluluk veren bu sevimli ama bir o kadar da masum olmayan yiyeceği yedikten sonra gerekli enerji yakımını sağlamak gerekiyor çünkü serotonin salgılayan tek besinin çikolata olmadığı unutulmamalı. Serotonin takviyesi için kalorisi daha az diğer besinlerden de yararlanılabilir.”

Haftada 20 gram tüketilebilir


Özden Örkçü, haftada 20 gram bitter çikolatanın ara öğün olarak tüketilebileceğini belirterek “Kakao oranı yüksek (bitter) çikolata, ara öğün niyetine şekersiz ve kremasız kahvelerin yanında 5-10 g (1-2 kare) tüketilebilir” dedi.


Sağlık için serotonin ve melatonin şart!


Çilek, üzüm, zeytinyağı, ceviz, domates, portakal, ananas, muz, avokado gibi çeşitli gıdaların bileşeninde serotonin ve melatonin bulunduğunu söyleyen Örkçü, “Kanserin hibitörü olarak bilinen bu hormonlar antioksidan etkisi sağlarken merkezi sinir sistemi, psikoloji, uyku, vücut sıcaklığı, bağışıklık sistemi, çift ilişkileri, kan basıncı dengesi, ritim, beslenme ve otizm gibi işlevlerin düzenlenmesinde önemli etkilere sahiptirler. Serotonin domates, portakal, ananas, muz, avokado, erik, fındık ve kahve gibi çeşitli gıdaların bileşenlerinde de bulunuyor. Bir çalışmada beyindeki serotonin seviyesinin ilaç kullanılmaksızın güneş ışığıyla temas etme, spor faaliyetleri, gelir düzeyi ve yaşam koşullarını iyileştirme gibi sosyal ve bireysel etkenlerle birlikte artırabileceği saptandı” dedi.

Serotonin eksikliği saldırganlaştırıyor


Serotoninin eksikliğinin duygusal ve davranışsal bozukluklara neden olabildiğini belirten Özden Örkçü, “Ek olarak serotonin, anksiyetenin duygusal ve bilişsel yönleri, depresyon, bağımlılık, opsesif kompulsif bozukluk ve saldırganlık gibi problemlerle de ilişkilidir. 20 farklı çalışmayı kapsayan meta analiz sonucunda, zihinsel problemlere ve işlenilen suç seviyesine bakılmaksızın, düşük serotonin seviyesinin saldırgan davranışlar üzerinde önemli derecede etkili olduğu görüldü” dedi.



İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER