Şanlıurfa Valisi Sayın Nuri Okutan'ın 24 Kasım 2009 tarihinde başlattığı, Işığımı Arıyorum, Okuyorum kampanyası, yeni katılımlar ve etkinliklerle sürüyor.

Okuyan Toplum Projesini üç yıldır İstanbul'daki okullarda yürütmekte olan Ferhat Özen, valiliğin başlattığı “Işığımı Arıyorum, Okuyorum” kampanyası için bir haftadır Şanlıurfa’ daydı.

Şanlıurfa Valisi Sayın Nuri Okutan’ın çağrısı üzerine geldiği bu ilde (ilimizde), eğitimci ve Okuma Araştırmacısı Ferhat Özen, bir haftada öğrencilere 22, öğretmenlere 2, velilere 2 olmak üzere toplam 26 konferans verdi.

Saydam gösteri ve tiyatral biçimde sunulan, müzik efektleriyle de destekli söyleşi, öğrenciler arasında büyük ilgi gördü.

“Hayatımda bir dönüm noktası oldu.”

“Bundan sonra hep kitap okuyacağım.”

”Kitap okumadığım için pişmanım.”

“Çok mutlu oldum.

”Devamının gelmesini istiyorum.

“Muhteşem bir sunumdu.”

“Sunum harikaydı, özellikle de örnekler çok güzeldi.”

“Ekran bağımlısıydım, Bu sunumu izledikten sonra kitaba olan ilgim arttı.”

“Kitap okumanın önemini çok iyi öğrenmiş olduk.”

“ Kitap okumuyorum ama bundan sonra eminim ki en az yılda 20 kitap okuyacağım.”

“Hemen yeni bir kitap daha alıp okumam gerekiyor.”

“Bundan sonra daha çok kitap okuyacağım.

”Gerçekten iliklerime kadar etkilendim.”

“Çok etkileyici bir sunumdu.

Hatta diyebilirim ki bizi karanlıktan kurtardınız.”

“Bu konferansta görmeyi öğrendim.

Dar bir pencereden değil de geniş bir pencereden bakmayı öğrendim.
vb… vb… şaşırtıcı geri bildirimler…

Bir öğretmenin yazdıkları daha da şaşırtıcıydı…

“Her cümleyi, her kelimeyi ürpererek izledim, dinledim. Dinlemek, konuşmaktan zordur.

Ama dinleyip bu kadar keyif alabileceğimi, kendimizle yüzleşmenin bu kadar acı vereceğini düşünemezdim.

Bir Öğretmen olarak okuyan Toplum Projesini tam anlamıyla destekliyorum.

“BEDEN HASTASI ÖLÜR, RUH HASTASI ÖLDÜRÜR”
ölür, ruh hastası öldürür.” (Muhsin Ertuğrul) Bilindiği gibi ekran bağımlılığı çağın hastalığı….21. yüzyılı bir tek sözcükle anlatmak gerekse, hiç kuşkusuz bu sözcük ‘ekran’ dır. “Ekran bağımlılığı” deyiminden, TV, internet, bilgisayar ve cep telefonlarını günde en az 1,5 saat kullanmadan duramamayı anlıyoruz. İnsan yaşamını kolaylaştırıcı olan bu araçlar, günlük kullanma süresini aşınca zararlı olmaya başlıyor. (Zehir değil, doz öldürür) Her evde, iki tv, bir bilgisayar, 2-3-4 cep telefonu olduğunu düşünürsek, hepimizin evinde bir baz istasyonu var demektir. Bu araçların beyin üzerindeki olumsuz etkisi, madde bağımlılığından daha az değil ne yazık ki�Şiddet ve pornografi yansıtan ekranların, gençlerin ve çocukların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri daha da korkunçtur. Çünkü “Beden hastası ölür, ruh hastası öldürür.” (Muhsin Ertuğrul)

Ülkemizde şiddetin ve küçük çocuklara dönük taciz olaylarının giderek arttığı bugünlerde Şanlıurfa Valisi Sayın Nuri Okutan’ın başlattığı kampanya kapsamında okullarda gerçekleştirilen “Ekran Bağımlılığından Kurtulma Kitapla Barışma Söyleşileri” nin önemi daha da iyi anlaşılacaktır . Öğrenciyi ekranlardan korumak, ekranların yerine neyin konacağına bağlıdır. Öğrencinin ilgi düzeyine, yaşına ve okuyucu özelliğine göre doğru seçilmiş kitaptan daha etkili başka bir ‘ekrandan koruyucu’ düşünülemez.

Öte yandan çocukları ve gençleri ekranlardan korumak amacıyla bakanlığın ilköğretim okullarında seçmeli ders olarak okutulmasını kararlaştırdığı “Medya Okur Yazarlığı” dersi bunun için tek başına yeterli bir koruyucu oluşturmamaktadır. Dersin seçmeli olması nedeniyle velilerin henüz bu dersten haberi bile olmadığını görüşmelerimizden biliyoruz.

Bu nedenle valiliğin davetiyle Şanlıurfa’ya gelen Ferhat Özen,

Okuyan Toplum Projesi’nin “Ekran Bağımlılığından Kurtulma, Kitapla Barışma Söyleşileri”ni, öğrenciler dışında, öğretmenlerle velilere dönük olarak da sundu. Öğrencilere, “Ekran Bağımlılığından Kitap Kültürüne, İnsan Okur !” başlığı altında yaptığı sunumu, öğretmenlere dönük olarak, “Okullarda Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?”; velilere dönük olarak da “Okuyan Anne Babanın Okuyan Çocuğu Olur” başlığı altında sunan Ferhat Özen, bu üçlünün birilikte çalışması gerektiğini, kalıcı okuma alışkanlığı için zincirin öteki halkalarının da bu konuda görevini yapması gerektiğini söylüyor.

SUNUMU İZLEYEN LİSE ÖĞRENCİLERİNİN % 87 ‘SİNİN KİTAPLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİ DEĞİŞTİ

Özen, her sunumdan sonra olduğu gibi Şanlıurfa’da da öğrencilerden görüşlerini yazmalarını istedi. Yahya Kemal Beyatlı, Akabe TOKİ, Gazi Lisesi,Teknik Endüstri Meslek Lisesi, Mehmet Güneş Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Şanlıurfa Anadolu Lisesi, H. Sasbiha Özlek Lisesi öğrencilerinin yazdığı yaklaşık 1200 geri bildirime göre, Özen’in sunumlarını izleyen öğrencilerden % 87 sinin kitapla ilgili görüşleri çok olumlu olarak değişti. Kitap ve okumayla ilgili görüşleri ‘çok olumlu’ değişenlerin % 50’ye yakını, bu sunumların bütün okullarda yapılmasını istiyor. % 3 ü sunumların büyüklere, velilere ve yöneticilere de yapılmasını, % 2 si sunum dışında kitap da verilmesini istiyor. % 0,5 lik bir dilim bu sunumların etkisinin bir haftayı geçmeyeceğini, ders programlarının ona göre değiştirilerek desteklenmesi gerektiğini yazıyor.

“IŞIK, DOĞUDAN YÜKSELİR…”

Sonuç olarak diyebilirim ki Şanlıurfa ışığını bulmuş.

Işık kitaplarda…

Bir öğrencinin yazdığı not bunun kanıtı … Şanlıurfa Anadolu Lisesi’nde okuyan bu öğrenci şöyle diyor, yaptığımızı abartarak : “Hatta diyebilirim ki bizi karanlıktan çekip kurtardınız. Bundan sonra okuyacağım, okuyacağım…Teşekkürler” .

Düşüncelerini, izlenimlerini özgürce yazsınlar diye, adınızı yazmayın, dememize karşın, aynı okuldan F.Ahsen altına imzasını da atarak, umudunu da dile getirmiş : “Türk halkının bu gibi konferanslara çok ihtiyacı var. Valimizin de desteğiyle Türk halkı daha çok okuyacak. Benim bu konuda umudum sonsuz…. “

Evet, umudu sonsuz Ahsen’in…Çünkü Şanlıurfa ışığını daha şimdiden bulmuş görünüyor, öğrencilerin yazdıklarına bakılırsa…

Şimdi bu ışığı Türkiye’ye yaymakta sıra…

…ve elhak(*) ışık doğudan yükselir!

(*)elhak : gerçekten, doğrusu

Bakın: www.okuyantoplum.com

Şanlıurfa Olay, Bayrak, Gap Gündem, Bugün, Güneydoğu, Dünyada ve Türkiye’de Şanlıurfa, Reha, Güney, Yeniurfa…gazeteleri