Bahçeli Türkiye yol ayrımında

Bahçeli Türkiye yol ayrımında

Bahçeli Türkiye yol ayrımında
Türkiye yol ayrımında

Bahçeli, "Bu iktidar kime neyin sözünü vermişse, millete verdiği sözleri unutmuş" dedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bu iktidar bir teslimiyetçi ruhun Türkiye'deki örneğini teşkil etmiştir. Bu iktidar kime neyin sözünü vermişse millete verdiği sözleri unutmuş, o odaklara verdiği sözü yerine getirir hale gelmiştir'' dedi.

Bahçeli, partisinin Adana'nın Kozan ilçesinde düzenlenen mitinginde, 12 Haziranda seçim yapılacağını anımsatarak, ''Bu seçimlerde MHP olarak başa güreşeceğimizi, bu Kozan'da, yiğitler diyarında ilan ediyorum'' diye konuştu.

Türkiye'nin ''yol kavşağında'' olduğunu anlatan Bahçeli, bu seçimin geçmiş dönemlerdeki gibi sadece ülkeyi yönetecek siyasi iktidarın belirleyicisi olmayacağını belirtti.

Bahçeli, bu seçimlerin ''3 bin günü aşan süredir ülke yönetiminde bulunan AK Parti'nin her türlü tahribatını sorgulayan, milleti siyasi iktidardan kurtaracak olan tarihe kayıt düşeceğini'' söyledi.

Bahçeli, sekiz yıllık süreç içinde ülkenin güvenlik açısından büyük tehdit altına girdiğini, milli devlet, üniter yapı ve toprak bütünlüğünün tahrif edildiğini, milli değerlerin tartışma zeminine çekildiğini söyledi.

Türkiye'nin böyle bir dönem içinde, her türlü konuda ayrımcılığa sürüklendiğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti:

''Bugünkü siyasi iktidar, ilk yıllarında sürekli olarak inananlar, inanmayanlar, laikler, anti laikler, ilericiler, gericiler şeklinde bir ayrımı kaşımış, körüklemiş ve sürekli tekrarlamıştır. Acaba böyle bir ayrışmadan ne bekliyor diye merak ettiğimizde görünüyor ki bir gerilim stratejisine dayanarak, Türkiye'yi cephelere, kamplara bölmeyi tercih ettikleri, bu cephenin bir tarafına kendilerini koyup, karşısına cumhuriyetin tüm kazanımlarını, diğer bütün siyasi partileri alarak ülkeyi tamamen kuşatmaya yönelik bir proje olduğu anlaşılmıştır.

Sayın Başbakan zaman zaman 36 etnik unsurdan bahsetmektedir. Bunu da sürekli tekrarlamaktadır. Neye göre belirledin, niye bu kadar tekrarlıyorsun. Bunun cevabını hiç bir zaman açıklamamıştır. Halbuki bu ülke bir cihan imparatorluğunun içinden fışkıran, yeniden devlet kurma iradesinin cumhuriyet olarak tecelli ettiği bir dönemde, Balkanlar'dan dalga dalga gelenler olmuştur, Kafkaslar'dan, Ortadoğu'dan dalga dalga gelenler olmuştur. Misak-ı milli dediğimiz hudutlarımız içinde bir millet olarak beraberce yaşamayı tercih etmiş olan bir büyük toplulukken bunu ayrıştırmayı, bölmeyi neden istemektesin. Bu 36 etnik unsuru tekrar etmenin amacı en sonunda anlaşılmıştır. Bu iktidar çok tehlikeli bir oyuna girmiştir. Bu iktidar bir teslimiyetçi ruhun Türkiye'deki örneğini teşkil etmiştir. Bu iktidar kime, neyin sözünü vermişse millete verdiği sözleri unutmuş, o odaklara verdiği sözü yerine getirir hale gelmiştir.''


''AK PARTİ HÜKÜMETİ TÜKENDİ''

Bahçeli, bugün inanç temelinde bir ayrışmanın kendini gösterdiğini, mezhep farklılıklarının ''kaşındığını'', etnik temelli bir bölücülüğün kendisini gösterdiğini söyledi.

Türkiye'de bin yıllık kardeşliğin tehdit altına alındığını belirten Bahçeli, sosyal dokunun örselendiğini, parçalandığını savunarak, ''TBMM'de iki dönemdir hiç bir siyasi partiye nasip olmayan bir sayısal çoğunlukla iktidar oldunuz. Verdiğiniz bu millete ne söz varsa kafanızda ne proje varsa bunları yerine getirmek için Meclisteki sayısal çoğunluğunuz yeterlidir. Ama bunları yapmıyorsunuz. Sosyal ve ekonomik yönden iyileşmeye gayret göstermiyorsunuz. Fakat ileri demokrasi şemsiyesi altında Türkiye'nin bölünmesi için her türlü zeminin gayreti içinde oluyorsunuz. Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz'' dedi.

''Türkiye iyi yönetilmiyor'' diyen Bahçeli, AK Parti hükümetinin artık tükendiğini savundu.

Bahçeli, bu hükümetin Türkiye'ye getirebileceği bir şey kalmadığını, ''8 kayıp yıl''ın bunun açık örneği olduğunu, üçüncü dönem için halka verebileceği bir şeylerinin bulunmadığını öne sürdü.


''GİZLİ GÜNDEM''

Bu iktidar döneminde çok şeyin yapılamadığını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

''Bu parti, her şeye muktedirdir. Yapılmasını arzuladıklarını da yapmaya gayret etmiş, başarmıştır. Ancak, işsizliği çözememiştir, yoksulluğu ortadan kaldıramamıştır. İşçinin, esnafın, emeklinin, çiftçinin dertlerinden kurtulmasına katkı sağlayamamıştır. Ama bu iktidar Türkiye'nin geleceğini karartmak için her şey yaptığı gibi kendilerini güvence altına alacak gayretlerle Türkiye'yi kuşatacak unsurlara verdiği sözleri yerine getirebilmek için Mecliste her türlü gayreti ortaya koymuştur. Düşünün bir ara 341 milletvekilleri var, 'büyük bir Anayasa değişikliği yapacağız' diye yola çıkıyorlar, getire getire 28 maddelik bir değişiklik getiriliyor. Maddelerin arasına herkesin ağzına bal çalacak şekilde bazı maddeler serpiştiriliyor. Ancak, gizli gündemi saklı kalarak Mecliste Anayasa değişikliğini gerçekleştiriyor.

Bunu yapan zihniyet, yoksulluğu, yolsuzluğu neden çözmez, dokunulmazlığı kaldırıp yolsuzlukların hesabını neden sormaz, diye kendi kendimize sormamız lazım.

Halk oylamasında bu gizli gündemlerini saklayarak 12 Eylül'ü bahane etmiş, ülkücü ve devrimcileri kışkırtarak, ülkücü şehidi Meclisteki grup toplantısında anarak, gözlerinden yaş dökerek, istismar ederek, ülkücülerin 'evet' oyu vermesine gayret gösteren bir zihniyet, yeri geldiğinde ülkücüleri hor görmeye, onları 'faşist' olarak nitelendirmeye, 'kafatasçı' olarak sorgulamaya utanmamıştır.''


''KARMAKARIŞIK TÜRKİYE''

Bahçeli, Anayasa değişikliği ile ''gizli gündemlerin'' ortaya çıktığını, Anayasa Mahkemesinin AKP'lileştirildiğini savunarak, şunları söyledi:

''Aklınca Yüce Divan yolunu kendisine kapatmış oluyor. HSYK'yı siyasallaştırarak, yandaş hakimlerle yarın kendisiyle ilgili her türlü mahkemenin önünü şimdiden kesmeye çalışıyor. Türkiye bu hale gelmiştir. Gelen hal nedir, kendisinden hoşlanmayan herkesi suçlamak, herkese iftira etmek, herkesi yargı önüne çıkarmak bir marifet haline gelmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Güneydoğu Anadolu'da mümtaz bir mücadele verirken oranın komutanlarını 'darbeci'' suçlamasıyla görevlerinden almış, terörle mücadele yürüten insanların gözünü kapatmaya, onların moralini bozmaya gayret göstermiştir.

Kim darbeciyse iktidar sensin ayıkla, çıkar, ver cezayı bir daha silahlı kuvvetlerde gözükmesin. Ama Güneydoğu'da Mehmetçiklerle birlikte mücadele veren komutanları 'darbeci' olarak suçlayıp, PKK'nın yapamadığını, sen Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak yapamazsın. Bugün olan budur. O sebepten dolayı karmakarışık Türkiye var.''

Bahçeli, AK Parti hükümetinin halka söz verdiği Anayasa değişikliğini ortaya koymadığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Sonra 'gelecekteki Anayasa değişikliği için küçük paketi ortaya çıkardık, büyük değişikliği 2011 seçiminden sonra yapacağız' diyor. Yani seçime kadar anayasa değişikliği sakızını çiğneyecek. Yine bu milleti aldatmaya, kandırmaya çalışacak. İktidar olduktan sonra demokratik açılım zırvasını, hukuki bir şekle sokup, iki dilli hayata, ana dilde eğitime, demokratik özerklik denen ihanet projelerine çanak tutacak. Gel Sayın Başbakan milletin huzuruna çık. Paran var, her türlü kaynağa sahipsin, gazeteler de yandaşın, gazetelerin arka sayfasına 'taahhüt ediyorum, anayasa değişikliği ile şunlar şunlar olacaktır, sizden oy istiyorum' de. Böyle bir açıklamadan sonra millet size destek verirse yolun açık olsun git iktidar ol. Ama bunu yapamazsın, teslim olduğun yerlere hesap veremezsin, pazarlık yaptıklarınla tekrar bir araya gelemezsin. Ülkemizin geleceği için bu iktidardan kurtulmamız gerekiyor.''


AFRİKA, ORTADOĞU VE BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ

Afrika'nın kuzeyi ve Ortadoğu'da yaşananlara değinen Bahçeli, şöyle devam etti:

''Ortadoğu'nun diğer ülkelerinde olduğu gibi halk ayaklanması adı altında, Büyük Ortadoğu Projesi'nin yeni bir uygulama alanı olarak bazı olaylar gerçekleşirken Libya'da büyük bir çatışmaya doğru ülke gidiyor. Ülke bölünme, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geliyor. Bu iç çatışmadan sonra, batı ülkelerinde büyük ses yükseliyor. 'Bu iç çatışma devam eder, ölüm olayları artar, ülke gittikçe batağa batarsa ülkeye istikrar getirmek için Libya'yı işgal eder, oradaki çatışmayı önleriz' diyor. Bu sözün altını çizin.

Bölünmeye rıza göstermemiz mümkün değildir. Toprak bütünlüğümüzü, bir kum tanesi dahi vermeye rıza göstermemiz mümkün değildir. Onun için arayacaklar, arayacaklar, bir iç çatışmayı, bir Kürt kavgasını da Türkiye'de çıkarmaya gayret gösterecekler. Biz bu oyuna düşmeyeceğiz. Ortadoğu'da Büyük Ortadoğu Projesi'nin yeni uygulamaları olan bulaşıcı hastalığı Türkiye'ye getirmemeliyiz. Bunun gelmemesi için bu iktidardan kurtulmamız lazım.''

Bahçeli, kendilerine yönelik ''bunlar Sivas'ın ötesine geçemez'' şeklindeki eleştirilere de tepki göstererek, ''Ne yapacaksın Sivas ötesine gidip gitmemeyi. Bölücü terörün dört parçalı Kürdistan planında Türkiye bölümü Kuzey Kürdistan'dır. Demek ki Kuzey Kürdistan dediği Türkiye topraklarındaki yerin hattı, Sivas-Gavurdağı hattı olarak kafasına yerleştirmiş, Türkiye'de kendisinin dışında oraya kimse gidemez diye orayı ayrı bir ülke gibi takdim etme gafletinden kurtulamıyor. Meğerse oyunlar içinde oyunlar var'' diye konuştu.

Halka ''bu gafletten uyanın, AKP'ye verdiğiniz destekten vazgeçin, ne olacağını görün'' diyen Bahçeli, ''Bu söylenenleri dikkate alarak, bu iktidardan kurtulmada siz de gayret göstermelisiniz. Milletimizle bütünleşerek, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a öyle bir tokat atın ki döne döne yıkılsın'' dedi.


''12 YILLIK İKTİDAR''

Bahçeli, 12 yıllık sürekli bir iktidar dönemine ülke açısından ihtiyaç olduğunu düşündüklerini, bunun birinci döneminin tahrifatı ortadan kaldıracak, toparlanma ve onarım dönemi olarak kabul edilmesi gerektiğini, ikinci döneminin büyüyen, gelişen, atılım yapan bir Türkiye'yi ortaya koymak olduğunu, son döneminin ise lider bir Türkiye olarak önce bölgesel, sonra süper güç olarak dünyayı etkileyen ülkeler arasında ortaya çıkmak olduğunu söyledi.

İktidara bu amaçlarla talip olduklarını anlatan Bahçeli, ''Toparlanma ve onarım hükümeti demek, milletin devletin bekasını korumak, işsizliği, yolsuzluğu ortadan kaldırma, yolsuzluktan hesap sormak, yıkım projeleri dediğimiz demokratik açılım zırvasını ortadan kaldırıp atmak, müsebbiplerini Yüce Divan'da yargılamaktır'' dedi.

Bahçeli, daha önce açıkladığı ''Hilal Kart'' projesiyle ilgili bilgiler vererek, kredi kartı gibi vatandaşın cebinde bulunacak bu kartla isteğe göre harcama yapılabileceğini söyledi. Bu kartı kullanmak için bir tek kuralın olduğunu belirten Bahçeli, ''Harcamayı yapacağınız yeri çok iyi bileceksiniz. Bizde mahalle önemlidir. Mahalle komşuluğu kutsaldır, mahalle arkadaşlığı hiç unutulmaz. Mahallede bakkalınız, terziniz, manavınız, berberiniz, kasabınız vardır. Büyük şehirlerdeki, büyük mağazalardan alışveriş yaparsanız, haksızlık olur. Yokluğunuzda yanınızda olan mahallenizin bakkalından, manavından, kasabından alışveriş yapacaksınız. Daha önce veresiye aldığın bakkal amca aklına gelecek. Böyle bir hilal kart gururunuz, helaliniz olacaktır'' diye konuştu.

Bahçeli, 24. dönem sonrası için 100 il, bin ilçe projesi hazırladıklarını belirterek, ''Bu illerden biri neden Kozan olmasın. MHP iktidarında sosyal hayatı, mülki hizmeti sağlamak için, değerli uzmanlarla yapılan görüşmeler gereği böyle bir çalışmayı da düşünüyoruz'' dedi.

Kararlı şekilde iktidara hazırlandıklarını ifade eden Bahçeli, ''Recep Tayyip Erdoğan, 'millet beni getirdi' diyorsun, şimdi bir yeni övünç kaynağın olacak, millet beni götürdü diyeceksin. Millet getirdi, millet götürdü. Şimdi Devlet Bahçeli'yi niye millet getirmesin'' diye sözlerine ekledi.

habertürk

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER