Kadıköy Belediyesi’nden İlk Belediye Başkanı Osman Hamdi’ye Saygı Gecesi

Kadıköy Belediyesi’nden İlk Belediye Başkanı Osman Hamdi’ye Saygı Gecesi

Kadıköy Belediyesi’nden İlk Belediye Başkanı Osman Hamdi’ye Saygı Gecesi
Kadıköy Belediyesi’nden İlk Belediye Başkanı Osman Hamdi’ye Saygı Gecesi
KADIKÖY’DE OSMAN HAMDİ’YE ANMA GECESİ

Kadıköy Belediyesi, Kadıköy’ün ilk şehremini olan ressam, arkeolog  Osman Hamdi Bey’i Ölümünün 100.yılında özel bir gece ile anıyor.
Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO)  tarafından 2010 yılının Osman Hamdi Bey’i anma yılı olarak ilan edilmesiyle çeşitli kurumlar tarafından özel etkinliklerle anılan Kadıköy’ün ilk şehremini, İstanbul Arkeoloji Müzesi Kurucusu ve ünü yurt dışına taşan Kaplumbağa Terbiyecisi adlı tablosuyla belleklere yerleşen ressamımız Osman Hamdi Bey için 2010 yılının son anma etkinliğini Kadıköy Belediyesi düzenliyor.
Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde 10 Aralık Cuma günü saat 20.00 de düzenlenecek özel gecede, Tuluyhan Uğurlu’nun Osman Hamdi Bey anısına hazırladığı “Güneş Ülke Anadolu” isimli Anadolu Medeniyetler tarihini görsel bir sunumla anlatacağı konseri ise izleyicilere keyifli bir gece yaşatacak.

Sadece Türkiye’de değil, Dünyada da arkeoloji alanında yaptığı katkılarla anılan Osman Hamdi Bey’in kurucusu olduğu İstanbul Arkeoloji Müzesi ile ortak yapılan etkinliğin açılış konuşmasını Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk yapacak.  Öztürk’ün ev sahipliğindeki gecede, Kadıköy’ün ilk şehremini olan Osman Hamdi Bey’in, 1869 yılında Şehremaneti olarak kurulan Kadıköy’e ilk şehremini olarak belediyecilik alanındaki önemli çalışmaları,  arkeoloji ve resim alanındaki çok yönlü faaliyetleri de  katılımcılarla paylaşılacak.  

TARİH: 10 ARALIK 2010 CUMA
SAAT :20.00
YER  :KADIKÖY BELEDİYESİ CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ



Kadıköy’ün ilk Şehremini, Osman Hamdi Bey

Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO)  tarafından 2010 yılı Osman Hamdi Bey’i anma yılı olarak ilan edildi. Gerek UNESCO ve gerekse diğer kurumlar çeşitli anma ve konser etkinlikleri ile kendisini hatırlamak ve yeni nesillere imparatorluğun son yıllarında tarihi ve arkeolojik değerlerin korunması için onun verdiği mücadeleyi anlatıyor. Özellikle avlusunda birbirinden güzel caz konserlerinin yapıldığı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Tuluyhan Uğurlu’nun Osman Hamdi Bey anısına hazırladığı “Güneş Ülke Anadolu” isimli çalışması ise büyüleyici müze atmosferinde idealist bir ressamın ve müzecinin bizlere bıraktığı eşiz miras bir kez daha binlerce yıllık heykellerin kulaklarını çınlatan alkışlarla hatırlandı. Paris’te UNESCO Osman Hamdi Bey için 'Kültürel Mirasın Korunmasında Bir Öncü: Osman Hamdi Bey (1842-1910)' konulu panel düzenledi. UNESCO adına Dünya Miras Merkezi Başkanı Francesco Bandarin yaptığı konuşmada,“Osman Hamdi sadece Türkiye'de değil, dünyada da arkeolojinin öncüsüdür” dedi.

Hepimiz O’nu modernleşmenin ağır adımlarını resmettiği Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu ile biliriz fakat birçoğumuz O’nun ülkemizin tarihi ve arkeolojik belleğinin oluşturması açısından yaptıklarının bilgisine sahip değilizdir. İmparatorluğun son yıllarında tarihi ve arkeolojik eserler yurtdışına kaçırılırken Hamdi Bey bu esrelerin kurtarılması ve hak ettikleri değer verilerek korunması ve sergilemesi için mücadele vermiş ve bugün özellikle İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde binlerce yıl öncesinden kalmış birbirinden değerli eserlerin bizlere kadar ulaşmasını sağlamıştır. Kendisi bizzat birçok kazıya katılarak çok değerli eserlerin gün yüzüne çıkarılmasını sağlarken bir yandan da resim çalışmalarına devam etmiştir.  
 Yaşadığımız toprakların kültürel mirasının korunmasında öncü bir rolü olan Osman Hamdi Bey, birçok farkı alanda yaptığı çalışmaların yanı sıra bizler için farklı bir özelliği ile de ön plana çıkıyor. Prof. Celal Esat Arseven'in araştırmalarına göre Osman Hamdi Bey 1869 yılında Şehremaneti olarak kurulan Kadıköy’ün ilk Şehremini yani Belediye Başkanıdır ve bu görevi bir yıl süreyle yerine getirdikten sonra 1876 da Mustafa Yaver Bey’e bırakmıştır.

Peki, belediye işlerinin büyük oranda sokakların temizliği ve çöplerin toplanması olarak tanımlandığı ilk zamanlarda Kadıköy’de oturduğu içim ona “şehremini” görevi verilen Osman Hamdi Bey kimdi ve neler yapmıştı ki ölümünün yüzüncü yılında tarihe, arkeolojiye, resme ve kültürel mirasa önem veren insanlar tarafından hatırlanıyor ve minnetle anılıyordu.

Paris’in bohem sanat çevrelerinden Anadolu’daki arkeolojik kazılara

Bir bürokrat olarak sadrazamlığa kadar yükselmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yurtdışına öğrenim görmesi için yolladığı ilk dört öğrenciden biri olan İbrahim Edhem Paşa'nın oğlu olan Osman Hamdi Bey; Osmanlı kültür, sanat ve bilim hayatında son derece önemli bir rol oynar.
30 Aralık 1842'de İstanbul'da doğan Osman Hamdi Bey, 1857 yılında hukuk eğitimi almak üzere Paris'e gider. Fakat güzel sanatlara duyduğu ilgi onu dönemin ünlü ressamlarından dersler alarak resim çalışmalarına yöneltir. Ayrıca eğitimi sırasında arkeoloji derslerine de katılır. Paris'te kaldığı süre içerisinde açılan Paris Sergisi'nde görev alır.

1869 sonrasında İstanbul'a dönmesini izleyen yıllarda çeşitli devlet görevlerinde bulunur. 1873 yılında Viyana Sergisi'ne birinci komiser olarak katılır. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ni oluşturan Müze-i Hümayun'un müdürü Alman Dr. Philip Anton Dethiér' in ölümünden sonra, 4 Eylül 1881 yılında II. Abdülhamid tarafından müzeye müdür olarak atanır ve Türk müzeciliğinde yeni bir dönem başlatır. Osman Hamdi Bey'in 1910 yılına kadar devam eden 29 yıllık müdürlüğü zamanında müze, dünyanın sayılı müzeleri arasında girerek arkeoloji bilimi için pek çok önemli keşfe imza atar.
Osman Hamdi Bey'in müzenin yeni müdürü olarak atanmasındaki en önemli etkenlerden biri dönemin ilk özel gazetelerinden Ceride-i Havadis ve Ruzaname-i Ceride-i Havadis'te yazdığı, eski eserlerin değeri ve korunması hakkındaki yazılardır. Eski eserlerimizin yabancılar tarafından götürüldüğü üzerinde duran bu yazılar dikkatleri Osman Hamdi Bey'in üzerine çeker.

Müze müdürü olduktan sonra Osman Hamdi Bey'in ilk icraatlarından biri yabancıların yaptıkları kazılarda ortaya çıkan eserlerin yurt dışına kaçırılmasının önüne geçen bir nizamname hazırlamak olmuştur. Daha önce Dr. Dethiér tarafından 1874 yılında hazırlanan "Asar-ı Atika Nizamnamesi" Osmanlı topraklarından çıkan eserlerin yurt dışına çıkarılmasını engelleyen hükümler içermemektedir. Osman Hamdi Bey tarafından kaleme alınan "1883 Asar-ı Atika Nizamnamesi" bu sorunun önüne geçer.

Osman Hamdi Bey kendi müdürlüğünden önce Çinili Köşk'te toplanmış ve sayısı 650 olan koleksiyonu bilimsel olarak düzenler. Müzede üst üste depolanmakta olan arkeolojik eserleri ele alarak bunların kaydedilmesi, onarılması ve sergilenmesi çalışmalarını yürütür.

Ülkede yapılan arkeolojik çalışmaları tek elden kontrol eden disiplinleri oluşturur ve ilk Türk kazılarını başlatır. 1883-95 yılları arasında Bergama, Nemrut Dağı, Sayda, Lagina Hekate Tapınağı ve Sayda Kral Nekropolü'nde gerçekleştirdiği kazılar ile koleksiyonu çarpıcı bir hızla geliştirir.
Osman Hamdi Bey müzecilik ve arkeoloji ile yoğun olarak ilgilendiği müdürlüğü sırasında resim çalışmalarını da ihmal etmez. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk güzel sanatlar fakültesi olan Sanayi-i Nefise'yi açarak orada da müdürlük yapar. Şu anda Eski Şark Eserleri Müzesi olan bölüm, Osman Hamdi Bey'in müzecilik, güzel sanatlar ve mimarlık alanında öğrenci yetiştirmek için kurduğu Sanayi-i Nefise binasıdır.

Ressam olarak sağlığında üne kavuşan Osman Hamdi Bey, figürlü kompozisyonlar ve porteler üzerinde çalışarak Türk resminde ilk kez figür kullanan ressamdır. Resimlerinde mimari detaylar ve dekorasyon oldukça yoğun olarak yer alır. Tablolarında başkarakter olarak sık sık kendine de yer verir, çeşitli kıyafet ve pozlar ile çektirdiği fotoğraflarını çizimlerinde kullanır. Resimlerini günümüzde yerli ve yabancı birçok müze koleksiyonunda görmek mümkündür.

Şehremini Hamdi Bey
Sultan Aziz dönemine rastlayan 1875'de, Kadıköy'de oturan Müze Müdürü Osman Hamdi Bey ilk Belediye Reisi olmuş, onu Rıza Paşa'nın kethüdası Mustafa Yaver Bey takip etmişti. Belediyenin hizmetleri de bazı memuriyet işlerinin yanı sıra asıl olarak sokakların temizlenmesi olarak tanımlanıyordu.

Prof. Celal Esat Arseven'in araştırmalarına göre Kadıköy'ün gelişmesi İstanbul'a vapurların işlemesiyle başladı. Daha önceleri İstanbul tarafına pazar kayıkları ile gidip gelindiğinden Kadıköy küçük bir nahiye olarak kaldı. Belediye işleri Bostancıbaşılar tarafından yürütüldü.

1869'da İstanbul Belediye Nizamnamesi yapıldı ve şehir 14 daireye taksim edildi. Kadıköy 13. daire oldu. O zamana kadar Kadıköy'de daimi belediye memurları ve temizlik ameleleri bulunmaz, arkalarında küfelerle dolaşan çöpçüler evlerden topladıkları çöpleri ücret karşılığında götürüp denize dökerlerdi. Çöpçülerin başı da Salih Ağa idi. 1869'da Şehremaneti 'Belediye' teşkilatı kurulunca Kadıköy'e çöp arabaları gönderildi. Osman Hamdi Bey de belediyenin kuruluşunun ilk yılında Kadıköy’de oturduğu için bu göreve getirilmiş ve bir yıl süreyle tüm sanatsal ve arkeolojik çalışmalarının yanı sıra Kadıköy’ün sokaklarının temizlenmesi gibi şehreminin gerektirdiği sorumluluğu yerine getirmişti.

Türk müzecilik ve resim tarihinde pek çok önemli iz bırakmış olan Osman Hamdi Bey, 1910 yılında Kuruçeşme'deki yalısında hayata gözlerini kapamasının ardından kendi vasiyeti üzerine Eskihisar'daki evinin bahçesine gömülür. Bir devlet töreni ile defnedilen Osman Hamdi Bey'in mezarının iki ucuna isimsiz Selçuklu mezar taşı dikilerek, kitabesi ayrı bir taşa işlenmiştir. Planlarını kendisinin çizdirmiş olduğu İzmit, Eskihisar'daki evi 1987 yılında müze olarak düzenlenerek ziyarete açılmıştır.

Kadıköy’ün ilk Şehremini Osman Hamdi Bey’i aramızdan ayrılışın 100. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz ve tüm okurlarımızı dünyanın en değerli eserlerin yer aldığı, sizi binlerce yıllık insanlık macerasına doğru bir yolculuğa çıkaracak İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne davet ediyoruz. Orada yolu insanı anlamaktan geçen herkesin bir gün uğraması ve görmesi gereken yüzlerce yıllık hikâyeleri ile arkeolojik eserler sizi hep bekliyor olacak.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER