İstanbul 2017 Ramazan iftar saatleri saat kaçta? 2017 Ramazan imsakiyesi (2017 Ramazan İftar Vakitleri), İstanbul sahur vakitleri, İstanbul ezan ve namaz saatleri web sayfamızda. Ramazan bayramı ne zaman kutlanacak? İstanbul Ramazan Bayramı saat kaçta? İşte İstanbul Ramazan imsakiyesi 2017 ve tüm ayrıntılar…

11 Ayın Sultanı 2017 yılı Mübarek Ramazan Ayı 27 Mayıs 2017 Cumartesi günü başlıyor. 24 Haziran 2017 Cumartesi günü Ramazan Ayı'nın son günü olacak. 25 Haziran 2017 Pazar günü ise 2017 Ramazan Bayramı'nı kutlayacağız. Bizde 2017 İstanbul Ramazan imsakiyesi'ni sizler için hazırladık..

İSTANBUL RAMAZAN İMSAKİYESİ 2017 (İFTAR VE SAHUR SAATLERİ)

İşte Diyanete uyumlu İstanbul imsakiye, oruç imsak saatleri ve İstanbul iftar saatleri

 

2017 İSTANBUL RAMAZAN İMSAKİYESİ

Tarih	İmsak	Sabah	Güneş	Öğle	İkindi	Akşam	Yatsı
27.May.17	03:16	03:36	05:28	13:11	17:11	20:37	22:30
28.May.17	03:15	03:35	05:28	13:11	17:11	20:38	22:31
29.May.17	03:14	03:34	05:27	13:12	17:11	20:38	22:33
30.May.17	03:13	03:33	05:27	13:12	17:11	20:39	22:34
31.May.17	03:11	03:31	05:26	13:12	17:12	20:40	22:35
01.Haz.17	03:10	03:30	05:26	13:12	17:12	20:41	22:36
02.Haz.17	03:09	03:29	05:25	13:12	17:12	20:42	22:37
03.Haz.17	03:09	03:29	05:25	13:12	17:12	20:42	22:38
04.Haz.17	03:08	03:28	05:25	13:13	17:13	20:43	22:40
05.Haz.17	03:07	03:27	05:24	13:13	17:13	20:44	22:41
06.Haz.17	03:06	03:26	05:24	13:13	17:13	20:44	22:42
07.Haz.17	03:05	03:25	05:24	13:13	17:14	20:45	22:42
08.Haz.17	03:05	03:25	05:23	13:13	17:14	20:45	22:43
09.Haz.17	03:04	03:24	05:23	13:13	17:14	20:46	22:44
10.Haz.17	03:03	03:23	05:23	13:14	17:14	20:47	22:45
11.Haz.17	03:03	03:23	05:23	13:14	17:15	20:47	22:46
12.Haz.17	03:03	03:23	05:23	13:14	17:15	20:48	22:46
13.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:14	17:15	20:48	22:47
14.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:15	17:15	20:48	22:48
15.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:15	17:16	20:49	22:48
16.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:15	17:16	20:49	22:49
17.Haz.17	03:01	03:21	05:23	13:15	17:16	20:50	22:49
18.Haz.17	03:01	03:21	05:23	13:15	17:16	20:50	22:50
19.Haz.17	03:01	03:21	05:23	13:16	17:17	20:50	22:50
20.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:16	17:17	20:50	22:50
21.Haz.17	03:02	03:22	05:23	13:16	17:17	20:51	22:50
22.Haz.17	03:02	03:22	05:24	13:16	17:17	20:51	22:51
23.Haz.17	03:02	03:22	05:24	13:16	17:18	20:51	22:51
24.Haz.17	03:03	03:23	05:24	13:17	17:18	20:51	22:51

Mavi renkle gösterilen tarih aynı zamanda 2017 Kadir Gecesini göstermektedir.

25 Haziran 2017 Pazar Ramazan Bayramının 1.günüdür.

İstanbul için bayram namazı saati: 06:23

Sahur vakti imsak ile biter. Takvimimizdeki imsak vakti girdiği an oruç tutmak için yeme içmeyi kesmelisiniz.

Sahur vakti ne zaman biter.

Oruç tutan bir çok kişi ramazanın birinci günü bunu karıştırmakta.

Sahur vakti, sabah ezanı okunmadan önce bitmektedir. Sahur vaktinin ne zaman bittiğini öğrenmek için takvim ya da imsakiyelerde yazan İMSAK olarak geçen kısma bakmanız gerekir.

Sakın ola ki güneş doğuncaya kadar yemeyin.

Bazıları yanılıp öyle sanmakta ama asla öyle değildir.

Sahur vakti sabah ezanından önce biter.

Teravih namazı saat kaçta kılınır:
Teravih namazı yatsı namazının bir parçası olarak sünnet kılınmıştır.
Böyle olunca teravih namazı,yatsı namazı hangi vakte kadar kılınabiliyorsa,teravihi’de o vakitlerde kılmak caiz dir.

Kur’an-ı Kerim, en son ve en büyük peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’e Allah tarafından gönderilen en büyük kutsal kitapdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), kendisine peygamberlik görevi verilmeden önce bir süre Mekke yakınındaki Hira dağında bir mağaraya çekilir, Allah’ın büyüklüğünü düşünmekle meşgul olurdu. 610 yılının Ramazan ayında bir Pazartesi gecesi yine Hira’daki mağaraya çekilmiş, gönlü ve bütün varlığı ile Allah’a yönelmişti. İşte bu sırada meleklerin en büyüğü olan Cebrâil (a.s.), Allah’ın emriyle peygamberimize gelerek “Oku!” dedi ve bu emri üç defa tekrarladı. Sevgili Peygamberimiz, “Ne okuyayım?” deyince Cebrâil (a.s.), Kur’an-ı Kerim’den beş âyeti tebliğ etti. Böylece ilk vahiy geldi ve Kur’an-ı Kerim nâzil olmaya başladı.

Ramazan Orucu Kimlere Farzdır?

Bülûğa ermiş, aklı başında kadın ve erkek her müslümana, Ramazanda oruç tutmak bir kulluk borcudur ve farz-ı ayndır. Bülûğa ermemiş çocukların oruç tutması ise farz olmamakla beraber onları da namaz gibi, küçük yaşlardan itibaren yavaş yavaş oruç tutmaya alıştırmak, oruca heveslendirmek lâzımdır. Yolcu ve hasta olanlara da oruç farzdır. Ancak Ramazanda tutmaları mecburî değildir. Çünkü Ramazan orucunun Ramazan içinde edâsının farz olması için, sıhhat ve ikâmet şarttır. Yolcularla hasta olanlara şeriatın izin ve ruhsatı vardır. Dilerlerse oruçlarını Ramazanda tutarlar, dilerlerse yolcular yolculuktan evlerine döndüklerinde, hastalar da iyi olduklarında gününe gün kazâ ederler.

İbâdet niyet ile olacağı için oruç ibâdetinde de niyet şarttır. Niyet, asıl insanın kalbindedir. Yarın oruç tutacağını bilmek ve içinden geçirmektir. Dil ile söylemek ise, şart olmamakla beraber sünnettir. Gece sahura kalkmak da niyet yerine geçer.

1 – Hastalık:

2 – Yolculuk:

3 – İkrâh (Tehdit ve Zorlama):

4 – Gebelik ve Emziklilik:

5 – Şiddetli Açlık ve Susuzluk:

6 – Düşkünlük Derecesinde İhtiyarlık:

7 – Hayız – nifas hâli:

Ramazan-ı şerifteki savm, İslâmiyet’in erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i Islâmiyenin a’zamianndandır. İşte ramazan-ı şerifteki orucun çok hikmetleri hem Cenab-ı Hakk’m rububiyetinehem insanın hayat-ı içtimaiyesine hem hayat’i şahsiyesine hem nefsin terbiyesine hem niam-ı İlahiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.Cenab-ı Hakk’ın rububiveti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Cenab-ı Hak zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halk ettiği ve bütün envali nimeti o sofrada bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemali rububivetini ve rahmanivet ve rahimıvetmi o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde o vaziyetin ifade ettiği hakikati tam göremiyor, bazen unutuyor. Ramazan-ı şerifte ise ehl-i iman birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelî’nin ziyafetine davet edilmiş bir surette akşama yakın “Buyurunuz! emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli rahmaniyete karşı, vüsatli ve azametli w intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvi ubudiyete ve şerefi keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?