Osmanlı döneminde kuşların bakım ve korumaları için kurulan vakıf hizmetleri ile gösterilen kuş sevgisini Malatya'da yaşayan Kenan Durgun devralarak, 500 tane kuş yuvasını kendi elleriyle yaptı, cami ve sitelere astı.

Malatya'da 45 yıl manifaturacılık ile uğraştıktan sonra ticari hayatını noktalayan 3 çocuk babası Kenan Durgun(63), Osmanlı döneminde beslenme ve barınmaları için vakıf hizmeti seviyesine kadar çıkartılan kuş bakım hizmetlerini günümüzde tek başına yürütmeye çalışıyor.

Yaklaşık 20 yıldan beri kuşlar için yuva yaparak onları cami ve özellikle sitelere asan Durgun, "Bizim eski oturduğumuz evler toprak evlerdi. Kuşlar, dam aralarını gagaları ile oyup yuva yaparlardı. Şimdi insanlar betonarme evler yapınca kuşlar buralarda yuva yapamadılar. Şimdi kuşlar yuvasız kaldılar. Ben yeni bir ev yaptırdığımda marangoza bir kafes yapmasını istemiştim. Ancak beğenmedim, çünkü kuşun barınmasına müsait değildi. Kendi evimize 2 tane kafes yaptım. Kuşlar kafeslere dolunca boş zamanlarda kafes yapıp camilere ve binalara asmaya başladım" şeklinde konuştu.

45 yıl manifaturacılık yaptıktan sonra artık dinlenmeye çekildiğini belirten Durgun, "Emekli olunca kafes yapma zamanım arttı. Şimdiye kadar 500 tane kafes yaparak cami ve binalara astım. Şimdi yapmaktan ziyade asmak çok zor oluyor. Bir sürü zorluklarla karşılaştım. Kafeslerin asılmasına karşı çıkanlar oldu. Kurumlar destek olmuyor. Yapmak bir şey değil, asmak zor. Bir de düzensiz olarak kafesler asılıyor" dedi.

Yaptığı kuş yuvalarının en az 100 yıllık olduğunu ve 35 ayrı parçadan oluştuğunu söyleyen Durgun, "Moral ve destek verilirse çok sevinirim. Türkiye'deki değişik iller ile birlikte Almanya'ya da yaptığım kuş yuvalarını gönderiyorum. 20 yıldır kafes yapıyorum. Ancak emekli olduktan sonra 4-5 yıldır kuş yuvası yapma işini hızlandırdım. Ailem önce karşı çıkıyordu, ancak son yıllarda bana destek vermeye başladılar. Güzel bir hizmet olduğunu gördüler" ifadelerini kaydetti.

Kuş sevgisini 20 yıldır onlara yuva yaparak göstermeye ve yaşatmaya çalışan Kenan Durgun şunları söyledi: "Bu dünya bir tek bizim için değil. Biz ailemizi ve çocuklarımı mutlu etmek için gayret sarf ediyoruz. Etrafımızdaki kurt ve kuşlar cıvıl cıvıl olmaz ise dünya neye yarar. Onlar da bize evlatlarımız ile bize Allah'ın emaneti. Bizim çocukluğumuzda leylekler gelirdi, baharın geldiğini onlardan anlardık. Onları görünce mutlu olduk. İkindi vakti, gökyüzü çatal kuyruklu kırlangıçlarla dolu olurdu. Şimdi gök yüzü bomboş. Kendi evimin 2 balkonuma 4 tane kuş kafesi yaptım. O kafesler cıvıl cıvıl dolu. İnsanlar da yaşadıkları evlere kuş evi yaparlarsa çok iyi olur. Kuşlara da yaşam şansı vermeliyiz. Evimizin ve canımızın manevi sigortası olur."

internethaber