Obama'nın işi artık daha zor:Meclis'te çoğunluk Cumhuriyetçiler'de

Obama'nın işi artık daha zor:Meclis'te çoğunluk Cumhuriyetçiler'de

Obama'nın işi artık daha zor:Meclis'te çoğunluk Cumhuriyetçiler'de
Obama'nın işi artık daha zor:Meclis'te çoğunluk Cumhuriyetçiler'de

Bugün Amerika genelinde, 500'den fazla yerde, seçim heyecanı yaşandı, 37 eyaletin valisi seçildi. Alınan sonuçlara göre, Kongre'de yönetim ikiye bölündü, Temsilciler Meclisi'nde çoğunluk Cumhuriyetçilere geçti.
Bugün Amerika genelinde, 500'den fazla yerde, seçim heyecanı yaşandı, 37 eyaletin valisi seçildi. Alınan seçim sonuçlarına göre, Demokratlar, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu Cumhuriyetçilere kaptırdı. Amerikan halkının, seçimlerde kullandığı oyla Demokratlardan çok, Obama yönetimine mesaj verdiği görüldü.

Sonuçlar, Kongre'nin bir kanadının Cumhuriyetçilerde, bir kanadının Demokratlarda olmasına neden olurken, ortaya çıkan tablo, yasaların kabul edilmesinde yeni gerginlikler yaşanmasına işaret ediyor. Senato'da önümüzdeki dönemede, Demokratlar istedikleri yasa tasarılarını geçirmede çoğunluğu ellerinde bulundurmalarına rağmen, Cumhuriyetçiler tarafından ciddi oranda zorlanmaları bekleniyor.

Bugün Kongre'de ortaya çıkan bu yeni tablo, yönetimin artık tek başına Obama'nın elinde olmadığının ve hatta ülkenin adeta bir çeşit Türkiye'deki manasıyla koalisyonla yönetileceği anlamına denk geliyor. Koalisyonla yönetilen Türkiye'nin içinde düştüğü zor durumları hatırlarken, yakın tarihe baktığımızda ABD'nin benzer durumlarda hiç de büyük kayıpları olmadığı biliniyor. Buna en güzel örneklerden biri, 1994'teki Bill Clinton'ın başkanlık dönemi verilebilir.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerin, Senato Demokratların

Şu ana kadarki seçim sonuçlarına göre, Temsilciler Meclisi'nde 60'a yakın sandalye Demokratlardan Cumhuriyetçilere geçerken, çoğunluk için gereken 39 sandalye sayısını da rahatça aştılar. İlk defa, 1930 seçimlerinden bu yana Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluk parti değişikliğini Senato takip etmezken, zaten bunun değişmesi seçim öncesinden biliniyordu.

Temsilciler Meclisi seçimlerinde, Cumhuriyetçiler lehine en fazla sandalye değişimi 80 sandalye ile 1938 yılında gerçekleşirken, 1994 yılında Bill Clinton'ın başkanlığı döneminde Cumhuriyetçiler Demokratlardan tam 54 sandalye almışlardı. Bu seçim sonuçları Cumhuriyetçiler için, 1938 yılındaki rakamlara ulaşılamamalarına rağmen, o tarihten sonraki en büyük değişimlerden biri olarak kabul edilebilir.

Temsilciler Meclisinde çoğunluğu Cumhuriyetçilere kaptıran Demokratlar, Senato'daki çoğunluklarını korurken, Senatodaki Illinois, Pennsylvania, Wisconsin, North Dakota, Arkansas ve Indiana eyaletlerindeki sandalyelerini Cumhuriyetçilere kaptırdılar. Obama'nın daha önce seçildiği Illinois senato koltuğu için yarışan Yunan asıllı Demokrat Alexi Giannoulias, Cumhuriyetçi aday Mark Kirk seçimi kaybetti.

Önceki seçimlere göre milyondan daha fazla Latin kökenli oy verdiği seçimlerde, Güney Karolayna'da ilk defa bir Afrikan-Amerikan kökenli siyasetçi Senato koltuğu kazandı.

En büyük rolü, kötü ekonomi oynadı

Seçimde en büyük rolü, ülkenin yaşadığı ekonomik krizde, değişim için gelen Obama'nın, halka yansıyan hissedilir bir iyileşme sağlayamaması oynadı. Halkın suçladığı Bush ve Wall Street bankerlerinin de etkisiyle, değişim sloganıyla seçilen ve balayı döneminden çoktan çıkmış olan Obama, kaybetmeye devam ediyor.

Obama'nın başa gelirken yeni vergiler getirmesine ve bozulan ekonomik şartlarda hissedilir bir düzelme görülmemesinin seçim sonuçlarına yansıdığını gördük. Wall Street'e yüzmilyarlarca dolar kurtarma parası ayıran Obama'nın yeni vergiler getirilmesi konusunda, kendi yönetiminden de, 47 Demokrat yeni vergi artırımına karşı imza atmışlardı. Önemli oranda kişinin işini kaybetmesi de, seçimde Demokratların kaybetmesinin ekonomik yönünde, en önde gelen gerekçelerden oldu.

Çay Partisi, Cumhuriyetçilere umdukları katkıyı sağlayamadı

Çay Partisi haraketi, yapılan anketlere göre, Amerikan halkının yüzde 30'una karşın, 41'lere varan bir bölümünün desteklemesine rağmen, seçimlere Cumhuriyetçilerin beklediği etkiyi gösteremedi. Bunun en büyük örneği ise, Chritistine O'Dannell'in ve Sharron Angel'in bu hareketin öncü kadın isimlerinden olmalarının, büyük para desteğine rağmen kazanmalarına yeterli olamadı. Anketlerde, halkın yüzde 24'ü Çay partisi hareketine karşı ''kararsız'' görüş bildirdi. Çay Partisini destekleyenlerin yüzde 47'si Teksas eyaletinden.

Çoğunluğu ele geçirdiler ancak acı kayıpları da var

Senato'da çoğunluğu ele geçirmeleri beklenen Cumhuriyetçilerin Cumhurieyetçiler, kritik eyaletler olan California, West Virginia ve Nevada'da seçimleri kaybettiler. Öte yandan, Alaska eski Valisi Sarah Palin'den sonraki yeni popüler yüzü olarak Çay Partisi'nin de yıldızı olan Christine O'Donnell'in Deleware'den senatoya seçilememesi, göçmen karşıtlığında Amerika'nın en radikal isimlerinden olan Cumhuriyetçi Tancredo'nun da Colorado Valiliğini kaybetmesi, California'da Jerry Brown'un Ebay'ın CEO'su Meg Whitman'a karşı kazanması ve özellikle de, ABD Senatosunun lideri Demokrat Partili Nevada Senatörü Harry Reid, Harry Reid'i saf dışı bırakmak için çok büyük para harcamalarına rağmen Reid yeniden seçilmesi, Cumhuriyetçiler açısından büyük kayıp oldu.

Latin kökenliler anahtar rol oynadı

Latin kökenlilerin seçimlerde anahtar rol oynadığı görüldü. Bir önceki seçime göre 1 milyondan fazla Latin kökenlinin oy kullandığı bu seçimlerde, California'da Barbara Boxer'ın Senato koltuğu kazanmasında önemli bir paya sahip oldukları gibi, zaten Arnold Schwarzenegger'den bunalmış California'nın yeniden demokratların yönetimine geçmesinde de önemli rol oyandılar.

Colorado'da da Latin kökenliler, seçimde önemli etken oldular. Eyalette yüzde 30 oranındaki Hispanik nüfusa rağmen, Amerika'nın en aşırı göçmen karşıtlarından olan Tancredo'da seçimin mağlupları arasında dersini alanlardan.

Komşu eyalet Arizon'da yaşanan göçmen karşıtı olaylar nedeniyle göç ettikleri Nevada'ya gelen Latin kökenliler, Cumhuriyetçilerin büyük paralar harcadıkları seçimde, Demokrat aday Harry Reid'in de yeniden kazanmasında etkin rol oynadılar.

New York'ta beklenen adaylar kazandı. Seçim öncesinde kazanmasına kesin gözüyle bakılan, Andrew Cuomo New York'un yeni valisi olurken,  senato koltuklarını Demokrat adaylar Kristen Gillibrand ile Charles (Chuck) Schumer kazandı.

Para koltuk satın almaya tek başına yeterli olmadı: Ünlü CEO'lar kaybetti

  Ebay'ın CEO'su harcadığı yüz milyon dolarlara rağmen kaybetti. Gerek, Çay partisi hareketi üyesi Sharron Angel'in, Demokrat Parti'den Senato'nun çoğunluk lideri olan 71 yaşındaki Harry Reid'e karşı kazanması için Cumhuriyetçi partisi destekçisi işadamlarının paraya boğmasına rağmen, kazanaması, gerekse, Connecticut'da Amerikan güreşlerinin şirketi WWE'nin CEO'su Linda McMahon'un Demokrat aday Richard Blumenthal'a karşı senato koltuğunu kaybetmesi, paranın koltuğu satın almada tek başına yeterli olamayacağını kanıtı oldu.

Sonuç olarak

Alınan bugünkü sonuçlar, Cumhuriyetçilere Meclise getirmek istediği tasarılarda kolaylıklar sağlarken, Obama yönetiminin işinin bundan sonra daha da zor olacağına işaret ediyor.

Amerikan halkının, Obama'nın değişimine inancını yitirmeye başladığının bir sinyali olarak kabul edilen seçim sonuçları, halkın ''değişim'' sloganıyla gelen başkana; ''sen ABD'yi değil de, biraz kendini değiştir'' mesajı olarak da yorumlanabilir.

Ülkenin içinde bulunduğu bu durumu, adeta bir kıyamet senaryolarıyla yansıtmaya çalışanların çok uzağa değil, yakın bir tarih olan 1994'e gitmelerini, bölünmüş bir devlet yapısına rağmen dönemin başkanı Bill Clinton'un rekor ekonomik başarısını hatırlamalarını salık veririz. Türkiye'deki siyaset anlayışıyla ABD'deki siyaset anlayışı ve sorumluluğu daha farklı olduğu için ikiye bölünmüş Kongre'nin başarısıyla ilgili, Türkiye'deki koalisyon başarısızlığından daha kötü bir sonuç alınacağı umulmuyor.
Selçuk ACAR (Turkish Journal)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER