Kılıçdaroğlu: Halka 4+4+4 nedir bilmiyor!

Kılıçdaroğlu: Toplumun düşüncelerini dikkate almayan, halka müracaat etmeyen rejime demokrasi denmeyeceğini herkes bilir. Demokrasinin, temel bir kuralı, halkı doğru bir şekilde bilgilendirmektir.

Kılıçdaroğlu: Halka 4+4+4 nedir bilmiyor!

4+4+4'e anket!

Kılıçdaroğlu: Halka sorduk, yüzde 91'i 4+4+4 nedir bilmiyor...

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Biz siyasetçiler için, toplumun kanaatlerini, düşüncelerini bilmek çok önemlidir. Toplumun düşüncelerini dikkate almayan, halka müracaat etmeyen rejime demokrasi denmeyeceğini herkes bilir. Demokrasinin, temel bir kuralı daha var: O da, halkı doğru bir şekilde bilgilendirmektir.

Çağdaş toplumlarda açık olmak, şeffaf olmak yöneticilerin erdemi olarak kabul edilmiyor. Demokrasilerde, açıklık, şeffaflık, yönetimlerin tercihi değil, görevidir. Halkı karar süreçlerine gerçekten katmak istiyorsanız, bütün bilgi kanallarını açık tutmak zorundasınız.

Halka sormayan demokrasi olmaz. Halkı dinlemeyen demokrasi olmaz.

Halka anlatmayan halkı bilgilendirmeyen demokrasi hiç olmaz.

ARAŞTIRMA YAPTIRDIK.. TOPLUMUN YÜZDE 91'İNİN BİLGİSİ YOK

CHP olarak Mart 2012 de bir araştırma yaptırdı: Güncel konularla ilgili algılar araştırması

4+4+4 diye adlandırdığımız yasa teklifi ile ilgili sorular soruldu.

Bu araştırmada halka bir soru soruluyor...

Soru şu: Size çocuklarınızın veya yakınlarınızın bu kanundan nasıl etkileneceğiniz konusunda yeterince bilgi verildi mi?

Yanıtı çok çarpıcı: Yüzde 91,1 Hayır, bilgi verilmedi diyor.

Yani toplumun yüzde yüzünü ilgilendiren bir konuda, toplumun yüzde 91’inin bilgisi yok.

Emin olunki, kendisine bilgi verildiğini zanneden vatandaşlarımızın bilgisi de üç beş kelimeyi aşmaz.

Dünyanın neresinde böyle bir demokrasi var?

Bana tek bir örnek gösterebilirler mi?

Eğitim gibi bir konuda, halktan habersiz, gizli kapaklı iş çeviren bir hükümetin nesine güvenelim biz?

EĞİTİM YASALARI ANAYASADAN ÖNEMLİ

Dün grup toplantısında açıkça ifade ettim, tekrar ediyorum: Eğitim yasaları anayasadan daha önemlidir

Bakınız, 24. dönem TBMM olarak anayasa değişikliği yapmak üzere bir uzlaşma komisyonu kurarak büyük bir ümitle işe başladık… Peki, milletimizin kaderini ilgilendiren, en büyük stratejik önceliğimiz olan eğitimle ilgili bir yasa konusunda neden halkımızı bilgilendirmiyoruz? Neden siyaset kurumu olarak bir uzlaşma aramıyoruz?

40 YIL ÖNCEKİ ÜZÜNTÜLERİNİ KİN OLARAK TAŞIMAK BAŞBAKAN'A YAKIŞMAZ

Sayın Başbakan dün partisinin grup toplantısında, 'Beni imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana gideceksin birde lise bitireceksin dediler. Bize hendek atlattılar, neler yaptılar neler' diyor. Sayın Başbakan; şikâyetinin, 28 Şubatın çok öncesine ait olduğu anlaşılıyor.

Herkes bu ülkede değişik zorluklarla bugüne geldi…

Sende, pekâlâ haksızlığa uğramış duygusuna kapılmış olabilirsin.

Üzülmüş olabilirsin. Bunu anlayabilirim.

Fakat 40 yıl önceki üzüntülerini bugünlere kin olarak taşımak bir Başbakana yakışmaz.

Bu ülke hepimize büyük sorumluluklar yükledi. Bulunduğumuz makamlarla, yerlerle şereflendirdi.Hepimiz koca koca insanlarız…
                                    Kaynak: Akşam

Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2012, 18:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner110

banner109