GÖNÜLLÜ CEFAKAR İNTERNET GAZETECİLERİ

GÖNÜLLÜ CEFAKAR İNTERNET GAZETECİLERİ

GÖNÜLLÜ CEFAKAR İNTERNET GAZETECİLERİ
GÖNÜLLÜ CEFAKAR İNTERNET GAZETECİLERİ


İnternet sitelerini binbir emek, heyecan ve masrafla kuran internet sitesi sahiplerinin aslında tek amacı topluma hizmet etmek ve gündem oluşturmak. Fakat işin arka boyutunda öyle bir cefa var ki ancak yaşayanlar bilir bunu...

 
Pek çok internet sitesi açıldı haber üzerine ve açılmaya da devam ediyor. Sadece bizim yöremizde bile alacak domain (alan adı) kalmadı neredeyse... Fakat işin arka boyutunda öyle bir cefa var ki ancak yaşayanlar bilir bunu…

İnternet sitelerini binbir emek, heyecan ve masrafla kuran internet sitesi sahiplerinin aslında tek amacı topluma hizmet etmek ve gündem oluşturmak. Bunun yanında da zamanla ceplerinden çıkan paraları belki alabileceği üç beş reklam ile karşılamak. Fazlası zaten olmuyor, çünkü şu an internet sitesine reklam vermek çöpe para atmak gibi görülüyor bazı çevrelerce. Oysa bu işin içini bilenler gazete reklamından daha etkili sonuç getirdiğinin farkında ve meyvesini de topluyorlar.

İnternet sitesi yönetmek demek başınıza pek çok iş almak demek aslında. Bazen bir haber yaptınız diye tehdit edilirsiniz, bazen küfür yersiniz, bazen ise “Şunu niye haber yapmıyorsun be adam!” diyen hoşgörüsüz bilgisiz insanlarla karşılaşırsınız. Oysa sizin bu işten ne kazancınız vardır diye soranlara koca bir “HİÇ” dersiniz. Gerçekten de öyledir. İnternet haber sitesi yönetenler maddi ve manevi pek çok sıkıntıya göğüs gererken bir hiç elde ederler.

Sadece internet medyasının değerini bilen birkaç bürokrat değer verir kimi zaman. Bu belki son zamanlarda artmıştır. Çünkü yöremizde artık yerel gazetecilikten ziyade İnternet medyası takip edilir hale gelmiştir. Bunda en büyük etki gurbetteki insanlarımızdır. Ankara’daki Meclisteki vekiller bile internet medyasına direkt ulaşım sağlama gereği duyuyorlarsa bu aslında internetin gücüdür.

İnternet sitesinin aslında hiç muhabiri yoktur. Yörede gazetecilik yapanlar ya da bu işe hevesli yeni kişilerin görüp fotoğraflaştırdığı ya da yazıya döktüğü olaylar haber olur. Bazen de ulusal gündemde bulunan haberler yer bulur sitelerde. Pek çok şey duyarsınız ama hepsini yazamazsınız. Ya kanıt yoktur, ya da işin arkasında başka pislikler vardır. Verasil kelam gazetecilik gibi internet medyacılığı da sıkıntılı bir iştir.

Artık her özel toplantıya internet medyası da davet edilir hale gelmiştir. Bu sebeple bazen evinize gecenin 1 – 2’sinde gitmek zorunda kalabilirsiniz. Haber yazayım derken bazen bakarsınız ki sabah ezanı okunuyor…

Üstelik bu kadar sıkıntının yanında yazdığınız haberde bir isim unutursanız ertesi sabah telefonlarınıza hoşgörüsüz pek çok mesaj da alabilirsiniz.

Hele hele bu işe sırf reklam geliri için girmek tamamen hatadır. Çünkü 10 sene süre vardır bunun için. Şu an kaymak yemek için bekleyenlerin cepleri de boşalmaya devam etmektedir bu sektörde. Maddi külfeti geçersek hele manevi bir zaman kaybı vardır ki, çoğu zaman düşünürsünüz başka proje uygulasam daha mı iyi kazanırdım diye…

Bazen tek bir teşekkür beklersiniz ama çoğu zaman şunun şurası olmamış, şöyle yazsaydın söylemleriyle karşılaşırsınız. Sitelerinize saldırılar olur, virüslerden kurtarmak zorunda kalırsınız. Hostinginiz (web alanı) çöker, yeni baştan site kurarsınız. Bazen de internetin yavaşlığı canınızı bir sıkar, daha kendinizi toplayamazsınız. Hele hele ziyaretçi defterlerinizde, yorumlarınızda öyle duyulmamış küfürler hakaretler okursunuz ki, Küfür etme cemiyeti derneğinin sitenizi ziyaret ettiğini sanırsınız…

Herkes oturup yemeğini yerken, siz bir fotoğraf karesi çekeceğim diye koşturursunuz üstelik bunu yaparken çorbanıza karlar yağmaya başlamıştır. Bir grup elit (!) insanın toplu fotoğrafını alacağım diye kaprislerini de çekersiniz. Üzerine de yetmez kan ter içerisinde yaya olarak eve dönmek zorunda kalabilirsiniz…

Bazen bir ihbar gelir size, araştırıp haber yaparsınız. Daha bismillah dakikası dolmadan sert ve mafya bir sesle telefonunuz çalar, Alo dersiniz, hemen tehdit eden birisi çıkar karşınızda. Eğer siz de sert durup üstüne giderseniz çoğu sefer söner bu ses, ama sizin gününüzü de mahvetmeye de yetebilir.

Verasil kelam zor dostlar internet haberciliği. Şu an sitesini açtığına memnun olan çok az site sahibi görürsünüz. İstisnalar vardır, onlar da bu işi hobi olarak yaparlar, ne ete dokunurlar ne de suya. Dokunanların başı da hep ağrımıştır zaten.

Ama şunu özellikle belirtmek istiyorum ki, internet haberciliği yaparak bu haberleri size ulaştıran tüm arkadaşlar birer pırlantadır. Onların tek amacı toplumsal bilinci sağlamak, gündem oluşturmak, yapılmayanları basın yoluyla basın gücüyle yaptırmaktır. Çoğunun da bunu başardığını görürsünüz. Gelen istihbaratları değerlendirip, haberin üzerine cesurca yürüyerek mazlumun hakkını savunan ve topluma hizmet gayesinden sapmayan tüm değerli medya mensubu arkadaşlarıma selam olsun. Yayınları hayırlı olsun. Yarınları daha güzel olsun.

Saygı ve sevgi dileklerimle.

Oğuzhan KILIÇARSLAN
[email protected]

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER