Derin dondurucudan dram çıktı

Derin dondurucudan dram çıktı

Derin dondurucudan dram çıktı
Derin dondurucudan dram çıktı

Derin dondurucuda ölü olarak bulunan 4 kardeşin ölüm nedeni belli oldu. Acılı babanın anlattıkları yürek burktu.

Konya'nın Kulu ilçesine bağlı Tavşançalı beldesinde, boş bir binada kullanılmayan derin dondurucuda yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 kardeşin cesedinin bulunmasının ardından bir aile dramı ortaya çıktı.

Ölen kardeşlerin otopsi raporları açıklandı. Çocuklarda darp izi olmadığı, havasız kaldıkları için öldükleri belirlendi. 4 kardeşin ölü bulunduğu buzdolabına nasıl girdikleri ve kapının nasıl kapandığı araştırılırken, cinayet ihtimali üzerinde de duruluyor.

Yaşları 4 ile 11 arasında değişen 4 çocuğunu kaybeden baba Mehmet Üçer (31), yaklaşık 12 yıl önce eşi Nazmiye ile imam nikahıyla birlikte yaşamaya başladığını söyledi.  

TAHTA OYUNCAKLARI GÖRÜNCE DAHA DA ÜZÜLDÜM

Her baba gibi çocukları için seve seve canını verebileceğini ifade eden Üçer, cesetleri kendi elleriyle çıkarttığını belirterek yaşadığı acıyı böyle tarif etti:

“Bizim dünyamız dün başımıza yıkıldı. Çocuklarımı o dolabın içinde öyle birbirlerine yapışmış şekilde görünce ne yapacağımı şaşırdım. Onların cesetlerini kendi elimle çıkarttım. Yavrularımın kendi elleriyle yaptıkları tahta oyuncaklarını görünce daha çok üzüldüm. Çünkü onların oyuncağı bile tahtadandı.”

ÇOCUKLARI OKUSUN DİYE AYAĞINA AYAKKABI BİLE ALAMAMIŞ

Çocuklarının okuyup hayatlarını kurtarmasını istediğini ancak ölümleriyle hayallerinin de yarım kaldığını dile getiren Üçer, şunları söyledi:

“Ben geçimimi çobanlık yaparak sağlayan bir insanım. Eşimi ve çocuklarımı da alarak doğup büyüdüğüm köyümden ayrıldım. Kulu'daki bir yaylada bulunan besi çiftliğine yerleştim. Çocuklarım çok sıkıldığı için hep birbirleriyle oynamak zorunda kalıyordu. Çünkü çevrede çok fazla ev bulunmadığı için çocuk da yoktu. Bugüne kadar başıma ne geldiyse hep maddi imkansızlıklardan geldi. Ben çocuklarımın iyi şartlarda büyümesi ve okuyabilmesi için 8 yıldır ayağıma ayakkabı bile almadım. Cebimde 1 lira varsa onu harcamaz çocuklarıma verirdim. Ben ve eşim ilkokulu bile bitirememiştik. O yüzden çocuklarımın okuyup hayatlarını kurtarmasını istiyordum. Küçük kızım nedense son üç gündür sabah çok erken saatlerde dahil sürekli yanımıza gelip beni ve eşimi öpüyordu. O zaman bir anlam veremiyorduk. Ancak şimdi çok iyi anlıyoruz”

GERİDE YAPTIĞI RESİM KALDI

Ölen dört kardeşten Ozan Üçer’in Uzunkaya İlköğretim Okulu 5’inci sınıfa, kardeşi Ebru Üçer’in 3’üncü sınıfa gittiği belirtildi. Ozan Üçer’in, okulunda başarılı bir öğrenci olduğu, geçen yıl ödev olarak ev, ağaç, anne, baba ve bebek arabası bulunan, üzerinde yılbaşı yazılı sulu boyayla yaptığı resmin okulun resim köşesinde bulunması dikkat çekti.

ÖĞRETMENLERİ: BUZDOLABINA GİRECEK YAPIDA DEĞİLLERDİ

Ebru Üçer’in de üçüncü sınıfa teşekkür belgesi alarak geçtiğini öğrenildi. Okula giden iki çocuğun öğretmenleri, Ozan Üçer’in aklı başında ve zeki bir öğrenci olduğunu, Ebru Üçer’n de sessiz ve efendi bir öğrenci olduğunu oynamak için dahi olsa 4 kardeşin birlikte buzdolabına girecek kadar bir yapıya sahip çocuklar olmadığını söyledi.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Kulu'nun Tavşançalı Beldesi Uzunkuyu Mahallesi Ali Ağa Yaylası'nda bir çiftlikte çobanlık yapan Mehmet Üçer (40) ve nikahsız eşi Nazmiye Aktaş’ın (40), çocukları Saime (4), Aynur (7), Ebru (9) ve Ozan Üçer (11), dün saat 11.00 sıralarında oynamak için evlerinden çıktı. Çocuklarının bir süre sonra eve gelmemesinden şüphelenen anne Nazmiye Aktaş, 2 kilometre uzaklıktaki Kırklar Yaylası’nda çobanlık yapan kayınbiraderi Mustafa Üçer’i aradı. Çocuklarının amcalarının yanında olmadığını öğrenince durumu eşi Mehmet Üçer’e bildirdi.

ÇOCUKLAR ORADA SÜREKLİ OYNUYORDU

Baba Mehmet Üçer çevrede arama yaparken, yanında çalıştığı patronu Ömer Dağhan da otomobille çocuklara bakmak için Kırklar Yaylası'na yola çıktı. Bu sırada evin 300 metre uzağında, Hacı Akat’a ait, sadece kış aylarında köy odası olarak kullanılan ve çocukların sürekli evin içinde ve balkonunda oynadığı iki odalı ahşap eve baktı.

Evde arama yapan Ömer Dağdan, odada eni ve yüksekliği yaklaşık 1.5 metre olan kullanılmayan, bir kapağı çivilenerek sabitlenmiş iki kapılı sanayi tipi buzdolabının içinde 4 kardeşin cesedini buldu. Ardından Mehmet Üçer’i aradı. Olay yerine gelen Üçer, çocuklarının balık istifi gibi üst üste haldeki cesetlerini tek tek buzdobalından çıkarttı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER