Seyircilikten oyunculuğa terfi ettiler

Ataşehir Belediyesi kurulduğu 2009 yılından beri kültür ve sanata verdiği önem ile dikkat çekiyor.

Seyircilikten oyunculuğa terfi ettiler
 Seyircilikten oyunculuğa terfi ettiler


Ataşehir Belediyesi kurulduğu 2009 yılından beri kültür ve sanata verdiği önem ile dikkat çekiyor.
Mustafa Saffet Kültür Merkezi, Neşet Ertaş Kültürevi, Düştepe Oyun Müzesi, Ahmet Telli Çocuk ve Halk Kütüphanesi, Ferhatpaşa Gençlik Merkezi, Cemal Süreya Etkinlik Merkezi, İçerenköy Sanat Eğitim Merkezi, Yenisahra ATAMEM, ATAMEM, Zübeyde Hanım Eğitim ve Kültürevi ile Ferhatpaşa Bilim ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlikler, kurslar, atölyeler ve gösterilere Ataşehirliler yoğun ilgi gösteriyor.


Ataşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün “Sanat Eğitimini Mahallenize Getiriyoruz” projesi kapsamında gerçekleştirilen tiyatro kursları da sanatseverlerin ilgi odağı oldu. MSKM Tiyatro Grubu, Neşet Ertaş Kültürevi Tiyatro Grubu, Neşet Ertaş Kültürevi Kadın Tiyatro Grubu ve ATAMEM Tiyatro Grubu kursiyerleri iki yıl süresince aldıkları eğitimin meyvelerini vermeye başladılar.

 
İki yıllık eğitim sürecinde diksiyon, ses, nefes, oyunculuk, rol, mimik ve doğaçlama eğitimi gören kursiyerler MSKM’de sahne aldılar. Çeşitli meslek ve yaş gruplarından olan kursiyerler 2 yıllık çalışma süreci sonunda çıktıkları sahnede, gösterdikleri performans ile büyük beğeni topladılar. Öyle ki; Ataşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü T. Volkan Aslan tiyatronun yanı sıra perküsyon, dans, bale, halk oyunları, gitar, piyano ve keman eğitimlerine katılan bütün kursiyerlerin azminden, dolayısıyla da başarılarından gurur duyduklarını belirterek, “MSKM’de sahnelenen oyunların belediyemizin gerçekleştirdiği tiyatro festivallerinde sahnelenmesini sağlayacağız. Gerçekten bütün oyuncularımız çok başarılı… Oyuncularımızı, eğitmenlerimizi yürekten kutluyoruz. Ataşehir Belediyesi olarak bu alandaki çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi.


Müge ve Tolga Hercihan çifti

ATAMEM Tiyatro Grubu da etkinlikler kapsamında Aziz Nesin’in yazdığı “Aziz Nesin Vapuru” adlı oyun ile MSKM’de sahne aldı. Akın Acar, Arzu Kahveci, Burak Daşdemir, Didem Küçükdoğan, Engin Tüyel, Hacer Kızılhan, Hakan Coşkun, Müge Mor Hercihan, Münevver Öztürk, Nadiye Karahan, Naz Atasoy, Rüya İçten ve Tolga Hercihan’dan oluşan ekip oyun sonunda uzun uzun alkışlandı.

Müge Mor Hercihan ve Tolga Hercihan da grubun başarılı iki ismi olarak dikkat çekti. Oyun sonrası görüştüğümüz Müge ve Tolga Hercihan çifti tiyatronun hayatlarını zenginleştirdiğini ifade etti. Anaokulu öğretmeni olan Müge Mor Hercihan, bir velisi aracılığıyla Ataşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği tiyatro kurslarından haberdar olduğunu belirterek; “10 yıldır anaokulu öğretmeni olarak çalışıyorum. Okul öncesi öğretmeni olduğum için tiyatro ve drama ilgi alanıma giriyor zaten… Çocukluğundan beri tiyatroya ilgim vardı. Çocukluğumun geçtiği yerin imkanları pek de uygun değildi. Üniversite yıllarında mesleğim gereği çeşitli çalışmalarım oldu. Animatörlük ve çocuk tiyatrolarıyla ilgilendim,” dedi.

 
Evliliklerinin ilk aylarında önlerine gelen fırsatı değerlendirerek ATAMEM’de çalışmalara başladıklarını ifade eden Müge Mor Hercihan şöyle konuştu: “Tiyatro bizim için bir tutku, fırsat buldukça tiyatroya gidiyoruz. Özellikle Ataşehir Belediyesi’nin düzenlediği tiyatro festivalindeki oyunları fırsat buldukça izledik. Ancak çalışmalara başladığımız güne kadar kendimiz için bu anlamda bir çabamız olmamıştı. Eşim de benim isteğimi kırmayarak kaydını yaptırdı. Çalışmaları hiç aksatmadık. İlk yıl doğaçlama tiyatro üzerine çalıştık. Bizim için bir keyif, eğlence olmuştu. Günlük hayatta olamayacağımız karakterlere bürünmek bize çok şey kattı. Tiyatro bizim için terapi oldu. Tiyatro bize mutluluk ve pozitif enerji veriyordu. Bu durum da bütün yaşamımıza olumlu etki yaptı. Yakın çevremizden, eşimle çalışmalardan aldığımız keyfi görenler de tiyatroya ilgi göstermeye başladılar.”

Bir sene boyunca hazırlandıkları “Aziz Nesin Vapuru” adlı oyunda sahne sırası kendisine geldiğinde çok heyecanlandığını söyleyen Müge Mor Hercihan, “Herhangi bir oyunu izlerken içinize bir ateş düşüyor, neden ben yapmıyorum diyorsunuz. Çekinerek başlıyor ve başarıyorsunuz, bu mutluluğun tarifi yok. Oyun başlayana kadar hiç heyecanlı değildik. Sıram geldiği anda inanılmaz bir heyecan yaşadım. Başladım ve bitirdim. Sanki yılların oyuncusu gibi hissettim kendimi” şeklinde konuştu.


2 yıl süresince eşi Müge Mor Hercihan ile birlikte çalışmalara katılan ve sahnede gösterdiği performans ile beğeni toplayan Tolga Hercihan da oldukça heyecanlıydı.

Eşinin tiyatro çalışmalarına birlikte katılma önerisinin kendisini biraz şaşırttığını belirterek, “Çünkü geçmişimde tiyatro yoktu. Hayır dedim. Sonuçta çalışan bir insanım, fırsat bulamam diye düşündüm. Israrları karşısında eşimi kıramayarak çalışmalara katıldım. İyi ki de katılmışım. İyi ki Ataşehir Belediyesi bu kursu düzenlemiş. Tiyatro konusunda kabiliyetim olmadığı düşüncesindeydim. İlk bir ay tanışma ve kaynaşma dönemiydi. Sonrası ise harikaydı. Çok güzel bir ortam oluştu. Her işimizi erteledik fakat çalışmalarımızın olduğu Perşembe günleri için hiçbir plan yapmadık” şeklinde konuştu.

2 yıllık çalışma süreci içerisinde kazandığı tecrübenin olumlu yansımalarını iş hayatında da gördüğünü belirten Tolga Bey oyun öncesi yaşadıklarını da anlattı: “Ölmeden önce yapılması gereken 50 şey diye bir kitap okumuştum. Bir tanesi de buydu. Gerçekleşti. Ulaşması zor bir hedefti. Çok çalıştık, başardık. Oyun öncesi çok heyecanlıydım. Dışarı çıktım, arkadaşlarımla zaman geçirdim. Arkadaşlarım beni arayıp bulamamışlar. Kendimi düğünden kaçan damat gibi hissettim. Ekibimiz amatör olmasına karşın çok iyiydi. Motivasyon üst düzeydeydi. Oyun sonrası selam kısmında eşimle, kendimle, ekip arkadaşlarımla çok gururlandım. Yapamıyorum diye bir şey olmadığını düşündüm.

Son sözü Müge ve Tolga çifti birlikte söyledi: “Oyun bittiğinde bir kez daha sahneye çıkmamız gerektiğini düşündük. Ataşehir Belediyesi’ne hocalarımız A. Ercan Tulunay ve Yöntem Tican’a teşekkür ederiz. Bizi tiyatro seyirciliğinden oyunculuğa terfi ettirdiler.”


İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER