Şeb-i Arus, Düğün Gecesi

“Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan. Ölüm günüm, düğün günümdür.” Hz. Mevlâna

Şeb-i Arus, Düğün Gecesi
Şeb-i Arus, Düğün Gecesi

“Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan. Ölüm günüm, düğün günümdür.” Hz. Mevlâna

“Düğün Gecesi” anlamına gelen Şeb-i Arus, Hz. Mevlâna’nın vefat gecesini ve bu gecenin yıl dönümlerinde yapılan töreni ifade eden bir Mevlevi geleneğidir. Bu gelenek içindeki sema ise kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcı’ya olan Aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “İnsan- ı Kâmil” e doğru yönelişini ifade eder.

Semâ; Allah’a ulaşma yolunun derecelerini sembolize eden, içinde dinî öğe ve temalar barındıran ve bu haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufi bir tören olarak tanımlanmaktadır. Semâ Töreni, Mevlevilik kültürünün doğru olarak aktarılabileceği mekânlarda gelenekten gelen Mevlevî müziği ile icra edilir. Tören birbiriyle bütünlük içinde farklı tasavvufî anlamlar ihtiva eden naat, ney taksimi, peşrev, devr-i veledî ve dört selam bölümünden oluşmaktadır. Selam bölümlerinden sonra ayine dualarla son verilir. Mevlana’nın Farsça yazılmış eserleri tören süresince icra edilen bestelerin temel kaynağıdır. Töreni icra eden semâzenler, manevi ve bedeni uzun bir eğitim süreci sonrasında ayin için hazır hale gelirler. Mevlevi Semâ Töreni, içerdiği mistik öğeleri ve mesajları sayesinde farklı kültür ve inançlara sahip birçok insanın ilgisini çekerek evrensel bir nitelik kazanmıştır.

Mevlevî Semâ Törenleri, 2008 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'ne kayıt ettirilmiştir.
Sema töreni, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) öven bir şiir olan “Naat-ı Şerif”le başlar.

Naat’ı, kudüm takip eder. Bu, Yüce Yaratıcı’nın kainata “Ol” emridir. Naat’dan sonra yapılan ney taksimi ise “ilahî nefes”i temsil eder.
Peşrevin başlaması ile Şeyh Efendi ve semazenler sema meydanını sağdan sola üç kez dolaşırlar. Bu yürüyüşe “Devr-i Veledî” denir.
“Devr-i Veledi” tamamlandıktan sonra semazenler, hırkalarını çıkarır, Şeyh Efendi’nin elini öper, sema için izin alırlar ve dört selamlık sema başlar.

Sema’nın I. Selamı; insanın, bilgiyle hakikate doğarak, Yüce Yaradan’ını ve kendi kulluğunu idrakidir.
II. Selam; Allah’ın büyüklüğü ve kudreti karşısında hayranlık duymayı ifade eder.

III. Selam; insanın hayranlık ve minnet duygusunun “Aşk”a dönüşmesiyle, aklın “Aşk”a kurban oluşu ve tam teslimiyettir.

IV. Selam; şeyhin de katılımıyla insanın manevi yolculuğunu tamamlayıp, İslam’da en yüce makam olan kulluğa dönüşüdür. Ve bu son selamdır.

Şeyhin posttaki yerini almasıyla, son dualar, Allah’ın adı olan “Hû” nidaları ile son selamlaşmalarla sema töreni sona erer.

Güncelleme Tarihi: 15 Aralık 2014, 12:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER