Zehirsiz pazarlar mümkün

Ekolojik tarım yöntemi ile üretilen ürünlerde GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) kullanımı kesinlikle yasaktır.

Zehirsiz pazarlar mümkün
  Zehirsiz pazarlar mümkün

Ekolojik tarım yöntemi ile üretilen ürünlerde GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) kullanımı kesinlikle yasaktır.
Ekolojik tarım, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren bir tarım şekli olduğu için tarım zehiri pestisitler, hormonlar ve kimyasal gübrelerin kullanılmadığı, sürdürülebilir ve en yaygın yöntem. Ekolojik tarım yöntemi ile üretilen ürünlerde GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) kullanımı kesinlikle yasaktır.

Sadece organik sertifikalı ürünlerin satıldığı %100 Ekolojik Pazarlar, ekolojik tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte, gelecek kuşaklar için daha yaşanabilir bir dünya ve sağlıklı bir toplum yolunda dönüşüme hizmet ediyor.

Türkiye’de ekolojik ürünlerin ve pazarların yaygınlaşmasına ön ayak olan Buğday Derneği’nin öncülüğünde, İstanbul’da Şişli, Kartal, Bakırköy, Beylikdüzü, Zeytinburnu ve Ataşehir’de; İstanbul dışında ise Kayseri Kocasinan’da ve İzmit’te %100 Ekolojik Pazarlar ve satış noktaları açıldı. Böylece ekolojik ürünler daha çok tanınır, bilinir ve ulaşılabilir hale geldi.

%100 Ekolojik Pazarlar ve ürünler ile ilgili ayrıntılı bilgi için: ekolojikpazarlar.org

Sağlıklı gıda için organik tarım desteklenmeli

Endüstriyel tarımda kullanılan tarım zehirleri, başta anne karnındaki bebekler ve çocuklar olmak üzere, insan sağlığını tehdit ediyor. Pestisitlerin gıdalarda bıraktığı kalıntı, bu gıdaları tüketen insanlarda akut ya da kronik, pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl en az 3 milyon kişi pestisit zehirlenmesine maruz kalıyor ve büyük çoğunluğunu tarım sektörü çalışanlarının oluşturduğu 20 bin kişi yanlış pestisit uygulamaları nedeniyle hayatını kaybediyor.

Pestisitler insanlarda kısırlık, üreme sağlığı bozuklukları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Epidemiyolojik ve moleküler çalışmalar, tarımsal, ticari, ev ve bahçe uygulamalarında kullanılan pestisitlerin kanser riskini artırdığına dair önemli kanıtlar sunuyor. Pestisitlere maruz kalma ile prostat kanseri, bazı lenfoma çeşitleri, lösemi ve meme kanseri arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösteren çok sayıda yayın bulunuyor. Bir başka önemli mesele, toksikolojik çalışmaların sadece tek bir toksik kimyasal maddenin yol açtığı sağlık sorunları üzerine odaklanması. Oysa tarımsal üretimde kullanılan yüzlerce çeşit pestisit var ve gıdalarımızda birden fazla sayıda pestisit kalıntısı çıkması oldukça muhtemel.

Araştırmalar, endüstriyel, yoğun tarımda kullanılan pestisitler ve sentetik kimyasal gübrelerin, yanlış toprak işleme uygulamalarının toprağı fakirleştirdiği, yeraltı sularını kirlettiği için sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Petrol ve ürünlerine dayanan bu tarım sistemi toprağın tuzlanmasına sebep olmakta, küresel iklim değişikliğini de ciddi biçimde etkilemektedir. Ayrıca zamanla hastalık etmenleri ve böceklerin pestisitlere karşı direnç geliştirdikleri, dirençli tür sayısının arttığı tespit edilmiştir.

Organik tarımın, dünyada hızla artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını iddia eden konvansiyonel tarım savunucularının aksine, bilimsel araştırmalar organik tarımın dünyayı besleyebileceğini kanıtlıyor. Sağlıklı, güvenilir gıda hakkının korunması ve doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak için organik tarımın ve organik ürünlerin desteklenmesi gerekiyor.

Zehirsiz Kampanya’yı imzalayarak destek olabilirsiniz: Change.org/ZehirsizSofralar

İsa Kırım

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER