Eridiğinde Asya Sular Altında Kalacak

Tibet buzullarının ısı derecesi çok arttı. Asya’daki başlıca su kaynağı olan Tibet buzullarının ısısı son 2000 yıllık dönemde görülmemiş derecede arttı.

Eridiğinde Asya Sular Altında Kalacak
Eridiğinde Asya Sular Altında Kalacak

Tibet dağlarındaki buzulların erimesi Asya’nın su altında kalmasına yol açacak mı?

Tibet buzullarının ısı derecesi çok arttı. Asya’daki başlıca su kaynağı olan Tibet buzullarının ısısı son 2000 yıllık dönemde görülmemiş derecede arttı.

Tibet platosu Araştırma Enstitüsünde çalışan uzmanların raporuna göre,son 50 yıllık dönemde ısınmanın hızı dünyadakı ortalama ısınma hızını ilki misli aştı. Bilimcilerin kanısına göre, bu Asya’da toprakların çölleşmesine ve diğer feci doğa olaylarına yolaçabilir.

Asya’nın başlıca nehirleri Yangtze,Huanhe, Brahmaputra ve Hindistan yarımadasının en büyük nehri Mekong Tibet platosunda doğar. Bilimcilerin verilerine göre, Tibet buzullarının yüzölçümü son 30 yıl içinde 8000 kilometre kare azaldı. Bu, toplam yüzölçümünün yüzde 15-idir. Durum ileride böyle gelişmeler gösterirse yıkıcı su baskınları ve heyelan gibi doğal afetlerin yakın bir gelecekte yaşanması olasıdır. İklimini değişimini incelemekle uğraşan Birleşmiş Milletler eksperleri, bu yılın ilkbaharında Yokohama’da yapılan konferansında feci sonuçları olacak doğal afetlerin yaşanabileceği tahminlerinde bulundu. Asya’nın sahil bölgelerini su basması ve sonucunda milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesi, tahıllar üretiminin azalması ve insanların açlık çekmesi söz konusudur. Bilimcilerin çizdikleri etkileyici bir tabloya göre,2050 yılına doğru mısır,çeltik,buğday üretimi yüzde 25 oranında azalırken dünya nüfusu 9 milyara çıkacak. Tropikal bölgelerde yaşayan halklar balık kıtlığı çekebilecek. Çünkü balık türlerinin birçoğu suyu ısınmış Kuzey nehirlerine göçecek. Balık avının iki kat azalması muhtemeldir. Su ve gıda sıkıntısının ülkeler ve halklar arasındaki ihtilaflara yolaçması kaçınılmaz. Bu da savaşlara,insanların ölümüne,yıkımlara sebep olur. Arktika ve Antarktika Enstitüsü Buzullar Bölümü müdürü Aleksandr Yulin, ancak Tibet buzullarındaki durumun değişimi galip ihtimalle lokal ve geçici nitelikte olduğundan dehşet verici böyle gelişmelerin belki de yaşanmayacağını kaydederek şöyle konuştu:

"Grönland, yeryüzündeki en büyük buzuldur. Yalnızca bu buzul halinin değişimi iklimin değişimine yolaçabilir. Dağlardaki buzullarda yeralabilecek değişimler yerel nitelikte olduğundan ürkütücü değil.Bu yıl nehirlerin taşması sonucunda büyük su baskınları meydana gelecek ve maalesef can kayıpları olabilecekt. Ama bu, dünyada iklimin değişimine sebep olmayacak."

Böyle olduğu halde Çin araştırmacıları ülkesinin hükümetini risklerin azalmasını sağlayacak tedbirleri belli etmeye çağırıyor. Mevcut bir kanıya göre, kömürün büyük miktarda yakıt olarak kullanılması sonucunda dağ tepelerinin kurumlanması olumsuz doğa olaylarına sebep oluyor. Kurumun güreş ışınlarını entensif olarak soğurduğu ve Tibet dağlarındaki buzların erimesine yolaçtığı sayılıyor. Oysa belli ki sanayileşmenin başladığı geçen yüzyılda kömür yakıt olarak şimdikinden daha çok kullanılıyordu. Günümüzde ise daha çok ekolojik bir yakıt olan doğal gaz tüketiliyor. Geçen yüzyılda havaya karbondioksit sürümü şimdikine oranla epey çoktu,oysa ki Tibet dağlarının tepeleri bembeyazdı. Bölgesel değişimlerin insanın etkinliklerine doğrudan bir bağıntısı olmadığırı kaydeden Aleksandr Yulin şöyle konuştu:

"Hatırlanacağı gibi, 30 yıl kadar önce Hazar denizi ve Aral gülünün su düzeyi feci derecede düştü. Sonradan iklimsel değişimler sonucunda yine arttı. Günümüzde Hazer denizinin su düzeyi önceleri olduğu kadar büyük. Japonya’daki heyelana gelince bölgesel nitelik taşıyan bir afettir, İkmimle bir ilişiği yok."

Arktika ve Antarktika Bilim Araştırma Enstitüsü Buzullar Bölümü müdürü Aleksandr Yuli’in kaydettiği gibi, bu doğal olayların meydana gelmesi sıklığının iklimle bağıntısı var. Kasırgalar,fırtınalar,su baskınları gerçekten daha sık sık meydana gelmeye başladı. Ancak yalnızca yılın sıcak döneminde böyle oluyor. Soğuk döneminde ise durum l00,200 yıl ve daha çok zaman önce oldğu gibidir.

Kaynak : /turkish.ruvr.ru

Güncelleme Tarihi: 26 Ağustos 2014, 21:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER