AKUT Ataşehir Belediyesi, Acil Durum ve Afet Eğitim ve Araştırma Enstitüsü

AKUT Ataşehir Belediyesi Acil Durum ve Afet Eğitim Enstitüsü toplum bilimleri perspektifi öncelikli olmak üzere risk ve afet eksenli bilimsel araştırmalar gerçekleştirmek ve farklı bilimsel disiplinlerden bu eksende çalışanları bir araya getirerek bilgi üretmek ve üretilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.

AKUT Ataşehir Belediyesi, Acil Durum ve Afet Eğitim ve Araştırma Enstitüsü

AKUT Ataşehir Belediyesi Acil Durum ve Afet  Eğitim Enstitüsü’nün çalışma biçimini şekillendiren temel ilke çok disiplinliktir. Temel olarak bir toplum bilimleri “laboratuvarı” olarak tasarlanmış olmakla beraber, toplum bilimlerinin ana disiplinleri (Hukuk, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, iktisat, sosyoloji, psikoloji, felsefe...) çerçevesinde yapılacak çalışmalara olduğu kadar, doğa bilimleri disiplinlerinde gerçekleştirilen çalışmalardan, merkezin konuları içinde kalanları da değerlendirmek amacını taşımaktadır. Çok disiplinliğin temel bir ilke olarak kabul edilmesi, aynı zamanda Enstitüsü’nün çalışma alanları bakımından en güncel bilimsel yaklaşımların ülkemizde de uygulanabilmesi için bir gerekliliktir.

Risk, acil durum ve felaketlerin toplum bilimlerinin araştırma alanları arasına girmesi ülkemiz bağlamında ancak 1999 Marmara Depremleri'nden sonra olmuştur. Oysa örneğin ABD'de özellikle sosyolojinin ve yönetim bilimlerinin -Soğuk Savaş'ın doğurduğu stratejik gereksinimler nedeniyle de olsa- kitlesel acil durumlarla ilgili çalışmalar yapmaya başlaması günümüzden 50 yıl öncesine denk gelmektedir. Sanayileşmiş toplumların II. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşadıkları dönüşümler de toplum bilimlerini risk ve afete farklı bir pencereden yaklaşmaya itmiştir. Üretim biçimleri ve toplumsal yapılar bilimsel ve teknolojik gelişmelerle değişirken, bireye ve insan yaşamına ilişkin değer yargıları da değişmiş, yeni endişelere bağlı olarak yeni toplumsal dinamikler (çevreci hareket gibi) ortaya çıkmıştır. Bu bağlam, afeti “tekil, dışsal bir olayın topluma darbe indirmesi” kalıbı dışında değerlendiren toplum bilimleri çalışmalarının doğmasına yol açmıştır, zira bu kalıp “sanayi-sonrası” aşamasındaki toplumların, risk ve afete ilişkin sorunlarını açıklamak ve çözmek için artık yeterli görülmemektedir.

Yakın tarihimizdeki gelişmeler, özellikle 1999 depreminden sonra risk ve afetlere bakışın diğer sanayileşmiş toplumlara paralel olarak değişmekte olduğunu göstermiştir. Toplumumuz ihtiyaçları ve yaşama biçimiyle karmaşıklaşmış, risk ve afetler karşısındaki tepkileri ve bunlara ilişkin talepleri de değişmiştir. Yaşadığımız deneyimler, toplumun afetleri tüm sektörler için bir sınav olarak algıladığını, bu gibi olaylara karşı korunmak isteğinin (sosyal güvenlik ve yaşam kalitesinin artması talebine paralel olarak) geçmişe göre daha fazla olduğunu göstermektedir. Günümüz Türkiye'sinde de, risk ve afete ilişkin sorunlara verimli çözümler getirebilmek ancak bu sorunların çok boyutluluğuna ve karmaşıklığına yanıt verebilecek, çok disiplinli çalışmalarla mümkündür. İstatistikler bizlere toplumsal değişikliklere (özellikle demografik) bağlı olarak afetlere maruz kalma sıklığımızın artacağını göstermektedir. Paralel olarak, yeni teknolojileri süratle benimseyen ve kullanan bir toplum olarak toplumumuzun “klasik” risklerin yansıra, yeni risk tiplerine de maruz kalması olasılığı artmaktadır.

Afet, salt bir mühendislik ya da yönetim sorunu değil, geniş bir perspektiften ele alınması gereken karmaşık bir olgu olup, temel nedeni toplumun “dışındaki” unsurlar değil, toplumun kendi eylem ve seçimleri, yaşam biçimidir. Enstitüsü’nün, yukarıda özetlemeye çalıştığımız bağlamda yıkılganlık (vulnerability), resilience (toparlanma gücü) gibi insan-toplum odaklı kavramları temel alarak çalışmalar gerçekleştirerek afet zararlarının azaltılmasına katkıda bulunarak toplumumuzun yaşam kalitesinin, refah ve huzurunun arttırılmasında pay sahibi olmayı amaçlamaktadır. Yine bu çalışmaların gerçekleştirilebilmesi için gerekli verilerin toplanması, kayıt altına alınarak araştırmacıların hizmetine sunmak da Enstitüsü’nün kuruluş amacıdır.


Enstitünün İşlevleri:
Temel işlevleri, araştırma ve veri toplama, sınıflandırma ve arşivleme; bilimsel bilgi üretimi, eğitim ve danışmanlık faaliyetlerine destektir. Ayrıntılı olarak açıklamak gerekirse:

Araştırma ve Veri Toplama
Ulusal Risk ve Afet Araştırmaları merkezi, destek vereceği araştırmacılar aracılığıyla gerek saha araştırmaları, gerekse de kaynak tarama yoluyla araştırmalar gerçekleştirir ve bilimsel yöntemlerle veri toplar. Amacı, konusu, kullanılacak yöntemler ve yararları bakımından değerlendirildikten sonra desteklenecek bu çalışmalar şunlar olabilir:
- Araştırma alanlarından birine ilişkin saha çalışmaları (kişi ve kurumlarla görüşmelerle nitel, anket vb. yöntemlerle nicel veri toplanması).
-  Riskli alanlarda afet öncesi ve afet sonrasında afet bölgelerinde gözlem çalışmaları (Multidisipliner Gözlem Ekibi ve işleyişi aşağıda ayrıca ele alınmıştır).
-  Basın arşivleri, görsel-işitsel arşivler, resmi ve özel belgeleri içeren açık arşivler ve diğer kayıt merkezlerinde yapılacak araştırmalar.

Sınıflandırma ve Arşivleme
Toplanan verileri tüm araştırmacıların hizmetine sunacak şekilde çağdaş arşivcilik ilke ve yöntemlerine göre sınıflandırır ve dijital ortamda saklar. Merkezin toplamış olduğu veriler ve yapmış olduğu bilimsel çalışma ve faaliyetlerden elde edilen bilgiler, prensip olarak tüm araştırmacılara açık olmakla birlikte, bunların saklandığı arşivlere erişimde bazı kısıtlamalar söz konusudur. Potansiyel kullanıcıların yazılı erişim isteği yapmaları beklenir, bu talepler kullanıcının amaçları ve ciddiyeti bakımından değerlendirildikten sonra yanıtlanır, gerekli görülürse erişim isteği reddedilebilir (sınıflandırma ve arşivleme işlevi çerçevesinde oluşturulan Türkiye Afetler ve Kazalar Arşivi aşağıda ayrıca ele alınmıştır).

Bilimsel Bilgi Üretimi
Ulusal Risk ve Afet Araştırmaları Merkezi, bilimsel bilgi üretimi amacı doğrultusunda yıllık bir eylem planı hazırlar ve bu plana uygun olarak farklı kitlelere yönelik metinler hazırlar, yayınlar yapar, bilgilendirme amaçlı ya da bilimsel toplantılar düzenler. Bu çerçevede yapılacak çalışmalar şunlardır:

- Popüler, geniş kitleleri bilgilendirici yazılar, broşür, kitapçık,kitaplar.
- İlgili sektörlere ve çalışanlarına yönelik makaleler, kitaplar.
- Hakemli bilimsel dergilerde yayınlanmak üzere üretilmiş makaleler.
- Ulusal ya da uluslararası akademik yayınevlerince basılacak kitaplar, derlemeler.
- Popüler bilgilendirme ve tartışma toplantıları.
- Bilimsel konferanslar ve sempozyumlar.

Eğitim ve Danışmanlık Hizmetlerine Destek
Eğitim ve danışmanlık hizmetlerinde yararlanılacak kavramsal araçları ve bilgi altyapısını oluşturarak bilimsel çalışmalarından elde edilen sonuçların risk ve afete ilişkin pratiklerde değerlendirilmesini de sağlar. Bu çerçevede, gerek topluma açık, gerekse de profesyonelleri hedefleyen seminerler, kurslar, sertifika programları ve benzer eğitim içerikleri ile Eğitim ve Araştırma Enstitüsü'nden talep edilecek uzmanlık raporlarının  hazırlanmasına katkıda bulunur. 


Enstitünün Çalışma Konuları ve İşleyişi
Çalışma konuları temel olarak “risk” ve “afet” terimlerinin içerebileceği tüm konulardır. Bir sınırlamama getirmemekle beraber örnek olabilecek genel başlıklar aşağıda verilmiştir:

Türkiye'de doğal afetlerin tarihi
Türkiye'de teknolojik kazaların ve endüstriyel kazaların tarihi
Türkiye'de afet ve acil durum yönetiminin tarihi ve bugünü
Doğal afet ve teknolojik kazaların toplumsal, ekonomik, siyasi etkileri
Afet ve acil durum hukuku
Yeni teknolojilerin olası etkileri
Doğal afet senaryoları
Teknolojik ve endüstriyel kaza senaryoları
Toplumun risk ve afetlere bakışı, algısı
Afet ve acil durum yönetimi yapıları
Afet ve acil durum planlaması

İnsan-çevre ilişkisi ve sonuçları (risk – afet çerçevesinde)

Enstitü Ataşehir Belediyesi tarafından sağlanan 2 adet ek bina ile çalışmalarına Ataşehir Afet Yönetim Merkezi Yerleşkesinde devam edecektir.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER