Suriye'deki Uygur kökenli cihatçıların El Kaide ve diğer terörist gruplarla koordinasyon halinde sürdürdükleri faaliyetler Pekin hükümetinin kaygılarını arttırdı. Bu gelişmeler üzerine harekete geçen Çin ordu yetkilileri, önümüzdeki dönemde Suriye'de başlatacakları hava saldırıları için keşif ve gözlem faaliyetlerinde bulundu

Geçtiğimiz haftalarda Suriye Savunma Bakanı General Fahad Jassim al-Freij ile Şam'da görüşen Çin Halk Kurtuluş Ordusu Uluslararası Askeri İşbirliği direktörü Tümamiral Guan Youfei, Pekin hükümetinin Suriye ile askeri işbirliğini geliştirmeye yönelik çabaları konusunda uluslararası kamuoyuna önemli mesajlar verdi. Youfei'nin Ağustos ayındaki ziyaretinin ardından Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü, Suriye Ordusu'na Çin topraklarında askeri eğitim verebileceğini ifade etmişti.

Suriye medya kaynaklarına göre, aynı dönemde Şam'a giden bir Çin askeri heyeti, Çin jetlerinin ülkedeki terör gruplarına karşı müdahalesi konusunda keşif ve gözlem faaliyetlerinde bulundu. Çin ordusunun gündemindeki bir başka önemli hamle ise, Lazkiye yakınlarına anti-tank füzelerinin konuşlandırılması oldu.

İsrail Gizli Servisi Mossad'a yakınlığıyla bilinen istihbarat portalı Debka "Çin jetlerinin, içerisinde 3000 Uygur kökenli teröristi barındıran Türkistan İslam Partisi'nin Suriye'deki mevzilerine yönelik hava saldırıları hazırlığında olduğunu bildirdi.

Geçtiğimiz günlerde Çin Savunma Bakanlığı'nın güncel açıklamalarından birine atıf yapan Pekin merkezli Global Times gazetesi, Suriye ve Çin'in geçtiğimiz Ağustos ayında, Çin Ordusu'nun Suriye'ye yönelik insani yardım ve personel eğitimi faaliyetlerini arttırması konusunda anlaşmaya vardıklarını bildirdi. Haberde Çin Ordusu'nun, Suriye Ordusu'yla işbirliğini geliştirmek konusunda son derece istekli olduğu vurgulandı.

Bu işbirliğinin temelinde, IŞİD üyelerinin 10 milyona yakın Uygur'a ev sahipliği yapan Çin'in Xinjiang bölgesine sızma girişimlerinin yattığı, Çinli yetkililer tarafından çok kez seslendirildi. Bu ihtimal üzerine Çin hükümeti yakın bir zaman önce Xinjiang'da, göç ve seyahat belgeleri talep eden vatandaşlarını DNA testlerine tabi tutmaya başladı.